Akhisar’dan çıkan Köfteci Ramiz, Avrupa arenasında
.
Akhisar’dan çıkan ancak aslen Makedon köftesi yapan Köfteci Ramiz, Türkiye’de 132 şubeye ulaştıktan sonra şimdi Avrupa’ya açılıyor. İlk restoranını Haziran ayında Köln’de açıp yayılacak.
Yol üstü lezzet duraklarının belki de en ünlüsü Akhisar’daki Ramiz Köfte’dir benim için. Yaz tatillerimi istisnasız deniz üstünde teknede geçirir, Bodrum’a da kesinlikle arabayla giderim. Benim için tatil İstanbul’dan yola çıktığımda başlar. Susurluk YASA’da bir tost ve ayran, Akhisar Ramiz’de köfte ritüelim oldu yıllar geçse de.
Önce Akhisar’ın içinde merkez çarşıda küçük bir dükkandı Köfteci Ramiz. 2000 yılında İzmir yolu üstünde şube açınca tanınma süreci başladı. Yıllar içinde Köfteci Ramiz o kadar ünlendi ki, 2005’ten sonra hızla yayıldı. Akhisar dışındaki ilk şubesini Levent Çarşı’da açan Ramiz, bugün 132 şubeye ulaşan bir restoran zinciri. Ramiz Köfte restoranlarda günde 5, yılda 2 bin ton köfte satılıyor. Şubelerin ortalama günlük cirosu 110 bin TL civarında.
Önceki hafta üçüncü kuşak köfteciler 1980 doğumlu Ramiz Taşkınlar ve 1986 doğumlu Can Taşkınlar ile bir araya geldik. Öncelikli sorum şu oldu:
“Şubeleştiniz İstanbul’a geldiniz çok sevindim. Ancak ben Akhisar’daki o tadı sanki buradaki şubelerinizde bulamadım. Psikolojik mi, yoksa gerçeklik payı var mı?”
Can Taşkınlar cevapladı:
“Gerçeklik payı hem var hem de yok. Herşeyden önce köftelerimiz tüm şubelerde aynıdır. Çünkü tamamı Akhisar’da üretilir ve günlük olarak şubelere ulaştırılır. Ancak köfte günlük de gitse yolda yorulur. Çünkü dondurulduğu an lezzetinin yüzde 10-15‘ini kaybeder. Ayrıca şubelerin çoğu AVM’lerde olduğu için kömür ateşinde pişirilemez. Doğalgaz ızgarada pişer ve bu da Akhisar’da yediğinize göre bir miktar lezzet kaybı yaratır.”
Köftesine güvenen...
Ramiz Taşkınlar araya girdi:
“Akhisarlı ustalarımızın hakkını da vermemiz lazım. En yenisi 15 yıllık ustalarımız, pişirmede ayrı bir hünere sahip.”
Akhisar’da satılana göre küçük bir lezzet kaybı olsa da, Ramiz Köfte köftesinde çok iddialı. Balıkesir ve Tekirdağ bölgesinde yetiştirilen tamamen dana etinden üretiliyor.
Ramiz Taşkınlar, sözlerine şöyle devam ediyor: “Yüzde 100 dana etinden, içine sadece ekmek içi, tuz ve soğan ekleyerek yapılır Ramiz Köfte. İçinde baharat yoktur. Bu yüzden yiyene et tadı verir. Bugün ünlüyüm diyen pek çok restoranda köfteye soya kıyması koyarlar maliyeti düşürmek için. Baharatı da dayarlar ki anlaşılmasın. Köftesine güvenen içine baharat koymasın deriz.”
Can Taşkınlar 25 ilde 132 şubeye ulaştıklarını yeni hedeflerinin Avrupa olduğunu söylüyor. Ramiz Gmbh adlı şirketin kuruluşunu tamamlamışlar.
Köln’de ilk şube
Köln’ün en ünlü meydanlarından birinde 600 metrekarelik bir yerin kiralaması gerçekleşmiş durumda. (Bu arada Köln’deki ünlü meydanda metrekare kirasının 20 euro, buluştuğumuz İstanbul’daki AVM’de metrekare kirasının 160 euro olduğunu öğrenince oldukça şaşırıyorum)
Can Taşkınlar, Avrupa açılımını anlatıyor:
“Bize Honolulu’dan Malezya’ya kadar şube teklifleri gelmişti. Ancak biz üretimi kontrol edemediğimiz yerde olmak istemiyoruz. Azerbaycan gibi ülkelere de bu yüzden gidemedik. Almanya’da üretim de yapacağız. İlk yıl 5 şube açmak istiyoruz. 5 yıllık da bir genişleme hedefimiz var. Almanlar ve Avrupalılar kebap ve dönerden bıktı diye düşünüyoruz. Bir de köftemizin tadına baksınlar istedik.”
Akhisar’a özgü bir köfte var mı?
Yolu Akhisar’dan geçenler bilir. Sağlı sollu onlarca köfteci vardır. Ancak Akhisar’ın aslında Akçaabat ya da Tekirdağ köftesi gibi kendine has bir köftesi yok. Akhisar köfte ile Ramiz sayesinde tanışıyor. Makedonya’nın Prilep şehrinden göçen Ramiz Taşkınlar ve kardeşi Manisa’nın Akhisar ilçesine yerleşiyorlar. 1928 yılında bir kez yiyenin unutamadığı Makedon köftesini yapıp, limon sandığından sandalyeli bir küçük yerde satmaya başlıyorlar. 1934’te bugün hâlâ faaliyette olan çarşı içindeki dükkana taşınıyorlar. Yıllar boyunca Akhisar’ın ilk ve tek köftecisi oluyorlar. Sonrasında Ramiz’de yetişen bazı ustalar kendi dükkanlarını açıyorlar ve Akhisar bir anda köfte diyarı oluyor.