İş dünyasında ‘Garanti’li ‘Özen’li korku
.
Para ve sermaye piyasalarında yaşanan toz dumanı saymazsak şayet, geçen hafta iş dünyasında yaprak kımıldamadı. Tüm haftayı kapsayan ve çok önceden planlanıp ajandalara kaydedilen tüm basın toplantıları, organizasyonlar iptal edildi.
İptallerin mantığını anlamak önce kolay olmadı bizim için.
Tamam, gazetelerin birinci sayfaları, Gezi Parkı’nda bir gece yarısı polis baskını ile genişleyip orantısız güce tepkiyle de çığ gibi büyüyen eylemlere ve bunun her türlü yansımasına ayrılmıştı ancak ekonomi sayfaları yerli yerinde duruyordu.
‘Toplantının düzenleneceği mekan, eylemlerin yoğun yaşandığı bölgede kaldı, ulaşımda sıkıntı yaşanacaktı. O yüzden iptal ettik’ denebilir belki ancak mekan değişikliği de çözülmesi zor bir mesele değildi.
O zaman geriye ne kalıyor?
İptallerin asıl sebebi ne?
Önceki gün konuştuğum ve Cuma akşamı evinde vereceği sohbet toplantısını iptal eden bir işadamı, gerçek nedeni şöyle izah etti:
“Ben şirketimle ilgili bir gelişmeyi duyurmayı da amaçlasam o toplantıda söz dönecek dolaşacak Gezi eylemlerine ve benim ne düşündüğüme gelecek. Ben de şu ara bu konuyla ilgili bir yorum yapmaktan kaçınırım. Aslında her işadamı kaçınır. Toplumda enteresan bir değişim oldu. İnsanların bir bölümü cesaret hapı içmiş gibi korku duvarını yıktılar ve diledikleri gibi konuşup itiraz noktalarını dile getiriyor. Bakalım sonu nereye gidecek. Ancak biz işadamlarından böyle bir tepki beklemesin kimse. Bunun türlü sebepleri var ve aslında kamuoyu bu sebepleri çok iyi biliyor. Başbakan ‘taraf olmayan bertaraf olur’ demişti ancak doğru tarafta değilseniz şayet bertaraf olacağınızı biliyorsanız hiç konuşmamayı, gerçek düşüncenizi ortaya dökmemeyi tercih edersiniz.”
Hak vermemek imkansız
İşadamının söylediklerine katılmamak mümkün değil. Geçmişte Maliye vasıtasıyla yapılan operasyonları hatırlayınca bu renk vermeme durumunu anlayabiliyorsunuz. Taşın altında elleri var. Binlerce kişiye iş veriyorlar. Taahhütleri, kredi borçları var. Belki devletle iş yapıyorlar. İhalelere giriyorlar...
Rüzgarın ters dönmesi ise pamuk ipliğine bağlı. Erdoğan’nın Afrika gezisine katılan bir başka işadamından da şunları duydum:
“Garanti Bankası Genel Müdürü Ergün Özen’in ‘Ben de çapulcuyum’ sözleri kafilenin içine bomba gibi düştü. Öyle ki bazı işadamları birbirine ‘Garanti Bankası’yla olan tüm ilişkimi kesme talimatı verdim’ demeye başladı...”
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık durumu tam da. Adam çıkıp aktivistleri yatıştırmaya çalışıyor, söylediği sözle bu sefer karşı tarafın tepkisini çekiyor. İş dünyasında ‘Ergun Özen olma’ korkusu yaşanıyor. Tam da bu yüzden tüm toplantılar iptal ediliyor.