3 yılda Vakıfbank’a bir Vakıfbank ekledi!
.
Önceki hafta sonu Vakıfbank’ın voleybolcu kızları 2011’den sonra ikinci kez Avrupa Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olmuştu. Hem kızların bu başarısını hem de Banka’nın bugüne kadar açıkladığı tarihi en iyi bilançosunu konuşmak üzere Genel Müdür Süleyman Kalkan ile bir kahvaltıda buluştuk. Buluşmamızda takım kaptanı Gözde Sonsırma ve takımın İtalyan Baş antrenörü Giovanni Guidetti de vardı.
Takım kaptanı Gözde, son 3 yılda sadece 2 maç kaybettiklerine, toplamda da 17 set verdiklerine dikkat çekti. Görüştüğümüz günün akşamı Burhan Felek Salonu’nda Eczacıbaşı ile lig maçları vardı.
Ne yazık ki kalamadım ancak televizyondan seyredeceğime söz vermiştim. Çekişmeli bir maçtan sonra Eczacıbaşı’nı da yendiler ve yenilmezlik serilerini 38 maça çıkardılar.
Son 3 yılda Avrupa’nın bir numaralı kupasını iki kez kaldırmak hakikaten müthiş bir performans. O performansın benzerinin Banka’da da ortaya konması hoş bir paralellik gösteriyor.
Süleyman Kalkan,2010 yılında 7.3 milyar TL olan bankanın özkaynaklarının 12 milyar TL’ye çıktığını bu yıl da 14 milyar TL’yi geçeceğini söyledi. Yani varolan Vakıfbank’ın üzerine 3 yılda yeni bir Vakıfbank daha inşa edilmiş. Banka 450 milyon lira ile 2012’nin son çeyreğinde tarihin en yüksek kârını açıkladı. 2012 yılı net kârı da yüzde 19 artışla 1.5 milyar TL’yi buldu.
İstihdam rekortmeni
Kalkan, finansal başarılardan daha çok şubeleşme ve istihdama katkıya vurgu yapmayı tercih etti:
“Sektör ortalamada 50-60 şube açarken biz ortalama 120 şube açıyoruz. Son 3 yılda bankacılık sektöründe istihdamın tartışmasız lideriyiz. 199 yeni şube açmışız. Bu orta büyüklükte bir banka demektir. 2011 yılında 12 bin 222 olan personel sayımız 13 bin 463’e çıktı. Bu yıl da yine 1.500 civarı yeni eleman alacağız. 744 şubeye ulaştık. 2015 hedefimiz 1000 şubeydi. Muhtemelen 2015 hedeflerimizi bir yıl önceden yakalayabiliriz.”
Anadolu bizi seviyor
Kalkan, voleyboldaki başarının altında yatan nedeni istikrar olarak özetliyor. Vakıfbank tam 27 yıldır voleybolu destekliyor ve bugüne kadar hiç taviz vermedi. Şimdi tüm Anadolu’dan taranarak getirilen kabiliyetli gençler için özel bir salon yatırımı da planlanıyor. Özellikle Anadolu şubelerinde spordaki başarının etkisi görülebiliyor. Örneğin Viranşehir şubesi tam 3.5 ayda kâra geçmiş. Bu herhalde yeni açılan bir banka şubesi için kâra geçme hızında rekor olsa gerek. Güneydoğu’da ciddi bir hareket olduğuna dikkat çeken Kalkan, 2013 hedeflerini de satır başları ile şöyle özetledi:
- Geçen yıl KOBİ yılıydı. Bu seçimimizde ne kadar isabetli olduğumuz ortaya çıktı. Bu yıl KOBİ’lerle birlikte proje finansmanına özel önem vereceğiz. Çok ciddi özelleştirmeler yapılıyor. Bu alanlarda aktif olacağız.
- Plasman genişlememizin en az üçte birini yabancı kaynaklardan yapmayı planladık. Geçen yıl kamu bankaları arasında ilk kez tahvil ihraç eden banka olduk. Yurtdışından 10 yıl vadeli 915 milyon dolarlık sermaye benzeri kredi aldık. Dışarıda ucuz borçlanma imkanı var. Bunu daha çok değerlendireceğiz.
- İstanbul’daki şube açığımızı kapatmaya devam edeceğiz. 1000 şubeye ulaştığımızda bunun en az yüzde 15’i İstanbul’da olacak.
- Katılım bankacılığı konusunda beyin fırtınası aşamasındayız. Olaya ticari bakıyoruz. Finansal hizmet olarak para kazandıracaksa neden olmasın. Ancak şu an somut bir gelişme yok.
Voleybolun anavatanı artık Türkiye oldu
Giovanni Guidetti, 3 yıldır Türkiye’de. O da kariyerinin en iyi sonuçlarını Vakıfbank ile birlikte yakalamanın mutluluğu içinde. Eskiden voleybol denince akla gelen ilk ülkenin İtalya olduğuna dikkat çekiyor ve şöyle konuşuyor:
“Voleybolun merkezi artık Türkiye’dir. Bunu herkes kabul ediyor. Ayrıca menajerler gelip en iyi oyuncularını artık Türk takımlarına sunmaya çalışıyor. Burada başta Vakıfbank olmak üzere önemli kuruluşların verdiği destek çok etkili oldu. Vakıfbank yönetimi bana şu şu kupaları istiyoruz dedi. Ben de kendilerine istediğim oyuncuları listeledim. Hangi oyuncuyu istediysem bana bu imkanı sundular. Sonuçta başarı geldi.”
İyi bir ortamın getirdiği başarı
Kütahya’da ikiz kardeşi Özge ile birlikte 13 yaşındayken keşfedilen Gözde Sonsırma, bugün Vakıfbank Voleybol takımının kaptanı. Vakıfbank’ta Glinka gibi, Fürst gibi ve şu an sporculuk hayatına devam eden en büyük oyunculardan biri olarak kabul edilen Brakoceviç gibi yıldızlar olmasına rağmen Türk oyuncular takımın belkemiğini oluşturuyor.
Gözde, sağladıkları başarıyı aidiyet duygusuna bağlayarak şöyle konuşuyor:
“Tüm takım arkadaşlarım bana inanılmaz yardımcı oluyor. Aynı duyguyu yaşayan bir ekip olduk. İyi bir marka güvenilir bir kuruluşun çatısı altında olmak da çok önemli. Bana da Anadolu’dan Kütahya’dan bir sürü talep geliyor. Vakıfbank şubelerine kızlarını getirenler var. Türk kadını için rol model olmak gurur verici.”
Vakıfbank Anadolu’nun dört bir tarafındaki özel arama ekibiyle, 14 yaşından itibaren voleybola yatkın ve kabiliyetli genç kızları seçerek İstanbul’daki voleybol ve altyapı okullarına alıyor. Onları sadece spora kanalize etmiyor iyi kolejlerden burs alarak okumalarına da destek oluyor. Desteğin kapsamını görünce bu takıma ‘Voleybolun Barcelonası’ yakıştırmasının boşuna yapılmadığını da anlıyorsunuz.