Beşiktaş, Edirne’nin ötesine nasıl geçti?
.
TÜRK takımlarının en büyük zaafı, Avrupa’da istenen futbol seviyesine çıkıp da rakipleri ile boy ölçüşememekti. Ama Beşiktaş bu yıl tahminlerin ötesinde bir Avrupa başarısı yakaladı.
-BUNU istatistikler de doğruluyor. Türkiye’de içeride oynadığı 26 lig maçında 13 galibiyet alabilen Beşiktaş, Avrupa’da 9 maça çıkıp 6’sını kazanmayı bildi. Türkiye’de kazanma oranı yüzde 50, Avrupa’da yüzde 66.6. Gol ortalaması da Avrupa’da çok daha iyi. Türkiye’de maç başına 0.7 gol ortalaması ile oynarken, Avrupa’da ortalaması 2’yi buldu.
-BEŞİKTAŞLI oyuncunun da taraftarın da özgüveni Avrupa’da daha yüksek. Rakip Stoke değil de Mersin İY olduğunda taraftar inanın daha bir ürkek. Kazanamama ihtimalini Süper Lig maçında daha yüksek görüyor. Peki bu nasıl oldu? Beşiktaş ‘Avrupalı’ kimliğe nasıl büründü. Bunun elbette tek bir cevabı yok.
-ANCAK bana göre 2 önemli sebep öne çıkıyor. UEFA’da görev yapan hakemlerin futbol zekâsının, Türkiye’dekilere göre yüksek kalitede olması en önemli sebeptir. Hakem, hakem gibi olunca, 90 dakika boyunca daha adil bir yönetim göstereceğinden futbolcu da teknik direktör de yönetici de emin olunca, futbolcunun stresi de azalıyor.
-SADECE futboluna konsantre olan, sahada herhangi bir yanlışlığın cezasız kalmayacağını, dengeli yönetim sergileneceğini bilen futbolcu kapasitesinin üst sınırına daha çabuk çıkıyor.
MAÇ SEÇİYORLAR
-BEŞİKTAŞ, Egemen, İbrahim Toraman, Sivok gibi savaşçı oyuncuları bir kenara koyarsak genel olarak sertlikten çabuk yılan bir yapıda. Biraz taban gösteren oyunculardan kurulu bir takımla oynadıklarında, hakem de buna göz yumduğunda yeteneklerini ortaya koyamıyorlar. Türkiye ligleri ne yazık ki bu yapıda. Avrupa’da ise futbol oynamaya çalışan takımlar kapışıyor.
-KATILMAYANLAR olabilir. Ama Kamil Abitoğlu, Kuddusi Müftüoğlu ve emekli Bünyamin Gezer’in 1. sınıf hakemlerimiz olduğunu göz önüne aldığımda haksız olduğumu düşünmüyorum ve en büyük etkenin hakem olduğunu söylüyorum.
-İKİNCİ ana sebep ise Beşiktaş’ın yabancıları kesinlikle maç seçiyorlar. Bu artık su yüzüne çıktı. Avrupa vitrininde boy göstermek, kendilerini hatırlatmak özellikle Portekizli oyuncuların önceliği.
-FERNANDES, Samsun maçındaki performansının değil ama Braga’daki performansının kendisine milli takım yolunu açacağını biliyor. Avrupa’da adeta döktürüyor.
-QUARESMA da UEFA maçlarında farklı. Artistik şovunu yine yapıyor ama yapıcı futbol oynamaya, yardımlaşmaya da gayret ediyor.
-KESİNLİKLE daha centilmen. Takımını eksik bırakacak sorumsuz hareketlerden dikkat ettim uzak duruyor. Cezalı duruma düşüp de Avrupa’da maç kaçırmak istemiyor.