Antika bir eserdi fabrikaya benzedi
.
Ruslar’ın 1971’de kurduğu Seydişehir Alüminyum 540 milyon $’a yenilendi
Mehmet Cengiz’i artık tanımayan yok. 17 Aralık’la başlayan süreçte o da dinlenenler arasındaydı ve ortaya dökülen meşhur sözleri ile gündemi epey meşgul etmişti. Siyaset sofrasında meze yapılan bu sözle ilgili kendisi henüz hiç konuşmadı. Ben açıkçası o cümlede millet derken rakiplerini kastettiğini düşünenlerdenim.
Cengiz’in inşaat şirketinin Eskişehir-İstanbul hızlı tren inşaatında 26 nolu tünelde nasıl batağa saplandığını, tüneli açamadığını yazmıştım. Yiğidi öldür ama hakkını yeme. Tünele saplanan Cengiz, Seydişehir Alüminyum’da ise müthiş bir iş başarmış gibi görünüyor.
Hafta başında Meclis’ten geçen Torba Yasa’da Seydişehir Alüminyum’un da aralarında olduğu 5 özelleştirme uygulaması hakkında yargı kararının uygulanmayacağı hükmü yer alınca geçtiğimiz haftalarda yaptığım Seydişehir turunda aldığım notları haberleştirmenin zamanı diye düşündüm. Zira özelleştirme sonrası yapılanlar aslında Seydişehir’in Torba ile kamufle edilmeye hiç mi hiç ihtiyacı olmadığını ortaya koyuyor. Seydişehir kabul etmek lazım ki bir özelleştirme başarı hikayesi.
Malum bu fabrika 1971 yılında Rus teknolojisi ile yapılmıştı ve daha yapılırken tartışma konusuydu. Yıllar içinde de ilave yatırımlarla desteklenmeyince teknolojisi epey eskidi. 2005 yılında özelleştirmeye çıktığında ‘Antika’ sıfatını boynuna asmasına ramak kalmıştı. Yabancı rakipleri ile başa çıkmasına imkan yoktu.
305 milyon dolar bedelle bu fabrikayı alan Cengiz Holding şu ana kadar fabrikaya 300 milyon dolar daha yatırım yaptı. Halen devam eden 240 milyon dolarlık yatırımla satın alma bedelinin yanı sıra yapılan yeni yatırım tutarı da 550 milyon dolara yaklaşacak.
Neler yapıldı?
Fabrikayı Cengiz Holding Genel Koordinatörü Ömer Mafa gezdirdi. Gezdirirken de anlattı:
“Özelleştirmeden önce, alüminyum ürünleri A-7 Avrupa standartlarına bile ulaşamadığı için satılamazken, bugün A-8, A-9 standardına ulaşarak savunma, uçak, otomotiv sanayinde kullanılan uç ürünlerin bile hammaddesi sağlanabilir hale geldi. Aynı şekilde kalite sorunlarından satılamayan alüminyum hidroksit ara ürünü 260 bin ton/yıl kapasiteden 450 bin ton/yıl kapasiteye çıkarılarak 60’dan fazla ülkeye ihracat imkanı sağlandı.”
Mafa çevre yatırımına dikkat çekti: “Atık gazda AB’ye fark attık. Seydişehir Entegre Tesisleri’nin gaz salınımı için özelleştirme sonrasında 15 milyon dolarlık yatırım yaptık. Bu yatırım sonrasında AB normları gaz salınım değerlerinin altında bir seviyeye ulaşıldı.
İthalata darbe
Mafa devam etti: “Seydişehir Türkiye’nin birincil alüminyum üreten tek entegre tesisi. Türkiye’nin direkt iç tüketimi 600 bin ton alüminyum ve ne yazık ki Seydişehir de bunun sadece yüzde 10’unu yani 60 bin tonunu karşılayabiliyor. Yeni yatırımlarla
kapasite 82 bin tona çıkacak. Yani dışa bağımlılık 3.5 puan daha düşecek. Seydişehir’de yıllık 250 milyon dolarlık ciro yapılıyor. Bu dışarıya ödeyeceğimiz paranın Türkiye’de kalması demektir”
Özelleştirme sonrası istihdamın düştüğüne dair şikayetler vardı diye hatırlattım: “Özelleştirme aşamasındayken Seydişehir kapanma noktasına kadar gelmişti. Bugün 1300’ü doğrudan olmak üzere taşeronlarla birlikte 1700 kişiyi istihdam ediyoruz.”
540 milyon dolar nerelere yatırıldı?
- Doğalgaz dönüşümü: 5.419.000
- İnşaat: 27.620.000
- Buhar santrali: 52.714.000
- Kömür sahaları: 4.571.000
- 13 MW Buhar Türbini: 7.500.000
- Kalsinasyon fırını: 10.500.000
- Alümina elektro filitre: 2.500.000
- Alümina pres filtre: 6.500.000
- Elektroliz: 221.500.000
- Enerji ünitesi: 38.500.000
- İş makinaları: 19.619.000
- Laboratuar: 670.000
- Oymapınar HES: 14.664.000
- İzolasyon: 1.595.000
- Çevre ve altyapı: 15.810.000
- Makine teçhizat: 17.800.000
- Büyük onarım: 14.710.000
- IT yatırımları: 2.000.000
- Kimyasal tesisleri: 40.000.000
- Diğer: 36.500.000
- Toplam: 540.692.000
Oymapınar bizim olmazsa olmazımız
Seydişehir Alüminyum özelleştirildiğinde Oymapınar Barajı’nın da bu pakete dahil edilmesi çok tartışılmıştı. Ömer Mafa, barajdan üretilen elektriğin bu tesis için hayati olduğunu anlattı:
Alüminyum üretiminde çok yüksek tutarda elektrik tüketiliyor. 1 ton alüminyum üretmek için sadece 1750 dolarlık elektrik tüketiliyor. Bunun karşılığında ise 1 ton alüminyumu, bugünkü fiyatlarla 2000-2200 dolara satabiliyorsunuz. Diğer maliyetler de eklendiğinde alüminyumu ticari olarak üretme imkanı kalmıyor. Oymapınar barajı olmadan üretilemez: Elektriğin çok pahalı olması ve Türkiye’de devlet sübvansiyonu bulunmadığı için Oymapınar Barajı bu özelleştirme kapsamına alınmıştı. Eti Alüminyum Seydişehir Tesisleri, Oymapınar Barajı’nda üretilen elektrikle çalışmaktadır. Oymapınar Barajı olmadan ticari anlamda üretim yapmak mümkün değil”
Mafa özelleştirme öncesi 1 ton alüminyum için 17 bin 500 KW elektrik kullanırken bu rakamı yeni yatırımlarla 13 bin KW’ye kadar düşüreceklerine su kullanımını da yüzde 50 azaltacaklarına dikkat çekti.