Şampiy10
Magazin
Gündem

Koç Ailesi Metropolitan’da iki galeriye adını verdi, muhteşem Osmanlı’yı dünyaya tanıtacak

.

ABONE OL
Vatan Haber

11 Eylül’den sonra İslam’la arasına mesafe koyan ABD, ünlü Metropolitan Müzesi’nde açılan galerilerle İslam Medeniyeti ile tekrar barışıyor. 15 yeni galeride toplam 1200 eser sergilenirken, 10 milyon dolar

bağış yapan Koç Ailesi’nin ismi Osmanlı saray sanat eserlerinin sergilendiği iki galeriye verildi

11 Eylül’ün onuncu yılında New York, İslam medeniyeti ile arasında oluşan kopukluğu ortadan kaldırmak için çok önemli bir fırsat yakalamanın heyecanını yaşıyor. Yılda 5 milyondan fazla ziyaretçisi olan dünyanın en önemli müzelerinden biri olan Metropolitan Sanat Müzesi’nde 15 galeriden oluşan İslam Medeniyetleri bölümü, 1 Kasım’da kapılarını açmaya hazırlanıyor.

Yeni galeride Arap ülkeleri, Türkiye, İran, Orta Asya ve Güney Asya’dan İslam medeniyetini yansıtan 1.200 parçadan oluşan koleksiyonlar sergilenecek.

459 ve 460’ıncı galerilerde Büyük Osmanlı dünyası ve saray sanatlarını yansıtan 200’ün üzerinde eser yer alırken bu iki galeriye Koç Ailesi 10 milyon dolar ödeyerek adını verdi.

Diğerleri trink ödüyor biz 10 taksit yaptık

Önceki gün New York Metropolitan Müzesi’nde 15 galeriden oluşan İslam Eserleri bölümünün ön açılışı vardı.

Rahmi Koç, Semahat Arsel, Mustafa Koç ve Ömer Koç açılış için New York’a geldi. Müzeyi Koç Ailesi ile birlikte gezdikten sonra sohbet etme imkanı bulduk.

Rahmi Koç, öncelikle iki galeriye isimlerini verme sürecinden bahsetti:

“Bu müzeyi 35 yıl yöneten Philippe de Montebello arkadaşımdır. Kendisi fevkalade disiplinli, kararlı biridir. 3 yıl önce benimle bir kahvaltıda buluşmak istedi. Bu projeden söz etti ve iki galeriye adımızı vermemizi önerdi. 3 saat konuştuk. Kendisinden bu teklifi yazılı hale getirmesini istedim. Vakfın yönetim kurulunda konuyu gündemimize aldık. Bir galeriye 5 milyon dolar ödeyerek adımızı verme konusunda anlaştık. Ancak Ömer (Koç) ‘Tek galeri bize yakışmaz, iki galeri olsun’ dedi. Ben de Montebello’ya olumlu yanıtı ilettim. Ancak 10 milyon doları, 10 taksitte ödeme şartı sundum. Burada aslında bütün destekçiler parayı trink öder. Bizim için bir istisna yaptılar ve biz bu parayı 10 eşit taksitte ödemek üzere anlaştık.”

Rahmi Koç, bağış yapmalarının ve iki galeriye isimlerinin verilmesinin önemini de şu sözlerle ifade etti:

“1870’den bu yana buraya destek için herkes sıraya giriyor. Bu, vergi muafiyetinden önce de böyleydi, halen de böyle. Buraya para vermek bir statü sembolü. Sanat dünyasında ayrıcalıklı hale getiriyor sizi. Bu aile için, vakıf için ve Türkiye için önemli bir gelişme. Sizi başka bir platforma oturtuyor. Avrupa’da adımız en bağışcı ailelerden biri olarak geçiyor. Bu bağış ve iki galeride yer alan ismimiz, bizi bir üst platforma taşıyacak.”

‘Eserler vatanına dönmeli, orada sergilenmeli’ fikri kardeşleri böldü

Sohbetimiz esnasında Rahmi Koç, çok tartışılan, kaçırılmış eserlerin yurtdışında sergilenmesi konusuna da değindi. Koç, “Bir müzeci olarak ben açıkçası Türkiye’ye ait eserlerin yurtdışında kalmasını ve orada sergilenmesini destekliyorum” dedi. Koç, “Tek şart bir bütünse, yani yarısı vatanında yarısı başka yerde değilse” dedikten sonra neden bu görüşe sahip olduğunu da şu sözlerle ifade etti:

“Maalesef Türkiye’de müzelere gerekli özen gösterilmiyor. Eserler geliyor, bir heyecan, 1.000-2 bin kişi geziyor, sonra ilgi alaka kesiliyor. Eserler tozlanmaya mahkum oluyor. Mesela ‘Yorgun Herkül’ geldi. Şimdi bir süre ilgi görür, sonra bir köşede unutulur gider. Burada kalınca daha çok insan görüyor. Gerekirse zaman zaman ülkesine gelir gider ama burada kalmalı.”

Rahmi Koç bu görüşünü ortaya koydu ama ablası Semahat Arsel’den hemen itiraz geldi:

“Bize ait eserlerin burada kalmasına gönlüm razı olmuyor. Evet burada ziyaretçi adedi daha fazla. Gördüğü ilgi alaka daha fazla ama yine de eserler vatanında olmalı. Padişah fermanı ile gitmesine izin verilenler hariç, kaçırılan eserler Türkiye’ye geri dönmeli.”

Açılıştan notlar....

New York Metropolitan Sanat Müzesi’ni her yıl yaklaşık 5 milyon kişi ziyaret ediyor. Dünyanın dört yanındaki 270 ABD büyükelçilik ve konsolosluklarına gelenler 15 galeriden oluşan İslam eserleri bölümünü, özel hazırlanmış video gösterimi ile izleyebilecek. Bunun için ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un bizzat talimat verdiği açılışta bakanlık temsilcisi tarafından davetlilere anlatıldı. Temsilci elçiliklere yılda 14.5 milyon kişinin geldiğinin de altını çizdi.

Metropolitan Müzesi’nin Müdürü Thomas Campbell ise açılışta şunları söyledi: “10 yıl öncesine kadar İslam dünyası yokmuş gibi davrandık. Bu galeriler, kendi halkımıza İslam dünyasını İslam eserleri ile tanıtacak bir anlamda eğitim verecek. İslam sanatı ve kültürünün, dünya tarihinin çok mühim bir diliminde sergilediği soylu ihtişamını günümüze taşıyacak.”

Koç’un adını verdiği galerilerde halılar kumaşlar, zırhlar, silahlar, çiniler, el yazmaları ve sikkeler bulunuyor.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Halktan kopmadan kimseden korkmadan
  2. Türkiye’ye gelmeyip Samos’a saklanmak yok
  3. Urfalılar’ın hızına ayakkabı mı dayanır?
  4. Atık yağları bize ‘yem’liyorlar mı?
  5. Dünyanın en büyüğü ama kaybolmanız imkansız
  6. El uzattığı efsane olan Sequoia, Türkiye’de
  7. 250 gram ekmekte 1.25’lik fiyat adil
  8. Sıfırını alamayanlar ‘ikinci el’i coşturdu
  9. Sağlamcı yatırımcının parası buhar oldu
  10. Periscope kararır Türk futbolu kazanır

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.