Doğalgaz Türkiye’de 230 Bulgaristan’da 187 euro
.
Şişecam, 2004 yılında Bulgaristan’a yatırım yapmaya başladı. Bugüne kadar yaptığı yatırım tutarı cari fiyatlarla 400 milyon doları buldu. Şimdi Şişecam, Bulgaristan yatırımını 415 milyon dolarlık yeni yatırımla büyütme kararı aldı. 800 milyon doları geçen bu sıfırdan yatırım, şu ana kadar Bulgaristan’daki en büyük yatırım olarak da dikkati çekiyor. Tüm tesisler devreye girdiğinde fabrikalarda 2 bin kişi doğrudan istihdam edilecek.
Hem devreye giren yeni tesisleri görmek hem de yeni yatırım planlarını dinlemek üzere Perşembe günü Bulgaristan’ın Targovishte şehrine günübirlik bir ziyaret yaptık.
Varna havaalanından 45 dakika uzaklıktaki Targovishte’deki tesislerin açılışını Başbakan Erdoğan yaptı. Avrupa Birliği’nin en güneydoğusundaki bu yatırım kuşkusuz insanın içini biraz acıtıyor. Zira Türkiye’de gayriresmi işsizliğin yüzde 16’larda olduğu düşünülürse, insan ister istemez “Bu tesis neden Türkiye’nin güneydoğusunda değil de AB’nin güneydoğusu’nda?” diye soruyor...
Şişecam gibi bir kuruluşun global oyuncu olmak için bu tesisleri dünyanın her yerine kurmasından başka çaresi yok. Otomotiv firmaları nereye gidiyorsa, Şişecam da peşinden gidiyor. Tabii şişe ambalaja ihtiyaç duyan firmalar da takip ediliyor. Mesela Şişecam’ın Rusya’daki en büyük müşterisi Anadolu Grubu. Şişecam adeta Anadolu Grubu’nu adım adım takip ediyor. Ruslar bira içtikçe hem Anadolu Grubu hem de Şişecam kazanıyor.
Şişecam’ın Bulgaristan’da olması da çok önemli. Burada da hızla gelişen bir pazar var. Ancak Bulgaristan tesislerinden yapılan 185 milyon dolarlık satışın 150 milyon dolarının çevre ülkelere olduğunu da belirtmek lazım.
Gelelim enerji maliyetlerine. Kuşkusuz cam işinde enerji maliyeti çok önemli. 1 metrekarelik camın yüzde 30 hatta 35’i enerji maliyetinden oluşuyor. Bu durum demir çelik, seramik gibi sektörlerde de bu denli yüksek oranda yaşanıyor. Diğer sektörler ise kuşkusuz elektrik maliyetlerine bakıyor.
Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kirman, Şişecam Genel Müdürü Doğan Arıkan ve Şişe ve Cam Fabrikaları’nın Düzcam Grubu Başkanı Gülsüm Azeri, bu konudaki sorularımıza yanıt verirken Türkiye’nin enerji alanında elinin çok ama çok zayıf olduğu ortaya çıktı.
Örneğin elektriği Targovishte’de megawatsaati 39 eurodan kullanıyorlar. Oysa bu maliyet Türkiye’de Yenişehir fabrikasında 55 euro.
Doğalgaz fiyatlarında da anormal bir fark var. Bulgaristan’da doğalgazın bin metreküpü 187 euro. Türkiye’de ise 230 euro. Bir işçinin Şişecam’a maliyeti Bulgaristan’da 9 bin dolar, Türkiye’de 26 bin dolar.
Rusya rakamlarını ise hiç vermemek daha iyi. Çünkü kıyas kabul etmiyor. Rusya’da elektrik 3.5 euro, doğalgaz bölgeler arasında değişmekle birlikte 40-60 euro arasında. Yani Türkiye’nin beşte biri fiyatta.
Targovishte, Şişecam’a bedava arazi temin etmiş, gazı, elektriği, demiryolunu fabrikanın kapısına kadar getirmiş, atık sistemini kurmuş, beş yıl boyunca kurumlar vergisinden muaf tutmuş. Karşılaştırma böyle. Duygusal anlamda bu yatırımların neden Türkiye’de olmadığını insan sorguluyor ancak işadamı mantığı ile fizibilite yapıldığında da Türkiye’nin hiç şansının olmadığı ortaya çıkıyor.
Erdoğan: Burası en geri ilimizden daha ileri değil
Fabrika açılışına katılan Başbakan Erdoğan’ı sağolsun Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan’ın aracılığı ile 20 dakikalığına bir odada sohbete davet ettik. 3 gündür yurtdışında olan ve 3 Balkan ülkesi gezen Erdoğan da isteğimizi kırmayarak bizim hem ekonomiye hem de siyasi gündeme dair sorularımıza zamanı elverdiği ölçüde cevap verdi. “Türban için 5 yıl sabrettim” ve “Biri bana neden geri adım atacağımı söylesin” sözlerini sıcak mesajlar olduğu için anında İstanbul’a aktardık ve dünkü sayfalarda da yer aldı.
Erdoğan’a “Türkiye’de işsiz ordusu hergün büyürken, bir Türk firmasının Bulgaristan’ın en büyük yatırımını yapıyor olmasından duygusal olarak biraz da olsa rahatsız olup olmadığını” sordum, şöyle yanıt verdi:
“Gönül arzu eder ki, tüm bu yatırımlar Türkiye’de olsun. Ancak ülkemizi küresel rekabete sokacaksak, dar kapsamda düşünemeyiz. Biz diyoruz ki markalar yaratacağız. Ülke içinde kalarak dünya markası yaratamazsınız. Ülker gitti, Godiva’yı aldı. O zaman ne gerek vardı? Zaten Türkiye’de çikolata yapıyordu, iyisini de yapıyordu. Beko gitti, Grundig’i aldı. Üstüne üstlük iflas etmiş bir şirketti. Markayı aldı ve markanın bir değeri var. Şimdi aynı ürünü üretiyor, üstüne Grundig markasını vurarak, yüzde 20-30 daha iyi fiyatla satıyor. O bakımdan bu ülkede yatırımı da faydalı buluyorum. Bakacak olursanız 49 teşvikli ilimi burası ile kıyas bile etmem. AB üyesi olması çok önemli değil. Tabela işi kurtarmıyor. Burası benim en geri kalmış ilimden daha ileri bir yer değil. Ancak Türkiye de yatırım çekme konusunda rakipleri ile mücadele etmeyi öğrenecek. Biz gerekli her türlü kolaylığı sağlıyoruz.”
Şişecam Grubu, Mart 2006’dan beri üretim yaptığı Bulgaristan’daki tesislerinde 1.500 Bulgar işçisine iş olanağı sağladı. Yeni yatırımıyla birlikte istihdam sayısını 2 bine çıkaracak. Ne var ki, Bulgaristan’da çalışma yasaları nedeniyle işçilerle geçen yıl sorun yaşamıştı. İki yıllık toplu sözleşme anlaşmasından birkaç ay sonra fabrikanın işçileri, toplu sözleşmeye rağmen Bulgar yasalarının kendilerine sunduğu imkanla yüzde 51 çoğunluğu sağlayıp yeniden zam istedi ve greve gitti. Şişecam Grubu da Bulgar mahkemelerine başvurup, grevin yasadışı olduğunu iddia etti. Sonuçta mahkeme el sıkışılan zam oranının geçerli olduğuna ve grevin yaşadışı olduğuna karar verdi.
Başbakan’ın da gezisinde grev gündemindeydi. Bulgar Ekonomi ve Enerji Bakanı Petar Dimitrov’a, “İşçilerin istenildiği anda grev yapması bu yatırım için tehdittir. Bu tehditten kurtarmak lazım. Aksi takdirde yatırımcı da kılı kırk yarar” dedi. Bulgar Bakan da yasaların değiştirilmesi için harekete geçeceklerinin sözünü verdi.