İtalyan şef, bulgur salatama hayran kaldı
Türkiye-İtalya Forum´u
Geçtiğimiz yıl her iki yılda bir yapılan Türkiye-İtalya Forum’u bu kez Roma’daydı. Forum’un ana aktivesinin iki ülkenin ortak tatları üzerine olması istenmiş. Neticede 200 konuğun katılacağı bu yemeğin hazırlanması için davet aldığımda tabii ki çok mutlu oldum. Profesyonel bir şef yerine böyle önemli bir davetin yemeklerinin pişirilmesini bana teslim etmeleri çok sınayıcı idi. Hele ortaklaşa çalışacağım kişinin ünlü İtalyan şefi Salvatore Tassa olduğunu öğrenince biraz heyecanlandım ama yılmak benim lügatımda yoktur.
İslim kebabının üzerinde İtalyan bayrağı renkleri
İtalya’ya gönderdiğim mönü önerileri arasında seçtikleri sigara böreği, sıcak bulgur salatası, ana yemek olarak ise islim kebabı ve kabak tatlısı oldu. İslim kebabının üzerine İtalyan bayrağının renklerini hatırlatacak domates biber, soğan yerleştirmek ilk düşüncem idi. Ancak bunun bana heyecan vermeyeceğini anlayınca, islim kebabına yeni bir yorum getirmeye karar verdim. Hazırladığım mönüdeki yufka, bulgur ve islim kebabında kullandığım pekmez ile kabak tatlısında kullandığım gülsuyu kültürüme olan inancımı kanıtlıyordu.
Salvatore Stassa’nın benimle birlikte sunacağı mönü, pizza benzeri küçük hamur işleri, sigara böreği gibi yuvarlanmış krep içinde balık ve vanilyalı stek tartar ve tatlı olarak da muss’idi. Stassa bu seçimleri yaparken bizim börek ve pidelerimiz ile çiğ köftemizi düşünmüş olabilirdi. Birlikte ortak bir payda yarattık. Benim seçimlerimdeki ortak payda malzemelerdi. Patlıcan, domates ve kabak her iki mutfakta da çok kullanılan malzemelerdir. Ben bu malzemelere Türk mutfağının yaratıcılığını vurguladım. Yemekleri yapmak için yardımını rica ettiğim Filiz Hösükoğlu ile Roma’ya üç saat uzaklıktaki bir catering merkezinde iki gün boyunca oranın elamanları ile mutfakta çalıştık. Allah ikram servisi ekiplerine kuvvet versin. En ufak bir hata yapılırsa, yemeklerin adedi sayılmaz ise hapı yutuyorlar. Yemeğin evdeki gibi fazlasını yapmak israf olduğundan ve bütçelerine yansıdığından yemeğin miktarından emin olmaları lazım. Biz de börekleri ve islim kebaplarını tane tane sayarak yaptık. Miktarın çokluğu şöyle anlatılabilir; Aldo adındaki ikram şirketinin başındaki şef, kabak tatlısı için bir bütün günü kabakları doğrayarak geçirdi. Bulgur salatasını yapmaya forumun yapılacağı yerdeki çadırda karar verdim. İslim kebabının patlıcanlarını ve börekleri da orada kızarttırdım. Önce doğranabilecek malzemeleri Filigno’daki ikram merkezinde hazırladık ancak Salvatore Tassa ile orada karşılaştım. Bir imparator edasındaydı. Bulgur salatamı tadınca ancak tavrı değişti. Nasıl yaptığımı sormasının nedenini tatlı servisi yapıldığında anladım. Buradan götürüp de kullanmadığım bir paket bulguru, tarifim gibi oracıkta ama şekerli olarak pişirip mussu’nun yanında servis etti. Bu anlık karar beni sevindirdi. Ünlü bir şefin bulguru tanıyınca kullanmayı denemesi bulgurun yaratıcıları adına bir başarıydı. Burada onların elçisi olmak da bana onlar adına gurur verdi. İtalyan ve Türk konukları yemeklerimi çok beğendiler. Ekip olarak sahneye çağrıldığımızda Türk konukların mutluluk duyduğunu hissettim. Yemek aynı aşktaki gibi karşılıklı bir duygu yaşatır kişiye...