Kavga çıkaran arsanın Kütahya Şeker’e ait olduğunu anlamak için ‘Alim’ olmaya gerek yok
Kütahya Şeker Fabrikası’nın yüzde 56 hissesini 2004 yılında Özelleştirme’den Torunlar-Kiler Ortaklığı 24 milyon dolar karşılığında satın aldı.
Aldı almasına da üzerinde lojmanlar bulunan fabrika alanının dışındaki 112 bin 907 metrekarelik arsa yüzünden müthiş bir kavga çıktı. Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın bayraktarlığını yaptığı bu kavgada Kütahya Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesi sürecinde lojmanların bulunduğu arsanın tapu kayıtlarının görmezden gelinerek fabrikanın yeni sahiplerine usulsüz devredildiği iddia edildi. Arazinin aslında Türkiye Şeker Fabrikaları’na ait olduğu ifade edilerek usulsüz devirle devletin zarara uğratıldığı, yeni ortaklara rant yaratıldığı vurgulandı.
Bu iddialar VATAN Gazetesi’nde de yer aldı. Kavga halen sürüyor.
Her özelleştirmede aslında bu tür ihtilafları ve iddiaları görmeye alıştık. O yüzden kim doğru söylüyor, iddialar doğru mu diye araştırma yapmak şart oluyor.
Her özelleştirme öncesi bir tanıtım dökümanı hazırlanır. Özelleştirme İdaresi tarafından hazırlanan Kütahya Şeker ile ilgili tanıtım dökümanında ‘ihtilaflı’ olduğu iddia edilen 112 bin 907 metrekarelik alan da envanterde yer alıyor.
Yani satıştan sonra Kütahya Şeker’in yeni sahiplerine altın tepside sunulan ekstra bir alan görünmüyor.
Tartışma nasıl alevlendi?
Kütahya Şeker’e talip olanlar, burayı satın aldıkları takdirde üzerinde lojman ve sosyal tesisler olan bu alanın da sahibi olacaklarını biliyorlar.
Peki hal böyle iken bu tartışma nasıl alevleniyor, iddialar nasıl ortaya atılıyor?
Aslında iddiaların bir temel dayanağı var.
Hikaye biraz karışık ve geçmişi de 1955’lere kadar uzanıyor.
Kısaca özetlemek gerekirse...
Kütahya Şeker Fabrikası 1953 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile diğer şeker fabrikalarından ayrı, bağımsız ve tüzel bir kişilik olarak kuruluyor. Şirkette Şeker Fabrikaları’nın kuruluş aşamasında yüzde 12.5 hissesi var.
Alınan kararla Kütahya Şeker nam ve hesabına fabrika ve lojman binalarının Türkiye Şeker Fabrikaları tarafından yaptırılmasına 22 Haziran 1953’te karar veriliyor. Tescile esas Vergi Kıymet ve Vukuat varakasında arazilerin sahibi Kütahya Şeker Fabrikası görünüyor.
Arsanın bedeli olan 861 bin Türk Lirası Kütahya Şeker Fabrikası tarafından ödeniyor, ancak her nedense tapuda malik kısmına Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. adı yazılıyor.
1970 yılında tapu kadastro çalışmaları yapılıyor ve arazinin tümü Türkiye Şeker Fabrikaları adına tescil ediliyor.
Oysa arsanın parasını da veren, üzerindeki lojmanları da yapan Kütahya Şeker Fabrikası. O tarihte Kütahya Şeker, Türkiye Şeker Fabrikaları’nın bağlı ortaklığı statüsünde faaliyet gösterdiği için ve fabrikayı da Türkiye Şeker Fabrikaları yöneticileri yönettiği için bu tapu değişikliği önemsenmiyor. Herkes “Ha Kütahya Şeker ha Türkiye Şeker Fabrikaları. Nasıl olsa ikisi de bir” diyor, kimse sesini çıkartmıyor.
Özelleştirme tarihi olan 2004’e kadar geliniyor. Tabii bizde özelleştirmeler evlere şenlik olduğu, illa bir tartışmalı nokta bırakıldığı için Kütahya Şeker’de de gelenek bozulmuyor. Oysa dediğim gibi satışa esas tanıtım dökümanında iddialara konu arsa Kütahya Şeker Fabrikaları’nın gayrimenkulleri arasında gösteriliyor. Değerleme çalışmalarına söz konusu arsanın ederi de dahil ediliyor. Ancak tapu başkasında...
Alim Işık’ın iddiaları sonrası bir müfettiş atanıyor. Tapu Kadastro Müdürlüğü tarafından atanan müfettiş Türkiye Şeker Fabrikaları’na soruyor. “Kardeşim senin malını mı Kütahya Şeker’e verdiler?” diye..
Komisyonda gündeme geldi
Şeker Fabrikaları’ndan gelen yazı çok açık: “Bahse konu taşınmaz tapuda teşekkül adına kayıtlı ise de sabit kıymetlerde yer almadığı gibi taşınmaza ait satın alma bedeli, emlak vergisi gibi herhangi bir ödemenin de teşekkülümüz tarafından yapıldığına dair bir kayda rastlanmamıştır.”
Tapu Kadastro Müdürlüğü bu yazıyı da dikkate alarak 2008 yılında ihtilaflı arazinin aslında Kütahya Şeker Fabrikası’na ait olduğunun anlaşıldığını belirliyor.
Şeker Fabrikaları’nın arazi ile ilgili bir iddiası yok. Söz konusu olay KİT Komisyonu’nda da gündeme geliyor.
MHP’li Alim Işık, Şeker Fabrikaları Genel Müdürü Azmi Aksu’yu sıkıştırıyor. Aksu arsa ile ilgili teşkilatta ne bir iz ne bir satın alma belgesi, hiçbir şey olmadığını söylüyor. Arsanın Kütahya Şeker’e ait olduğunu, kendilerinin bu arsadan kaynaklı maddi bir kayıplarının olmadığını belirtiyor.
Olay aslında net ancak kökü 1955’e giden bir yanlışlıktan dolayı böyle bir iddia ortaya atılabiliyor. Burada en büyük hata tabii yine Özelleştirme İdaresi’nin.
Tezgaha koydukları malla ilgili tam bir araştırma yapılsa, açık kapı bırakılmasa, satıştan önce söz konusu arsanın tapu devirleri yapılmış olsa böyle bir iddia da ortaya atılamayacak.
Fabrikanın yeni sahipleri bu iddialardan oldukça rahatsız olmuş durumda.
Konuyu ısrarla gündemde tutan Alim Işık’a durumu belgeleri ile anlatmaya çalışıyorlar. Ancak söz konusu olan, bu açık kapıdan girip Özelleştirme İdaresi ve dolayısıyla hükümeti hırpalamak yani siyaset yapmak olunca, doğruların da aslında pek bir önemi kalmıyor.
Konunun taraflarından Mehmet Torun’a ne düşündüğünü sorduğumda şöyle bir yanıt alıyorum: “Dürüstlüğünden en ufak şüphemiz olmayan MHP Lideri sayın Devlet Bahçeli, bu konuda bilgilenmek isterse, kendisine olayı tüm detayları ve belgeleriyle anlatmayı çok isteriz. Haklı olduğumuz bir konuda haksız duruma düşmeyi, sanki hırsızlık yapmış gibi gösterilmeyi kabullenemiyoruz.”
Kavga yüzünden işçi lojmanları yenilenemiyor
İhtilaflı arsada yer alan işçi lojmanları resimde de görüleceği gibi çok eskimiş durumda. Kütahya’nın deprem kuşağında da bulunduğunu dikkate alan fabrika yönetimi bu konutları yıkıp yenilerini yapmak istiyor. Mevcutları yıkıp, 3 blok halinde 60 adet konut yapmak üzere Belediye Başkanlığı’na tadilat için başvuruluyor. Ancak Belediye’de belli ki bu tartışmalardan ürkmüş. Mayıs ayı başında yapılan bu başvuruya bir türlü yanıt vermiyor.