Merkez Bankası kuşku üretse de Tofaş 3’üncü vardiyaya çıkıyor
.
Opel için de hafif ticari araç üretimine başlayacak olan Tofaş, fabrikada üçüncü vardiyaya Ağustos’tan sonra çıkmayı planlıyordu. Ancak Ocak ayı satışları bu yılın da 2010 kadar hareketli geçeceğini gösterince planını öne çekti. Fabrikada 7 bin olan işçi sayısı 8 bin 200’e çıkacak. Tofaş CEO’su Pandır “En büyük belirsizlik kredi genişlemesindeki endişeler. Merkez Bankası’nın buna yönelik politikaları ve euronun seyri” dedi.
Üretimde 40’ıncı yılını kutlayan Tofaş, Bursa’daki fabrikasında üçüncü vardiyaya geçmek için Eylül’ü beklemeyecek. İşçi alımlarına ve eğitime başlayan Tofaş’ta üçüncü vardiyaya Mart ayında geçilmesi planlanıyor.
Tofaş CEO’su Ali Pandır, üçüncü vardiyaya geçmek için şartların geçen yıl oluştuğunu ancak özellikle Avrupa pazarına tam güvenemedikleri için beklemeyi tercih ettiklerini söyledi. Pandır, “Avrupada’ki kırılganlık nedeniyle üçüncü vardiyaya geçmek için bekledik. Geçen yıl üretimdeki fazlalığı fazla mesai ile karşıladık. Ancak Ocak ayı rakamları otomotivde satın alma iştahının artarak devam ettiği gösteriyor. Türkiye pazarı bu yıl da yeni bir sürpriz yapabilir. Ona hazırlıklı olmak istiyoruz” dedi.
Pandır, Opel ve Vauxhall markaları için üretecekleri aracın yılın son iki ayı için yaklaşık 8 bin adet, 2012 yılı içinde 40 bin adet olacağını anımsattı.
Kredi ve kur riski
Pandır, Ocak ayı rakamlarının mevsimsel etkiden arındırılmış analizinde bu yılın 1 milyona yakın satış ile geçilebileceğine dikkat çekerken bunun önünde bazı riskler olduğunu, pazarın yukarı yönlü sürpriz yapabileceği gibi aşağı yönlü sürpriz yapabileceğine de işaret etti. Pandır, “Geçen yıla yakın hatta onun üzerinde pazar oluşması mümkün ama diğer taraftan hükümetin de özellikle kredi hacminin genişlemesi konusunda endişeleri var. Merkez Bankası’nın politikalarıyla euronun özellikle yüksek seviyelerde kalırsa sıcak parayı kovmak için yapılan önlemlerle talep bir miktar frenlenecek. Bu yıl Türkiye otomotiv pazarında hem artı hem eksi yönde sürprizler olabilir diye düşünüyorum” diye konuştu.
ALİ Pandır: Açık değil cari fazlamız var
TOFAŞ fabrikasının kuruluşunun 43, üretime başlamasının 40. yılı olması nedeniyle Bursa fabrikada çalışanlarının da katıldığı kutlama töreni yapıldı. Törende konuşan CEO Ali Pandır, Türk otomotiv devi olurken bir yandan da ekonomiye can suyu verdiklerini ulusal sektörü ileriye taşıma konusunda öncülük yaptıklarını söyledi. Pandır, 2010 yılında Tofaş’ın, 312 bin adetle Türkiye’de en çok otomobil ve hafif ticari araç üretimi yapan otomotiv üreticisi olduğunu, 2010 yılında sektör üretiminin yüzde 28,5’ini gerçekleştirdiğini anlattı. Pandır, 2005 yılında 161 bin adet araç üreten Tofaş’ın, 2010 yılında bu rakamı neredeyse 2’ye katladığını belirterek, Tofaş’ın ürettiği araçlarda yerlilik oranının ise yüzde 75’in üzerinde olduğunu kaydetti. Bunun dışında otomotiv ihracatında yüzde 25’den fazla pay alarak 2,3 milyar dolarlık ihracata imza attıklarını ifade eden Pandır, 2010 yılında Tofaş’ın ürettiği 194 bine yakın aracın dünya yollarına çıktığını söyledi.
Pandır, İstanbul Sanayi Odası (ISO) verilerine göre 2005 yılından bu zamana otomotiv ana sanayi ve yan sanayi sektörünün yarattığı toplam katma değer aynı kalırken, Tofaş’ın bunu 2 kat arttırdığını belirterek, “Tofaş’ta cari açık yok, cari açık fazlası vardır. Her 100 liralık ithalata karşılık 126 liralık ihracat yaptık” dedi. Pandır, yan sanayi dahil otomotiv sektöründeki cari fazlanın ise yüzde 3’de kaldığına dikkat çekti.
Mısır’la görüşüyorduk 3 haftadır hat kesildi
80 ülkeye 194 bin araç satan Tofaş, yeni pazarlar için de arayışlarını sürdürüyor. Pandır, ABD pazarını Transit Connect’in aylık 3 binli satış rakamlarına ulaşmasından sonra yeniden radara aldıklarını söyledi. Pandır, Mısır’la da görüştüklerini ancak son 3 haftadır olaylar yüzünden görüşmelerin kesildiğini kaydetti. Pandır, “Orada 3 yıl öncesine kadar Şahin’in montajını yapıyorduk. Şimdi Albea gibi güncel bir modelle tekrar orada montaj yapabilir miyiz diye görüşmelerimiz devam ediyordu. Biraz sonuca gelmek üzereydik ki, bu politik olaylarla şu anda yine durduk” dedi. Pandır, Irak’ta da çok yüksek potansiyel olduğunu dile getirirken oradaki sıkıntının da ülkenin fiilen 3 bölgeye ayrılmış olması olduğunu söyledi.
‘Tofaşlıyız biz tutkulu bir takımız’
Tofaş’ın 40. yıl kutlamaları fabrikada yapılırken, çalışanlardan kurulu hiphop grubu da mini bir konser verdi. “Tofaşlıyız biz, tutkulu bir takımız. Söz verince yaparız” sözlerine tüm mavi ve beyaz yakalı Tofaşlılar hep birlikte eşlik etti.
4. vardiya işbaşında
Tofaş fabrika ziyaretimizde kısa bir eğitimden sonra, gazeteciler olarak ihraç edilecek Doblo’ların üretim hattına gittik. Özel şapka, ayakkabı ve eldivenleri taktık. 5 Doblo’nun el freni mekanizmasının montajını bizzat yaptım. Sembolik de olsa çorbada tuzumuz oldu...
Vehbi Koç da vergiye isyan etmiş
Tarih 12 Şubat 1971. Tofaş İdare Meclisi Reisi merhum Vehbi Koç, fabrikanın üretime geçişi nedeniyle düzenlenen 40 yıl önceki törende açılış konuşmasını yapıyor. Konuklar arasında dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakanı Süleyman Demirel ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç var. Vehbi Koç, konuşmasında 2. Dünya Savaşı’ndan sonra otomobil sanayiinin çok hızlı ilerlediğini 1960’larda 90 milyon adet olan dünya otomobil parkının 10 yılda 180 milyona çıktığına dikkat çekiyor.
13 Nisan 1969’da temeli atılan 400 milyon liraya 22 ayda tamamlanan fabrikanın yıllık 20 bin adetlik kapasitesiyle Türk sanayisine büyük güç katacağının altını çiziyor. Tabii o günlerde döviz altından daha kıymetli, bulunmuyor. Bu yüzden Koç, fabrikanın Türkiye’nin döviz pozisyonuna katkısına işaret ediyor: “Tofaş’ın ilk 3 yıllık faaliyet devresinde, beher otomobilde % 67 nisbetinde döviz tasarrufu sağlanacaktır. Bu durum, bir otomobil için Tofaş’ın yalnız 435 dolarlık ithalat yapacağını göstermektedir. İkinci 3 yıllık devrede ise beher otomobilde sağlanacak döviz tasarrufu % 85 nisbetine çıkacaktır.”
Koç’un sözlerinde bir şey daha dikkat çekiyor. O da yüksek vergiler. Anlaşılan o ki aradan geçen 40 yılda değişmeyen tek konu Türkiye’de hep yüksek vergiler olmuş:
“Küçük bir otomobil halk için lüks değil, bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacın karşılanabilmesi için otomobil maliyetinin ve satış fiyatının makul seviyede tutulması gereklidir. Son çıkan Finansman Kanunu’nun getirdiği vergiler, imal edilecek otomobil fiyatını % 25-30 nisbetinde yükseltmiştir. Murat otomobilinin müşteriye maliyeti 62.000 lira olacaktır.”
40. yıl sürprizi pick-up
Geçen yıl 34 binin üzerinde satarak tek modelde en yüksek satış rekorunu kıran Doblo’nun hafif ticari pick up tipi de 40. yıl töreni sırasında gazetecilere tanıtıldı. Pandır, yeni Fiat Doblo ön görüntüsüne sahip olan pick-up’ın seri üretimine başlanacağını ve üçüncü çeyrekte pazara sunacaklarını belirtti.
Pandır, “Yılda yaklaşık 20 bin pick-up ve hafif kamyonetin satıldığı pazara girecek yeni model ile ilgili isim çalışmalarımız sürüyor ama bu aracının adının Doblo uzantılı olmayacağını söyleyebiliriz. Bu pazarın içinde en az yüzde 10 pay almayı ve pazarı daha da genişletmeyi amaçlıyoruz. 4-5 bin de ihraç edeceğiz” dedi.