Ekonomi revizyonlarla çok çok iyi
.
Makyajı kadınlar yapar bilirdik, Borsa sayesinde yıllar içinde makyajı çok seven şirketleri, patronlarını tanıdık.
Devletlerin de rakamlarla oynayabileceğine, makyaj yapabileceğine ise hiç ihtimal vermezdik. Devletlerin de rakamlarla oynamayı çok iyi becerdiğini sonra sonra öğrendik.
Geçen günlerde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a bir soru yöneltilmiş, Babacan da beni hayrete düşüren bir cevap vermişti.
Soru şuydu: Yunanistan için battı batıyor diyoruz ancak onların 2009 küçülmesi yüzde 2.2’de kaldı. Oysa övgüler alan, krizi çok iyi yöneten Türkiye yüzde 4.7 küçüldü. Bu çelişki değil mi?
Cevabı kısa ve netti: Arkadaşlar Yunanistan’ın verileri gerçeği yansıtmıyor.
Belli ki Babacan’ın bir bildiği var.
Bu açıklamasına Atina’dan bir homurtu yükseldi mi bilmiyorum. Krizle boğuşan Yunan Hükümeti son dönemde, başta Alman kamuoyundan olmak üzere o kadar ağır eleştiriler alıyor ki herhalde bu açıklama da o karmaşa içinde kaynadı gitti.
Yunanistan’ın verileri doğruyu yansıtmıyor da bizimkiler acaba doğruları yansıtıyor mu?
Açıkçası benim revizyonlar karşısında başım fena halde dönmüş vaziyette.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008 yılının tamamında ve 2009 yılının ilk 3 çeyreğinde GSYH verilerinde bugüne kadar hiç olmayan şekilde revizyonlara gitmişti.
Kısaca hatırlayalım.
2008 yılı için daha önce sabit fiyatlarla 102 milyar 164 milyon TL olarak açıklanan GSYH, 101 milyar 922 milyon TL olarak değiştirilirken, büyüme hızı 0.9’dan 0.7’ye çekildi. 2008 yılının ilk çeyreğine ilişkin büyüme rakamı yüzde 7.2’den yüzde 7’ye, ikinci çeyreğe ilişkin büyüme rakamı yüzde 2.8’den yüzde 2.6’ya, üçüncü çeyreğe ilişkin büyüme rakamı yüzde 1’den yüzde 0.9’a çekilirken, son çeyrek için yüzde 6.5 olarak açıklanan küçülme rakamı yüzde 7’ye çıkarıldı.
2009 yılı birinci çeyreği için yüzde 14.7 olarak açıklanan küçülme rakamı yüzde 14.5’e çekildi. 2009 yılının ikinci çeyreğine ilişkin olarak yüzde 7.9 olarak açıklanan küçülme oranı yüzde 7.7, üçüncü çeyreği için yüzde 3.3 olarak açıklanan küçülme ise 2.9 olarak düzeltildi.
Revizyon değil tam anlamı ile balans ayarı mübarek...
Eminim sizin de başınız döndü.
Bu revizyonların aslında özeti şu...
Tüm bu dolambaçlı hesap kitap sayesinde 2009 son çeyrekte yüzde 6’lık büyüme gerçekleşti. Büyümenin bu kadar yüksek çıkmasında 2008 son çeyrekte açıklanan yüzde 6.5’lik daralmanın yüzde 7’ye çıkarılması başroldeydi.
Diğer kalem oynatmalarıyla da yılın tamamı için yüzde 5.5 gibi beklenen küçülme oranı, yüzde 4.7’de kaldı.
Kimse yazmadı, kimsenin dikkatini çekmedi ama önceki gün açıklanan işsizlik rakamlarına bakınca da ‘revizyon’ silahının kullanıldığı görülüyor. Makyajın adı Türkiye’de ‘revizyon’ oldu maalesef.
TÜİK işsizlik hesaplama metodolojisini sessiz sedasız değiştirmiş ve daha önce 2009 yılı Ocak ayı için yüzde 13.5 olarak açıklanan işsizlik rakamını yüzde 15.5’e çıkarmış.
Nasıl olsa bitti gitti, aradan 15 ay geçti. Kim ilgilenir artık 2009 yılı Ocak ayı işsizlik verisi ile.
Ancak o rakamın yüzde 15.5 çıkması sayesinde 2010 yılı Ocak ayı için açıklanan yüzde 14.5’lik işsizlik verisi “1 puanlık iyileşme” olarak lanse edildi.
İtiraf ediyorum açıkçası ben de ilk gün yanıldım ve ekonomi sayfalarında işsizlik verisi ile ilgili haberi umut verici gelişme olarak verdik. Revizyon olmasa işsizlikte 1 puanlık gerileme değil artış oluyordu halbuki. Çalışanın sanayiden tarıma geçişi de dikkat çekici..
TÜİK zaten verileri oldukça gecikmeli yayınlıyor. Demek ki bundan böyle ilk etapta açıklanan rakamları ciddiye alıp, ekonominin iyiye ya da kötüye gittiğine dair yorum yapmamak lazım. İMKB’de, VOB’da oyuncu iseniz pozisyon da almamalısınız.
Revizyonları beklemek lazım.
Şimdi TÜİK yetkilileri diyebilir ki ‘istatistik biliminde revizyon her zaman olur, her ülke verilerinde revizyonlara gider’
Bekleyelim önce desinler.
Derlerse şayet, örneklerle cevabını veririz...