Tohum
.
Posta kutuma düşen ve mutlaka 1 Ocak’ta yazılması gerektiği ile ilgili bir mesajı sizlerle paylaşmak istiyorum:
Son derece ilginç bir mesajdı bu. Sayılarla ilgiliydi ve herkesin 31 Aralık gecesi beklediği şanslı numaralara karşın, bu mesajda aşağıdaki sayılar mevcuttu:
0-3-5-2-0-0-0
Ve bu sayılarla ilgili olarak deniyordu ki:
‘Bunlar Şanslı Sayılar Değil, Şans Vermenizi İstediğimiz Sayılar!’
Bu sayılar Türkiye’deki otizmli çocuk ve genç sayısıydı.
‘Bu sene şansınızı otizmli çocuklarla paylaşarak, onlara eğitim şansını verin’ diyerek devam ediyordu metin. Türkiye’deki otizmli çocuk ve genç sayısına dikkat çekmek için sürdürülen bir kampanyanın parçasıydı bu. Bu noktada yapacağınız şey ise olur olmaz her yerde elinizde taşıdığınız cep telefonlarınıza TOHUM yazıp 5290’a göndermek ve bu sayede 10 TL’lik bağış yapabiliyor olmanızdı. Böylece 2018’e, otizmli çocukların yeni yıla eğitim ile başlamasına katkıda bulunabileceğiniz bir adımla yola çıkabilirdiniz!
Mesajdan alıntıladıklarımsa şöyle:
‘Otizmin günümüzde bilinen tek tedavisi ise, erken tanı ile yoğun, sürekli özel eğitim. Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde 50’sinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabiliyor, büyük ilerleme kaydedilebiliyor ve hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmayabiliyor. Burada en önemli nokta olabildiğince erken dönemde (18 ay civarı) tanı koyulması ve haftada en az 30 saati bulan yoğun bir eğitim alınması. Özellikle 3 ile 5 yaş arasında bu yoğun eğitimin alınması çok kıymetli.’
Gelelim TOHUM’a. Tohum Otizm Vakfı 2003 yılında otizmli çocukları erken tanı ve eğitimle topluma kazandırmak, otizmli çocuklar ve ailelerinin eğitim ve sağlık hizmetlerinden eşit şart ve fırsatlarla yararlanabilmelerini sağlamak hedefiyle, kâr amacı olmayan, kamu yararına kurulmuş olan bir eğitim ve sağlık vakfı.
Vakıf çalışmalarını bilimsellik, önderlik ve öncülük, paylaşımcılık, kurumlar arası iletişim ve iş birliği, kaynaklarda verimlilik ve etkililik, güvenirlik, şeffaflık ve insana ve çocuğa değer vermek ve en iyi hizmet haklarını gözetmek ilkeleri doğrultusunda hem ulusal hem de uluslararası çapta sürdürmekte.
Doğan her 68 çocuktan birinin otizm riski ile dünyaya geldiği düşünüldüğünde hiç fena bir başlangıç sayılmaz!Yeri gelmişken bu konuda son derece önemsediğim bir gençlik kitabını da burada hatırlatalım:
ABD’li yazar Cynthia Lord’un ‘Kardeşimm Benim’ kitabı, otizmli kardeşine duyduğu sevgiyle otizm arasında bocalayan Catherine’in hemen hepimizdeki farkındalığı artıran, yol gösteren öyküsü. Türkçe ve edebiyat derslerinde, sınıflarda çok rahat okunup tartışılacak bir kitap. 7. ve 8. sınıflar için ideal. Hatta lise sınıflarında da okunabilir. Gençlerin, kendileri gibi olmayanlarla kurabilecekleri köprü ve ‘normal nedir’ sorusunun hepimizce yeniden düşünülmesi anlamında ideal bir adım. Sahi normal nedir? 2018 ve sonrası için hiç de fena bir eşik sayılmaz bu soru!
Velhasıl hoş geldin 2018. Sağlık, şans ve mutluluk kadar iyilikler, farkındalıklar getir bize.