Dışbank logolu tabelalar indirilip rengarenk Fortis ismi yerleştirilirken, logonun karşısına geçip fikir yürütenler çoktu. Kimi pizzacı, kimi şekerlemeci dedi. Ancak kısa sürede Fortis'in reklam bombardımanıyla bu merak ortadan kalktı ve bugüne kadar "Fortis" adını duymayanlar yeni bankayla tanıştı.

Bankanın reklamını sık sık ekranda görüyor, müziğini duyduğumuz ilk anda tanıyoruz artık. Arkadaşımın iki yaşındaki kızı, Fortis'in reklam müziğini duyduğu anda "Fortisss" diyor, sokakta yürürken amblemini görünce "Fortis" diye gösteriyor. İki yaşındaki çocuk bu kadar etkilendiğine göre, "Bu reklam beynimize Mısır piramitlerindeki gibi kazındı" diyebiliriz.

Fortis'in reklamı başladığından beri reklamcılar arasında farklı tartışmaların olduğunu da duyuyoruz. Bu tartışmaların büyük bölümü Fortis'in logosuyla ilgili. Hani şu rengarenk kartlardan oluşan logo, reklamda insanların üzerine yağıyor...

Yıllar önce yurtdışında benimsenmiş bir logonun şimdi Türkiye'de tartışılmasının ne amaçla yapıldığını anlamasam da yorumların renkliliği nedeniyle bir demet reklamcı görüşünü yazdım.

* Reklamda herbiri farklı renklerden oluşan kartlardan ileride daha çok fikir çıkacak. Fortis, misyonunu üstlenecek logodan daha fazla yararlanabilecek gibi...

* Fortis'in logosunu kim çizebilir? Bu çok doğru bir tartışma değil, kim "Evime gidip de bankamın logosunu şöyle bir kağıda çizeyim" dedi?

* Güven sağlayan logoların güven verici olması logonun sağlamlığından mı yoksa bankanın sağlamlığından mı gelir? Logo bir bankaya sadece yardım mı eder?

* Logoyu şehir diye algılamadım, ama öyle olduğunu öğrenince rahatsız olmadım.
Reklamcıların bu tartışmaları Fortis'in logosunun ne anlama geldiğini merak ettiriyor değil mi? Fazla meraklanmayalım, Fortis logosunun uluslararası açıklamasına bakalım:

"Fortis" kelimesi Latince "sağlam" ve "güç" anlamına geliyor. Fortis bir şirket. Şirket logoyu bir hava fotoğrafından esinlenerek hazırlatmış. "Manzaralar, kentler ve kasabalar farklıdır, ancak havadan bakınca hepsi aynı görünür; bu nedenle sembolümüz, bir Fortis şirketinin faaliyet gösterdiği herhangi bir topluluğu temsil eder. Görüntü canlı, güçlü ve yenilikçidir; Fortis logosuna duygu katar. Dahası Fortis dünyasının farklılığını, sunduğu hizmetin çeşitliliğini yansıtır."

Şimdi, "Şehirler, kentler, kasabalar havadan bakınca aynı mı görünür?" tartışması çıkabilir, buna şehir planlamacıları ne der, hiç bilmiyorum. Ezcümle, bu logo bu banka Türkiye'ye gelmeden önce de vardı. Bizim reklamcıların şeşini Brüksel duyuyor mu? Duysa ne olur, duymasa ne olur? Reklam hepinizin aklında değil mi?

Köşebaşı Atina'yı fethedecek

Az yağlı Tarsus kebabı, çöp şiş ve dondurmak irmik tatlısı deyince tek adres bilirim, Köşebaşı. Bu lezzetler yakında "komşu"ya gidecek. Köşebaşı'nın eli ayağı Ali Akkaş, Şubat ayında Atina'nın Bağdat Caddesi diyebileceğimiz Glifada'da Köşebaşı'm açacaklarını müjdeledi.

Akkaş, 12 yaşında Sivas'ın Zara ilçesinin bir köyünden kaçıp geldiği İstanbul'da komilikle başladığı iş yaşamında farklılık yaratmayı başarmış biri. Sosyal ilişki kurma konusunda uzmanlığıyla bilinen Akkaş, Güllüoğlu baklavalarını Atina'ya taşıyan Aris Prodromis'le ortak olmuş. Atina'daki restoran için etler de Bati Trakya'dan temin edilecek.

Ünlü tasarımcı Karim Rashid İstanbul'a geliyor

Kayık tabak İstanbul Boğazına, tuzluklar ve biberlikler de İstanbul'un çeşmelerine benziyor. Bu tabak takımı tasarımı yarı Mısırlı yarı İngiliz, "plastiklerin şairi" olarak bilinen tasarıma Karim Rashid'e ait. Rashid bir süredir Gaye Çevikel'in 2004'te uluslararası bir marka yaratma hayaliyle kurduğu GAIA&GINO için tasarımlar yapıyor. Birçok ünlü ismin eserleriyle birlikte Rashid'in tasarımları Çevikel'in Nişantaşı'ndaki Decorum mağazasında satılıyordu. Ancak Çevikel, marka yönetirken mağazacılık yapamadı. 5 ay önce Decorum'u kapadı ve markanın satışı için Koleksiyonla anlaştı. Prada, Umbro, Armani ve pek çok ünlü marka için tasarımlar yapan Rashid, Cumartesi günü Koleksiyon ve GAIA&GINO işbirliğinin tanıtım daveti için Koleksiyon Ev Mağazası'nda "Küçülen güzel dünyamızı nasıl şekillendiririz?" adlı bir konferans verecek. GAIA&GINO'nun bundan sonraki adresi Koleksiyon...

Haftada 5.5 milyonluk tirajı olan BusinessWeek dergisi 29 Kasım'da Türkiye'de ilk sayısını çıkardı. Derginin lansmanı Swiss Otel'de yapıldı. İş dünyasının temsilcilerinin katıldığı davetin "farklı" konuğu, emekçilerin ve çalışanların temsilcisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'ydu.

Son günlerde tasarruf tedbirleriyle gündemde olan İMKB Başkanı Osman Birsen de davetliler arasındaydı. Biliyorsunuz, İMKB SPK'nın 10 Kasım'da verdiği tasarruf tedbirlerini uygulamaya başladı. Yemekte Osman Birsen neşesinden bir tasarrufta bulunmadı, ortalığı kırdı geçirdi. "Başkan su verelim mi?" takılmalarına kızmadı, önüne konan pet şişelere güldü geçti. Sadece Candan Erçetin'den Makber'i istedi ama sesini duyuramadı. Bir ara aynı masada oturduğumuz TNT'nin genç genel müdürünün kim olduğunu sordu. Osman Birsen'e, "Hollanda sermayeli TNT (tienti) Genel Müdürü Aslan Uzun" dediğim sırada Aslan, Birsen'e kartviziti uzatıverdi. Birsen, tasarruf tedbirlerine dahil etmediği esprilerinden birini daha patlattı. "TNT (tenete) dinamit kalıbı mı?" BusinessWeek dergisinin gecesindeki renkli esprilere katılan bir başka konuk da Bisse Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Kefeli'ydi. Kefeli, yurtdışındaki ataklarına devam eden Bisse'nin önümüzdeki aylarda tasarımlarında "lale" figürü kullanacağını anlatırken, şimdiden reklam kampanyasını başlatmış oldu!

Prada'nın tasarımcısı Tween'e transfer oldu

Osmanbey'den çıkan ve hızla büyüyen Örka Grup ve markası Damat&Tween, geçtiğimiz günlerde moda dünyasının konuşacağı önemli bir adım attı. Orka Grup'un sahibi, Damat&Tween markasının yaratıcısı Süleyman Orakçıoğlu'nun "Tween'i bir dünya markası yapacağım" demesi boş değilmiş.

Calvin Klein, Miu Miu, Jil Sander, Arena, Katherine Hamnett ve Prada'nın erkek koleksiyonlarında imzası olan David Bradshaw Tween'le anlaştı, Genç erkek giyim markası Tween artik David Bradshaw'un elinden geçecek Bradshaw'un tasarımcılık dışında dikkat
çeken bir özelliği de dergicilikte de iddialı olması. Vanity Fair, L'Uomo Vogue, W, The Face, Vogue Japan gibi dergilerin stil danışmanları olan Bradshaw, 22 Eylül'de piyasaya çıkan ve birinci sayısının ilk 50 sayfası reklam olan "GQ Style" dergisinin de yaratıcısı. Bradshaw'un "başarı" hikayeleri burada da bitmiyor.

Bradshaw, Michael Jackson'ın 7 milyon dolarlık bütçesi olan "Scream" klibinin de sanat danışmanı. Madonna'mn "Rain", Janet Jackson'ın "Til it's göne" klibi ve Tom Cruise'un Mission Impossible filminin de sanat danışmanı Bradshaw, bakalım Tween'î nasıl uçuracak..?

Mehmet Ali Ilıcak'ın mekanı Ristorante Milano

Mehmet Ali Ilıcak, 1992'de Sait Halim Paşa Yalısı'nı kiralamış, içinde Alem diye bir mekan açmıştı.

Ilıcak o dönemleri anlattığı röportajında, "Akşam gazetesini gece hayatından kazandıklarımla kurdum" demişti. Koza Holding'in sahibi Akın İpek'e satılan Bugün'ün ortaklarından olan Ilıcak'ın yeni bir mekan deneyimi daha olacak. Ilıcak, Rauf Tamer'in oğlu Emir Tamer'le ortak, Cevahir İstanbul'da Ristorante Milano adıyla bir İtalyan restoranı açıyor.

Yabancı bankalar yeni evlilik peşinde

Lütfi Kırdar Fuar Merkezi'nde Compex 05 Otuzuncu Uluslararası Bilgisayar Fuarı 29 Kasım'da açıldı. Fuar turu öncesinde de Fuar Genel Müdürü İsmet Göksel, Panasonic'in Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Barmek, Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, Genpa îcra Kurulu üyesi Orhan Seyfi Aras'ın da katıldığı yemekteydik. Gazeteci büyüğüm Selahattin Duman'ın köşesinden okumuşsunuzdur, Duman ve Mustafa Mutlu da açılıştaydı. Selahattin Duman beni bir hamleyle Zafer Kurtul ile Ayhan Barmek'in arasına oturttu. Karşıma da kendisi geçti. Zafer Kurtul'un diğer yanında da ekonomi muhabirimiz Aylin Löle vardı. Ayhan Barmek cep telefonlarının fotoğraf kalitesini anlatırken, Zafer Kurtul'a merak edilen iki konuyu sorduk: "Konut kredilerinde faizler nereye inecek?", "Finans sektörüne yabancı ilgisi devam edecek mi?"

Yılbaşından bu yana kullanılan kredi miktarı 8 katrilyonu buldu. Konut kredileri 10 ayda yüzde 325 artışla 10.5 katrilyon liraya ulaşti. Konut kredisi faizleri yüzde 2.1'den yüzde 1.05'e geriledi. Zafer Kurtul, "Konut kredisi faizleri 2006'da yüzde l'in alanı görecek, hatta bu yıl bitmeden bile sürprizler olabilir" dedi. Gayrimenkul alma planı yapanlara duyrulur.

Diğer konuda ise Kurtul, finans sektöründeki yabancı akınının hız kesmeden süreceğini düşünüyor. Özellikle Citibank, HSBC ve Societe Generale cephesinde yeni işbirliklerinin adımları atılabilir. Ezcümle, yabancıların Türkiye'de eş bulma çabası sürecek.

Hatalarsınız, Şevket Sabancı'nın kızı Emine Kamışlı Sabancı, 2001 yılında Sabancı Holding'den hisselerine devretmeden ayrılıp babasının kurduğu Esas Holding'in başına geçmişti. Geçtiğimiz yıl onu kardeşi Ali Sabancı takip etti. Medline, Promed, Renty, Sporting, Çoban Yoğurtları derken City Farm (Pan Tarım) ve Pegasuş, Esas Holding'in çatışı alünda toplandı.

Son 2-3 yıldır sağda solda her yerde organik diye şahlan ürünler var, zeytinyağından kabak çekirdeğine kadar.

Peki gerçekten de Türkiye organik tarım zengini bir ülke mi? Değil, en azından şimdilik. Bu ürünlerin çoğunda sertifika veren kurumların damgası yok.

Emine Kamışlı, şu anda ayda bin organik yumurta bulabildiklerini, Ocak ayından sonra haftada 4 bin yumurta üretecek bir üreticiyle anlaştıklarım söylüyor. Ve özenle altını çiziyor: Organik denilen her ürün gerçekten de öyle değil. Birçok marka "organik" yazıp işin içinden çıkıyor. Halbuki AB'de bir ürüne organik demek çok hassas bir konu.

Fransa'nın en ünlü süt ürünleri markası (Danone) bir dönem "bio" adıyla bir yoğurt çıkarıyordu. (Fransızlar organik yerine "bioloque" diyor.) Ancak söz konuşu ürünün ismi ilgili AB mevzuatı doğrultusunda, organik ürün diye halkı yanıltmamak adına değişti.

City Farm'rn ürünleri İsviçre sertifikalı. City Farm'ın eczaneye benzer 5 butiği var. Yeniköy'de son açtıkları ahşap döşemeli, sıcak ortamlı butikle eczane görüntüsünden kurtulan City Farm, içinde aşçısı ve kafesi olan yeni bir butiği bugün açıyor. İşin içinde aşçının olması heyecan verici çünkü bu, Türkiye'de organik ürün sektöründe bir ilk. Yeni butik, Etiler Nişpetiye Caddesi'ndeki Hede Kebapçışı'nın yerinde olacak. Peynirden şaraba, domatesten pirince kadar farklı yelpazedeki ürünleri burada bulmak mümkün. Dileyenler organik ürünlerle hazırlanmış yemek tariflerini aşçıdan alabilecekler. Kanserojen katkılardan uzak duran, kimyasal katkı denildiğinde tüyleri ürperenler, ne yediğini gerçekten de bilmek isteyenlere duyurulur.

"İstanbul Güney Avrupa'nın New York'u olacak"
Nisan ayında İstanbul tam 35 yeni markayla tanışacak, yepyeni bir semte kavuşacak. Levent'teki 179 daireli, 170 mağazalı Eczacıbaşı Topluluğu ve İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nın ortak olduğu Kanyon Projeşi'nden bahşediyorum. Dün Kanyon Projesi'nin Kanadalı 32 yaşındaki Genel Müdürü Markuş Lehto'yla öğle yemeğinde buluştuk.

Kanyon'da 80 ile 380 metrekare arasında değişen daireler 220 bin dolardan başlayan fiyatlarla satılmış. Hele 2003'te projeye inanıp, 600 bin dolara teras katı alanlar işe hayatlarının en iyi yatırımını yapmış. Aynı teras katları şimdi 2 milyon dolar. Metrocity'nin kapalı alanı 35 bin, Akmerkez'inki 34 bin, Kanyon'unki 65 bin metrekare. 26 katlı ofis binasında camların tümü açılıyor. Kanyon, "yazın soğutulmuş, kışın da işitilmiş sokaklarda yürümek" demek. "ABD'de 2 kattan fazla olan alışveriş merkezleri iş yapmıyor, Uzakdoğu'da işe 10 katlı dev alışveriş merkezleri var" diyen Lehto'ya göre İstanbul ileride Güney Avrupa'nın New York'u olacak.

Vakko'nun Kanyon'daki yeri Akmerkez'in iki kati büyüklüğünde, 1500 metrekare. Kitchenette ikinci şubesini Kanyon'da açıyor. Londra'nın en şık ve moda lokantası Hakkasan ve yemekhane düzeninde yemek yenilen Japon Wagamama da Kanyon'da olacak.

Prada Beymen'de
Kanyon'a Beymen gelmedi, ingiltere'nin en ünlü mağazalarından Harvey Nichols geldi. Yıllardır Türkiye'de Beymen'le çalışan Prada ise Beymen'de kaldı. Kanyon'da yer alacak belli başlı markalar işe şöyle:

Next, GAS, Esas, Vero Moda, Energie/Miss Sixty, Guess, Cacharel, Swarovşky, Machka, Ramşey, D&R, Remzi Apple Center, Nataly'ş, (Fransa'nın çocuk giyim markası), Interşport (dünyanın en büyük spor perakendecisi), Georg Jenşen (aksesuar mağazası), Pilgrim (Mücevher ve taşarım mağazası), Ceşare Paciotti (şeksi ayakkabılarıyla ünlü), Mandarina Duck (spor giyim), Segafredo (Ünlü italyan kahve markası, Furla (italyan deri, çanta, ayakkabı markası), Douglaş (Alman parfümeri markası).

Turgay Ciner Nişantaşı'nda!
İstanbul'un en pahalı ve gözde caddesi kuşkusuz Abdi İpekçi Caddesi... Bu caddenin mülk sahipleri bugünlerde mülklerinin değerini katlayacak yeni bir yatırımcı bulmanın heyecanı içinde, öğrendiğime göre, Turgay Ciner Abdi İpekçi Caddesî'nde Beymen'in karşısında 5 katlı bir binanın yüzde 51 hissesine, 5.5 trilyon lira ödemiş... Ne yapacağını ise öğrenemedim.