Bodrum’da bir orkide
Bodrum’un Gölköy beldesindeki Orkide yıllardır binbir özenle hazırladığı lezzetleri misafirlerine sunmaya devam ediyor.
Mönüsünü gittikçe zenginleştiren Orkide’nin favori yemeği ise kabak çiçeği dolması.
Hanife ve Osman Erol mutlaka orkidenin nadide bir çiçek olduğu biliyorlardı ki çay bahçesi olarak açtıkları yerlerine bu ismi vermişlerdi... Öyle değilse bile Orkide restoran bir orkide gibi nadide bir lezzet mekanı olma niteliği yıllardır koruyor. Orkide aslında baştan şanslı zira Erol Ailesi onu bir an yalnız bırakmıyorlar. Gece ya da gündüz fark etmez Hanife Erol ile Osman Erol mutlaka oradır. Ayrıca da ev yemeği itinasını ne kendileri esirgiyor, ne de mutfakta olan kişilere esirgettiriyorlar. Yani Hanife Erol örnek bir komutan gibi komutayı bir an olsun elinden bırakmıyor. Nasıl bıraksın ki Orkide’yi elinde büyüttü. Başta kendisi sonra da ona el veren yardımcı Gölköylü hanımlar.
Orkide’ye ilk gittiğimi de bir çay bahçesi idi ki bu en az on sene önceydi... Ve bu arada yemek sahnesinden kimler geldi kimler geçti... Konukseverlik içgüdüsü ile kuşkusuz, Hanife Hanım yardım için çağırdığı Gölköylü hanımlarla mantı açar, otlu börek yapardı. Sade çayla yetinmek istemeyenler bunları kendi evlerinde yapılmışcasına yerlerdi... Orkide aslında yer olarak da şanslıydı. Bodum’un o zamanlar asudeliğini yitirmemiş ender yerlerden biri olan Gölköy beldesinde ve hemen kumsalın dibindeydi. Tabii hâlâ öyle ama Erollar deniz çıkartmasını kolaylaştırmak için deniz üstü üs kurma (devasa ahşap iskeleler) modasına katılmak zorunda kalmışlar. Tanrı’ya şükür ki tek değişim bu. Hâlâ mutfakta emek ve sevgi var. Yani lezzet artimetiğinin iki önemli taşı. Yemeklere ise ekleme var ama eski sade ve yerel tatlar hâlâ aynı nitelikte. Nasıl olmasın Hanife Hanım, Demokles’in kılıcı gibi mutfağın hemen dibinde... İyi de ediyor zira yemekler evde yapılma gibi taze ve kadın elinin sıcaklığını taşıyor. (Kadın şeflerle erkek şeflerin arasındaki fark erkeklerin yemeği kotarılması gereken bir iş; kadınların ise yiyeni mutlu edecek tarzı seçmeleri tabii... İstisnalar hariç.) Öğlenleri tatilciler hâlâ gözleme, mantı, otlu börek bulabiliyorlar. Etli ve peynirli pide de revaçtaki bu Orkide’nin en güçlü tadıydı. Akşamları meze çeşitleri hep taze. Kabak çiçeği dolması veren ilk yerlerden biri Orkide idi. Hanımlar sabah erkenden toplanan sarı çiçekleri doldurur bizlere de ılık ılık yemek nasib olurdu. Bodrum’da kabak çiçeği dolması modasını yaratan bir iki yerden birisi burasıdır. Hanife Hanım ve amatör ekibinin kendi lezzetlerine güvenip seve seve bunları başkaları için pişirmeleri semeresini verdi ve bahçenin genişletilmesi zorunlu oldu. Yeri artık toprak değil ne yazık ki... Ama yine de ağaçlar ve mutfaktan çıkan lezzetli yemekler bu nostaljiyi hafifletecek güçteydiler.
Bu sene baktım onlar da önlerine bir iskele kurmuşlar. Gölköy’ün o şiirsel sahil kumsalı iskelelerin istilasına uğramış. Orkide’nin iskelesinin emsallerini aratmayacak büyüklükte olması beni etkilmedi ama yemeklerinin lezzetinin değişmemesi beni mutlu etti. Şimdi profesyonel aşçıları sıcak dondurma da yapıyor ama ev baklavası ve irmik helvası gibi çeşitlerde leziz. En nefis deniz levreğini de bu yıl Orkide’de yedim. Oğullarımın ilk adresi on sene önce Orkide idi. Bu sene de öyle. Bu ders alınacak bir istikrar dolayısıyla başarı öyküsü. Dilerim başkaları da bu düstur ile hareket edip hem mutfaklarına hizmet verirler hem de mutfağını unutmuş kişilere öz lezzetlerimizi hatırlatırlar. Tel: 0 252 357 76 28 www.orkideotel.net