SPK tebliği çok yerinde oldu, dalga Turkcell’in arkasında önümüz açık
.
Turkcell hisselerinin New York Borsası’nda işlem görmeye başlamasının 10’uncu yılı Wall Street’te kutlandı. Kutlamalara son Turkcell genel kurulu ve SPK tebliği damgasını vurdu. Gelişmeleri değerlendiren Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, “Son 3 yılda yaşanan olaylara bakınca SPK tebliğinin çok yerinde olduğu ortada. Her türlü çıkar çatışmasından uzak bağımsız üyeler bu şirketin geleceğine odaklanabilirler. Bu tebliğ ile başta küçük yatırımcılar olmak üzere tüm hissedarların hakları korunmuş oldu” dedi.
Turkcell hisse senetlerinin New York Borsası’nda (NYSE) işlem görmeye başlamasının 10’uncu yılı yine New Yok’ta Wall Street’te kutlandı. 10 yıl önceki ilk kutlamada New York Stock Exchange’ın ünlü balkonunda gongu çalmak üzere Mehmet Emin Karamehmet hazır bulunmuştu. O zaman Turkcell’in mutlak hakimiydi. Ancak geçen zaman içinde Turkcell’de dengeler değişti. Rus Alfa, şirketin hissedarı oldu ve TeliaSonera ile ortak hareket ederek, Karamehmet’in şirketteki gücünü kırmak istedi.
12 Ekim’deki genel kurulda tam başarıyorlardı ki Sermaye Piyasası Kurulu’nun bağımsız yöneticilerle ilgili tebliği Karamehmet’i adeta ipten aldı. Türkiye’nin en güçlü şirketlerinden biri olan Turkcell’de dengeler korundu, biri ya da birileri lehine bozulmadı.
Doğru bir rejim
10’uncu yıl kutlamalarına da bu gelişmeler damgasını vurdu. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, konu ile ilgili ilk kez New York’ta net mesaj verdi ve “SPK tebliğinin çok yerinde olduğunu düşünüyorum. Ortaklardan bağımsız yöneticiler şirketin geleceğine odaklanabilirler. Bugün IBM’in 12 yönetim kurulu üyesinden 10’u bağımsız. Apple’da bu 7’de 6. Procter &Gamble’da 11’de 10. Turkcell’i de 20 yıl 50 yıl sonra çok daha güçlü bir şirket olarak farklı bir noktada görebiliriz” dedi.
Süreyya Ciliv’in SPK tebliğine yönelik mesajları da şöyle oldu:
“Son 3 yılda yaşanan olaylara bakınca SPK tebliğinin çok yerinde olduğu ortada. Her türlü çıkar çatışmasından uzak bağımsız üyeler bu şirketin geleceğine odaklanabilirler. Bu tebliğ ile başta küçük yatırımcılar olmak üzere tüm hissedarların hakları korunmuş oldu. Bakın çıkar çatışmasından dolayı 1.3 milyar liralık temettüyü dağıtamadık herkes kaybetti. Bu dönemde Türkiye’de devalüasyon oldu. TL yüzde 20’ye yakın değer kaybetti. Sonuçta hissedarlar temettü dağıtılmadığı için zarar etmiş oldu. SPK tebliği sonrası hisse senetlerinde yaşanan artış bile bunun doğru bir rejim olduğunu ispatlıyor. Biz hep doğruların peşinde olduk. Bir Türk şirketi olarak Turkcell’in nasıl konumlanması gerektiğine odaklandık. Sonuçta burada devletin vermiş olduğu bir lisans var. Belli bir süre sonra bu haklar devlete geçecek. Bu yüzden Turkcell devlet için önemli.”
En çetin denetime tabi piyasada 10 yıl
2000 yılında ilk kez Türkiye’den bir şirket, Turkcell, New York Borsası’nda (NYSE) işlem görmeye başladı. The Wall Street Journal gazetesi, Turkcell hisselerinin Wall Street’te işlem görmesinin Türkiye’de yabancı sermaye yatırımlarının artması açısından olumlu etkileri olacağını yazdı. Turkcell, NYSE’deki 10’uncu yılında 10,5 milyar dolar piyasa değeriyle NYSE’de işlem gören tüm şirketler içinde en yüksek değere sahip ilk yüzde 20’lik dilim içinde bulunuyor.
Hem İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (iMKB) hem de New York Borsası’na kote olmuş tek Türk şirketi olarak Kurumsal Yönetişim alanında 2002 tarihli Sarbanes-Oxley Yasası’nın 406. maddesi ile ABD Sermaye Piyasaları Kurulu (SEC) kurallarını uygulamaya koydu. En çetin denetim kurallarına uymayı, yüksek standartlardaki denetimleri kabul etti.
Alfa’dan Sonera’ya para gitti
TEALIASONERA’NIN 2009 yılı üçüncü çeyrekte yaptığı sunumun Turkcell’le ilgili kısımlarını çok önemli bulduğunu belirten Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, o sunumda Turkcell varlıklarının kontrol ele geçirildikten sonra nasıl değerlendirileceğine yönelik ipuçları bulunduğunu söyledi.
Süreyya Ciliv, Alfa’nın Sonera ile yaptığı Turkcell anlaşması referans verilerek TeliaSonera’ya ödenen bazı paralar olduğuna da dikkat çekti.
iPhone’dan daha özellikli ama % 80 daha ucuz telefon yaptık
PİYASAYA sürdükleri T20 telefonuna dikkat çeken Süreyya Ciliv, yeni dönemin mobil internet olduğunu ve bu alanda büyük fırsatlar bulunduğunu kaydetti. Turkcell’i sadece bir GSM operatörü olarak değil, bir yazılım şirketi olarak da konumladıklarını ve bu yüzden geleceğe güvenle baktıklarını kaydeden Süreyya Ciliv, şöyle konuştu:
“18 yıl önce Murat Vargı’nın iş planındaki fırsatları göremeyenler bugün de yeni fırsatları göremiyor. Biz bu şirkete 400 yazılım mühendisi aldık, rakiplerimiz bana saldırdı. ‘Telefon şirketiyiz biz o kendini Microsoft sanıyor’ diye... Oysa gelecek burada. Bakın akıllı telefon satışı PC satışını geçti. Bu fark daha da açılacak. İnsanlar yanlarında taşıdıkları küçük cihazları hem bilgisayar hem telefon hem de TV olarak kullanacak. Hepsi bir arada interaktif hale gelecek. Mobil ödeme sistemi yaygınlaşacak. Bu akıllı telefonlar pahalı. Biz insanımızın kolay ulaşabilmesi için daha ucuz T20 adında bir telefon yaptık. Ben de bunu kullanıyorum ve inanın başka bir telefona ihtiyacım da yok. Bu telefonun fazlası var eksiği yok. Kredi kartı özelliği gibi iPhone’da olmayan özellikler bu telefonda var. En büyük farkı ise iPhone’a göre yüzde 80 ucuz. Gelecek mobil internette. Steve Jobs, bu dalgayı gördü ve yakaladı. iPhone neden çok satıldı? Daha mı iyi ses kalitesi var. Hayır, en büyük özelliği internete kolay erişimi.”
Matbaa geç geldi ama mobil internette çok hızlıyız, şimdi ektiklerimizi biçeceğiz...
SÜREYYA Ciliv, Türkiye’nin bugüne kadar pek çok konuda çağa ayak uydurmada hep geç kaldığını ancak mobil internet konusunda dünyanın sayılı ülkelerinden biri olmayı başardığını söyledi.
Ericcson’un 53 ülkedeki 600 santrali arasında yaptığı araştırmada en hızlı 11 santralin Türkiye’den çıktığını belirten Ciliv, yüzde 99.7 oranındaki kapsama, 43.2 mbps mobil internet hızı, 1000 mbps fiber internet hızı ile Türkiye’nin iletişimde en ileri ülkelerden biri olduğunu belirtti. Ciliv, “Belki matbaa, buhar makinası, elektrik ülkemize geç geldi ancak inanın mobil internette sayılı ülkelerden biriyiz. Dünya 2008 krizinden sonra dururken biz yatırımlarımıza devam ettik ve geleceğe hazırlandık. Şimdi ektiklerimizi biçme zamanı” diye konuştu.
FATİH projesinde 3G olmazsa Türkiye tablet mezarlığına dönüşür
SÜREYYA Ciliv, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sürdürülen FATİH projesine de dikkat çekti ve bu projede kullanılacak tabletlerin mutlaka 3G özelliğinin de bulunması gerektiğini ifade etti.
Ciliv, “3G olmazsa tabletlerin ömrü çok kısa olur. Türkiye tablet mezarlığına döner. Öğrencilerin sadece okuldan değil, evlerinden ve her yerden internete bilgiye ulaşmaları gerekir. Bu da 3G gerektirir. Bugün herşey internette. Bakın dünyaca ünlü MIT, tüm derslerini internete koymuş. Öğrenciler okula gitmeden en yüksek notu nasıl alacağını planlıyor artık. Tabletlerin birer game boy’a dönüşmemesi için tüm platformlardan internete erişimi olması lazım” diye konuştu.