Şampiy10
Magazin
Gündem

Uçaklar satıldı gelsin şimdi Dünya Kupası

.

ABONE OL
Vatan Haber

Katar’a uygulanan ablukanın/yaşanan gerginliğin kısa sürede ve kontrollü biçimde azaltılacağını ifade etmiştik. Zira tarafların bu yönde yaptıkları açıklamalar bir yana, bölgedeki küresel mücadelenin böyle bir konumlanmayı uzun süre taşıması zor görünüyor. Uzağa gitmeye gerek yok. Katar’ın Ankara Büyükelçisi El Şafi’nin “Suudi Arabistan Kralı Selman’ın 2 ay önce Katar’ı ziyaret ettiğini ama bugün tartışılan konularla ilgili hiçbir şey söylemediğini” aktarması krizin temelinde Trump’ın Ortadoğu ziyareti olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Ancak ne hikmetse Katar’ı “teröristlere destek ” suçlamasıyla cezalandıran ABD (ve bölge konsorsiyumu) üç gün önce 12 Milyar dolarlık F-15 savaş uçağını (36 adet) Katar’a satma kararını onaylıyor. Aynı gün askeri tatbikat yapmak üzere ABD’ye ait 2 savaş gemisinin Katar’daki Hamad limanına ulaştığı bilgisi veriliyor. Her ne kadar uçak anlaşmasının geçmişi Obama dönemine rastlıyor ve o gün kararlaştırılan üst satış sınırının (72 adet) yarısına denk geliyorsa da bu anlaşma “yeniden büyük Amerika” için neler yapılabileceğini gösteriyor.

Yani bir yandan Beyaz Saray “teröriste destek veren Katar” diyor; diğer yandan Pentagon teröriste en etkili savaş uçaklarından birini satıyor. Gerçi çok da şaşırmamak lazım. Bugün Rakka’da DEAŞ terör örgütünü yok etmek için bir başka terör örgütünü, YPG’yi, araç olarak kullanan farklı bir bakış açısı değil.

Üstelik Türkiye’ye yansımayan bazı açıklamalar abluka sonrası Katar ve ABD arasındaki diyaloğun giderek hızlandığını gösteriyor. The New York Times’ta yer alan bir haberde Katar’daki üst düzey bir yetkilinin şu sözleri aktarılıyor: “Bu anlaşma ABD’nin bizimle olduğunun kanıtı. Bundan şüphe duymadık. Askerlerimiz kardeş. ABD’nin bize olan desteği değişikliklerden etkilenmez.” Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert’in “Bu anlaşmayı ABD’ye olan bağlılıklarının ve bizim savunma ilişkimize somut bir destek olarak görüyoru” açıklaması “bölgenin problem ülkesi” Katar’ın kaynakları ile diyalog zeminine çekilmekte olduğunu gösteriyor. Katarlı yetkililerin 2022 Dünya Kupası hazırlıklarının engellenmediğini, inşaat malzemelerinin temin edildiğini vurgulaması ise 200 milyar dolarlık projelerin masada olduğunu işaret ediyor.

Şimdi Türkiye’nin karşısında ilke ve değerler sistemi tanımayan ve çıkar odaklı oluşturulmuş bir diplomasi sarmalı bulunuyor. Onlar yeniden anlaşmaya ve işbirliğine yönelirken acaba Türkiye bu sarmalın neresinde durmayı başaracak?

Ülkücülere hakaretin perde arkası...

Bölgemizde kaotik günler yaşanırken ülke içerisinde farklı kesimleri karşı karşıya getirmeye dönük çabalara şahit oluyoruz. Türkiye geçmişte bu tür ayrışmalardan çok zarar gördü. Hele ki birlik-beraberliğe ihtiyaç duyulan bugünlerde Konya’daki şehit cenazesinin ardından bir internet sitesinin Ülkücülere yönelik iftira ve provokasyon dolu sözleri önemli. Zira böyle hassas bir konu üzerinden Konya gibi bir şehrin Müftüsü ile ülkenin en köklü teşkilatlarından Ülkü Ocakları karşı karşıya getirilmek isteniyor. Özellikle Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un açıklamaları ve iddiaları hafife alınmamalı. Bir defa Ülkücülerin zor dönemlerde üstlendiği sorumlulukla vatan sevgisini, iman gücünü sorgulamak kimsenin haddine olmasa gerek. O halde il müftülüğü çıkan ifadeleri resmi olarak yalanladığına göre ülkücüleri hedef alan bu provokatif sözlerin sahipleri kimler?

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Türkiye işte bu yüzden farklı...
  2. “Gevşek Federasyon” bir tuzaktır…
  3. Bu milletin adı nedir?
  4. Gökoğuz’dan verilen tarihi mesaj
  5. Kaşıkçı olayında nasıl bir arka plan olabilir?
  6. Terörle mücadelede ihmal edilemeyecek nokta
  7. Türkistan, Türkiye için neden önemli?
  8. Suriyeli gerçeğiyle yüzleşmek
  9. Doğu Türkistan Meselesinde Ne Yapılmalıdır?
  10. Çin-Avrupa koridoruna bir adım daha

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.