Turkcell Blackberry’i alabilir belli olmaz tasfiye de olabilir
.
Türkiye’nin belki de en güçlü markası Turkcell kritik günlerden geçiyor. Ortaklararası anlaşmazlık öyle bir hal aldı ki yönetim kurulu toplanıp karar alamıyor. Oysa Turkcell kasasındaki nakiti ve gücü ile çok büyük hayallerin peşinde koşabilecek potansiyele sahip. Pekala Blackberry telefonlarının üreticisi RIM’e talip olabilir. Ancak öyle bıçak sırtı bir durum var ki tasfiye sürecine de girebilir.
Alfa Grubu, 8 Mayıs tarihini çok önemsiyordu. Londra’da görülen davanın lehlerine gelişeceğini, Çukurova Grubu’nun gerekli teminatı yatıramaması ile birlikte de Turkcell’de dengelerin değişeceğini umuyordu. Ancak mahkeme geçen haftasonu bir karar verdi ve şu aşamada Çukurova Grubu’nun teminat yatırmasına gerek olmadığına hükmetti. Bu aslında şu demek; Turkcell’de karanlık, belirsiz günler bir süre daha devam edecek.
Neden karanlık günler biraz açmakta fayda var.
Turkcell yönetimi 7 kişiden oluşuyor. Alfa, Çukurova ve TeliaSonera 2’şer kişiyle temsil ediliyor. Bir de bağımsız Colin Williams var. Karar için 5 oy lazım. TeliaSonera ve Alfa ortak hareket ediyorlar ancak 5 sayısına ulaşamayıp 4’te kalıyorlar. Çukurova grubunda zaten 2 oy var, 5’i bulması bu şartlarda imkansız. Colin J. Williams da dengeleri gözettiği için 5 sayısına kimse ulaşamıyor.
Yani Turkcell yönetimi bloke olmuş durumda. Turkcell’in büyük küçük yerli yabancı tüm yatırımcıları mağdur ediliyor, şirket değeri düşüyor. Maalesef yönetim kurulundakiler görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini çıkarlarını gözetmek yerine, temsil ettikleri şirketlerin menfaatlerini ön plana çıkarıyorlar.
Nasıl bu kadar iddialı olabiliyorum bunu da açayım.
Bir Bulgaristan satın alma girişimi oldu. Turkcell de bu ihaleye girdi. 100 milyon euro civarındaki borçların da üstlenilmesi kaydıyla 600 milyon euro civarında bir teklif verildi. Gelen sinyaller teklifin 30-40 milyon euro daha artırılması halinde bu önemli operasyonun satın alınabileceği şeklindeydi. Turkcell’in CEO’su başta olmak üzere profesyonel yöneticileri Yönetim Kurulu’na adeta yalvardı. Bu satın almanın Turkcell’in bölgede önemli güç haline gelmesinde büyük yararı olacağını söylediler. Üstelik Turkcell’in kasasında 7-8 milyar liraya yakın da para vardı.
Ancak dedim ya yönetim kurulu bloke olmuş vaziyette. Fiyatı yükseltme önerisi kabul edilmedi. Yetki alamadık diyen yönetim kurulu üyeleri oy kullanmadı. Bulgaristan fırsatı kaçtı.
Koskoca şirket kilitlenmiş vaziyette. Oysa bu şirketin kasasında abartmıyorum Blackberry’nin üreticisi RIM’i alacak nakiti var. Baktım RIM’in piyasa değeri 5.7 milyar dolar. Turkcell’in içinde RIM’i bile satın almak isteyecek hayaller kuran bir profesyonel yönetim kadrosu var. Ancak hissedarların uzlaşmaz tavrından dolayı koskoca Türk şirketi Turkcell maalesef kilitlendi, bakkaldan ekmek bile alamaz hale getirildi.
Biraz daha ileriye gideyim ve en uçtaki senaryoyu yazayım.
Şirket organsız kalmış vaziyette. Bırakın Blackberry hayali kurmayı, Türk Ticaret Kanunu’na göre organsız kalan, yönetimsel zaaf gösteren şirketin tasfiye sürecine girmesi bile mümkün.
Hakikaten çok yazık...
TeliaSonera ve Alfa SPK’nın kararıyla nasıl dalga geçiyor?
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Turkcell’in yabancı ortakları Rus Alfa ve İskandinav TeliaSonera’nın, Turkcell’in global operasyonlarında menfaatlerini korumadığına, aksine baltaladığına hükmetti. SPK, Ukrayna’da olup bitenleri buna örnek gösterdi ve hatalı irade ortaya koyan bu iki ortağın bir daha Ukrayna pazarını ilgilendiren stratejik kararlarda yönetimde oy kullanamayacaklarına hükmetti. SPK’nın bu yazısını daha önce gündeme getirmiştim. Aslında bu yazının kendisi bile bu iki ortak için utanç vesilesi olmalıyken Turkcell’in pişkin yabancıları SPK’nın emrini bile takmadı ve yine sıyrılacak bir delik buldu.
Şayet yönetimde Ukrayna konuşulacaksa toplantıya hiç katılmıyorlar. Katılmadıkları için de toplantı yeter sayısı oluşmuyor ve diğer üyeler de herhangi bir karar alamıyor. Oysa SPK ne demişti? “Sen ilgili tarafsın, Ukranya toplantılarında bağımsız üyenin dediği olacak sen el kaldıramayacaksın.”
Toplantıya gelmeyerek SPK kararını delecek çok basit bir yöntem bulmuşlar. Yani SPK’nın Ukrayna ile ilgili kararıyla adeta dalga geçiyorlar “Biz bildiğimizi okuruz” diyorlar. Turkcell’in Ukrayna pazarı ile ilgili stratejik kararları yine bloke olmuş vaziyette. Turkcell, Bulgaristan’ı alamadığı gibi elindeki varlıkları da bu yönetimsel kilitlenme yüzünden kaybetme noktasına geliyor. Olacak şey değil...
Turkcell’de örtülü kontrol değişikliği var BTK farkında mı?
Turkcell’de matruşka misali çok karmaşık bir hissedarlık yapısı olduğunu artık bilmeyen yok. Yukarıdaki tablo bu karmaşık yapıyı gözler önüne seriyor. Ben dikkatleri Turkcell’i kontrol eden Turkcell Holding’deki değişikliğe çekmek istiyorum. Turkcell İletişim’i aslında Turkcell Holding yönetir. Birinci tabloda bu net görülüyor. Turkcell İletişim’de yüzde 51’i kontrol ediyor.
Peki Turkcell Holding’i kim yönetiyor?
Turkcell Holding’de Çukurova Telecom Holding’in yüzde 52.9, Sonera Holding’in ise yüzde 47.1 payı var. Turkcell Holding yönetim kurulu 7 üyeden oluşur. Bunun 2 üyesi Çukurova’dan, 2 üyesi Alfa’dan, 3 üyesi ise TeliaSonera’dan. TeliaSonera ve Alfa grubu ortak hareket etmeye başladıktan sonra Turkcell Holding’de karar nisabı için gerekli 5 oya ulaşmış vaziyetteler. Yani aslında fiilen halka açık şirket olan ve bizim de ana konumuz olan Turkcell İletişim’i bu iki hissedar kontrol etmeye başladı bile...
Oysa ben biliyorum ki Alfa Grubu, Turkcell’e ilk geldiğinde BTK tarafından sorguya çekilmiş ve kesinlikle operasyonel yatırımcı olarak Turkcell ile ilgilenmediğini, sadece Karamehmet’e para verdiğini amacının para kazanmak olduğunu belirtmişti.
Sözün özü, şu an Turkcell’de kontrol unsurunun el değiştirmesine yol açan bir edinim ve hareket var. Oysa çok net olan birşey var ki düzenleyici kurumun onayı olmaksızın böyle bir kontrol değişikliği sözkonusu dahi olamaz. Aslında, şu an Ankara’nın Turkcell’e müdahale etmesi için gerekli şartlar oluşmuş vaziyette. İstenirse, “Ben size lisans verdim. Kiracılar olarak evinizin içine ediyorsunuz. Ayağınızı denk alın” diyebilir. Bu matruşka misali karmaşık yapının netleştirilmesini ve sadeleştirilmesini isteyebilir.
Telekom stratejik bir sektördür. Ankara’nın Turkcell’i çok yakından izlemesinde ulusal menfaatler açısından büyük gereklilik var. Neden bu gerekli, buna da Rusya Megafon örneğini vererek yarın devam etmek istiyorum.