Hukuk mukuk
.
‘Ama suçluysan, habissen, çiyansan, işte o zaman yaşadın, orası kesin. Suç işlesen de seni yakalayamazlar, yakalasalar da delil yetersizliğinden yırtarsın, yırtamazsan da hakim az ceza verir, çok verse de hafifletici sebepler bulur düşürür, düşürmese de yarısını yatar geçersin, geçemesen de af çıkar, afla salınmasan bir punduna getirip kaçarsın, kaçamasan da içerde kral olursun, krallar gibi takılırsın...’
Sibop, Başar Başarır, Can Yayınevi
***
Hayır, hayır, ‘vay geldi suçsuzun başına’ diye bir cümleyle devam etmeyeceğim yazıma. Onun yerine bilimsel verilerle ortaya çıkmış bir çalışmasının sonuçlarını sizlerle paylaşacağım. Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen, ‘Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması’ 2017 yılında Türkiye olarak nerelerde konakladığımızın ‘enine kesitini’ veriyor sanki.
Aralık 2017-Ocak 2018 tarihleri arasında Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 26 kent merkezinde yaşayan 18 yaş ve üzeri bin kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen çalışmada en göze çarpan hususlarsa şöyle:
‘Araştırma sonuçlarına göre kamuoyuna en çok güvendiği kurumlar sorulduğunda, ilk defa polis ve jandarma önde çıktı. Geçtiğimiz yıl yüzde 49,4’lük oran ile en çok cumhurbaşkanlığı kurumuna güvendiğini belirten halk, bu yıl yüzde 62,3 oranında polis; yüzde 60,8 oranında ise jandarma yanıtını verdi. Kurumlara duyulan güvenin genel olarak artış göstermesiyle oranlar yükseldi. Orduya duyulan güven de yüzde 47,4’ten yüzde 60’a çıktı ve üçüncü sırada yer aldı. Cumhurbaşkanlığı ise geçen yıla göre yüzde 7’lik artış sağladı ve yüzde 56,5’lik oranla dördüncü en güvenilir kurum oldu.’
Ankete katılanlara ‘İdeal bir cumhurbaşkanının özellikleri neler olmalı?’ sorusu yöneltildiğinde ‘en çok dürüst ve ahlaklı olması, başarılı bir siyasi ve-veya iş yaşamı geçmişi olması gerektiği’ yanıtları alınmış.
Medya ise yapılan araştırmada en az güvenilen kurum olmuş! Geçen yıl yüzde 15,1’de kalan medya, bu yıl yüzde 20’lik bir kesimden güven kazansa da listede yukarılara çıkamamış. (Neden acaba?)
Öte yandan halkın en önemli sorununun, ağırlığı geçen yıla göre azalsa da, yine ‘terör’ olduğu saptanmış. Araştırmaya göre terörün yanı sıra FETÖ de hâlâ ciddi bir sorun olarak görülüyor. Terör ve FETÖ’yü ise sırasıyla işsizlik ve hayat pahalılığı takip ediyor. Türk lirasının kaybettiği değer ve gıda ürünlerindeki artış da dile getirilen sorunlardan bir kısmı. Hayat pahalılığı ve işsizlikten şikayet eden kesim çoğunlukla Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde ikamet ederken, Marmara, Karadeniz ve İç Anadolu’da yaşayanlarca en önemli sorun olarak terör telaffuz ediliyor.
Araştırmada enflasyon ve faizlerin yüksekliği konusundaki şikayet önemli bir yer tutsa da hükümetin ekonomi politikalarını ‘başarılı’ bulanların dikkat çekici şekilde arttığı da gözlemlenmiş. AK Parti’ye oy verenler arasında hükümetin ekonomi politikalarını başarılı bulanların oranında önemli bir artış var... Bununla da kalmıyor sonuçlar!
Araştırmaya göre, hükümetin dış politikasını başarılı bulanların oranı yüzde 35,2’den yüzde 45,9’a yükselmiş durumda. Bu yılki ankette Türkiye’yi tehdit eden ülkelerin başında ise ABD geliyor.
Araştırmanın bir diğer önemli sonucuna göre halkımızın yarısı, hatta yarısından fazlası (yüzde 56,4) hükümetin Suriye politikasını ve sınır ötesi operasyonlarını destekliyor.
Bu çizilen tabloda, kısacası bilimsel sonuçlardan yola çıkarak neredeyse toplumun yarısının hukuk, adalet ya da demokratik haklar konusunda kafasının çok fazla karışık olmadığını da söylemek mümkün oluyor. Düşünce ve ifade özgürlüğü gibi konuların, yine aynı kesim tarafından önemsenmediğini de düşünebiliriz...
Bu sonuçları kafamda anlamlandırmaya çalışırken bir başka araştırmanın sonucu elime ulaşıyor. O araştırmanın sonuçlarına göre ise ülkemiz 113 ülkenin değerlendirildiği Dünya Adalet Projesi kapsamında (World Justice Project) ‘2017-2018 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ (Rule of Law Index) sıralamasında 101. sırada yer almış. Geride bıraktığımız diğer 12 ülkeyi mi saysam yoksa önümüzdeki 100 ülkeye mi odaklansam bilemiyorum.
Kamyon arkası yazılarını gel de hatırlama!