Doğu Türkistan İslami Hareketi terör listesine mi alındı?
.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Çin ziyaretinde mevkidaşı Wang Yi ile görüşmesi sonrası Doğu Türkistan meselesi gündeme geldi. Çinli bakanın açıklamasında “Doğu Türkistan İslami Hareketini TERÖR ÖRGÜTÜ LİSTESİNE aldığınız için teşekkürler” dediği dakikalarda Reuters Haber Ajansı bu açıklamayı “Türkiye...terör örgütü listesine dahil etme kararı aldı” şeklinde paylaştı.
Tabi konu Doğu Türkistan olunca özellikle sosyal medyada giderek yayıldı. İşin aslını öğrenmek için hemen Türk Dışişleri’nin YETKİLİ İSMİNE ulaştım. Meselenin iç yüzü biraz farklı. Ancak iyi anlaşılabilmesi için önce Doğu Türkistan’a etraflıca bakalım.
Türk dünyasının parçası
Doğu Türkistan Çin’in “Sincan Uygur Özerk Bölgesi” adıyla kullandığı, tarihte büyük Türkistan coğrafyasının doğusunda kalan kısımdır. Batıda ise Kazakistan ve Kırgızistan’dan başlayan diğer Türk coğrafyası yer alır. Dolayısıyla “Doğu Türkistan” salt bir coğrafi ayrım dışında tarih, kültür ve dil bütünlüğünü ortaya koyar. Kaşgarlı Mahmud’un yurdu, Kutadgu Bilig’in doğduğu yerdir. Rus General Kuropatkin’in yazdığı Kaşgarya adlı eserde de görüleceği üzere Asya’da Osmanlı Devleti ile alakası olan güçlü bir Türk devletinin varlığı o dönem (1876) Çin ve Rusya’nın işbirliği ile yıkılmıştır.
Doğu Türkistan uzakdoğu ile orta ve yakın doğuyu birleştiren tarihi yolları barındırır. Bu önemli kavşak noktası petrol, uranyum, demir, kömür gibi YER ALTI KAYNAKLARI açısından zengindir.
Turizm beklentisi
Dışişleri Bakanlığının Doğu Türkistan konusu gündeme geldiğinde ortaya koyduğu temel ilkeler Çin’in toprak bütünlüğü, istikrarı, huzur ve güvenliğine saygılı olmak şeklindedir. Ekonomik boyutuna bakıldığında 2016 yılında Çin’e ihracatımız 2.3 milyar dolarken ithalatımız 25.4 milyar dolardır. Ayrıca Çin’in ülkemize 2 milyar doları aşan bir yatırımı var.
Belki de kısa vadede en önemlisi turizm ayağı... Halen Türkiye’ye gelen Çinli turist sayısı 200 bin dolayında... 2018 yılında Çin’de Türkiye Turizm Yılı etkinlikleri kutlanacak. Bakan Çavuşoğlu “Her yıl yurtdışına çıkan 100 milyon turistin 3 milyonunun Türkiye’ye gelmesini bekliyoruz ” diyerek aslında Rusya’dan kaynaklanan olumsuz durumun bu yolla kapatılabileceği yönünde bir beklentiyi de ortaya koymuş oldu.
Nasıl bir diplomasi
Görüldüğü gibi Türkiye açısından Çin’le ilişkiler son derece kırılgan... Bu sebeple Türkiye, Doğu Türkistan meselesinde DEAŞ’a katıldığı belirtilen Uygurlar ile UYGURLARA YURTLUK EDEN YERLERİ ve koskoca bir halkı birbirinden ayırarak ince bir diplomasi yürütmek zorunda. Zira Çin yönetimi bu meseleyi farklı noktalara çekme konusunda hazırlıklıdır.
Örnek vermek gerekirse 2007 yılında bölgede meydana gelen olaylar sebebiyle Çin’in Ankara Büyükelçiliğini aramış ve ilgili diplomattan şu cevabı almıştım: “Biz sizin GÜNEYDOĞU meselenize karışıyor muyuz?” Yine Çin Büyükelçisi’nin katıldığı bir toplantıda kendisine bu konuyu sormuş olmama rağmen oturumu yöneten Müsteşar Yardımcısı cevaplamasına izin vermeyerek oturumu sonlandırmıştı.
Anlayacağınız ilmi olduğu kadar taktiksel adımlar atabilen bir diplomasiye gerek var.
BAŞTAKİ MESELEYE tekrar dönersek, Türkiye tarafında terör örgütüne alma kararı diye bir şey yok. BM’nin 2002 yılındaki kararında Doğu Türkistan İslami Hareketi terör listesine alındığından Türkiye bu kararları mecburen tanıyor ve böyle değerlendiriyor. Açıklamada sanki yeni bir kararmış gibi gündeme getirilmesi ise bahsettiğim gibi Çin’in taktiklerinden birisi...