Zayıflatan bisküviyi bulan ilk kişi: William Oliver
.
İngiltere deyince akla hemen Londra, sonra da Edinburgh geliyor değil mi? Yaşamımın önemli bir bölümünü bu ülkede geçirdiğim için artık biliyorum ki bunların dışında da harika şehirler var. Bunlardan birisi de UNESCO koruması altındaki Bath.
Şehrin adı banyo anlamına geliyor. Adını aldığı yer Romalılardan kalma banyolar, hamamlar. Yüzlerce yıl şifa için kullanılmış suyu, hala da kullanılıyor. Ancak Bath sadece banyolarıyla değil, zayıflatan bisküvisiyle de ünlü!
Bisküvinin adı: Bath Oliver. Sert kuru bir bisküvi. Kraker de diyebiliriz. Un, tereyağı, süt ve mayadan oluşuyor. Genelde peynir veya şarap yanında yiyorlar. Ama bir zamanlar Dr. Oliver bu bisküviyi hastalarını zayıflatmak için kulllanmış. Nasıl mı? Tarihe göz atalım…
İlk defa 1746’da pişirmiş
Dr. William Oliver Bath’ın efsanevi doktoru. 1695-1764 yılları arasında yaşamış. Cambridge mezunu bu doktor girişimci bir insanmış. 1724’de ilk su çiçeği aşısı denemsi yapanlardan örneğin. Gut üzerine çalışmaları var.
William Oliver Bath kentine çalışmak için gelir. Halk onu hemen sever ve çok güvenir. Bath’a gelen hastaları şifalı sularıyla tedavi eder. Ayrıca Bath’a büyük bir hastane kurulmasına da öncülük edenlerdendir. Bisküviyi yapan da o. Bu yüzden adı ‘Bath Oliver.’ Hastaları genelde Bath’ın şifalı sularından yararlanmak için gelen romatizma hastalarıdır. Ancak o dönem her yemekte 10-12 çeşidin servis edildiği, av etleri, bol tereyağı ve krema, tatlılar, şaraplar, likörlerin boca edildiği bir dönem. Gut ,sindirim sorunları, şişmanlık da çok yaygın.
Dr. Oliver kara kara düşünür, “Ne yapsam da bu çok şişman hastaları zayıflatsam” diye… Çünkü bilir ki, biraz hafifleseler pek çok sorunları kendiliğinden yok olacaktır. Önce bir ekmekle işe başlar, ardından sonradan çok ünlü olacak bisküvisini kendi evinde pişirir. Yıl: 1746’dır.
Bisküvisi özellikle tatsızdır. Amacı fazla yenmesini önlemektir.
Böylece hastaları
daha rahat sindirebilecek, kilo verebilecektir. Bu her öğünde aşırı yiyen hastalar 1 veya 2 öğünde çay yanında Dr. Oliver’ın bisküvilerini yerler. Hemen kilo kaybetmeye başlarlar. Dr. Oliver’ın bisküvisi bir anda ünlü olur. Bath Oliver adını alan bu bisküvi karikatürlere konu olur, edebiyata girer.
Nasıl kilo verdirmiş?
Bisküvinin tanesi 51 kalori. 2-3 tane yiyince gerçekten tokluk hissediyorsunuz. Düşünün ki ağır bir yemekle rahat 1500-2000 kalori alan bir hastası aniden 150-200 veya hadi diyelim 10 bisküvi yedi; 500 kalorilere kadar düşüyor. Yani bir yemekteki kalori tasarrufu en az 1000 kalori. Kısacası Dr. Oliver çok akıllıca bir yöntemle hastalarının bir günde aldığı toplam kaloriyi düşürmüş .
Tarifi gizli
İnternette araştırdığınızda bazı tarifler karşınıza çıkıyor, ama hiçbiri ana tarif değil, tahminler üzerine geliştirilmiş yeni tarifler. Bisküvi ağırlıklı olarak un, su, yağ, mayadan oluşuyor. Ama tam tarifi ölünceye kadar kimseyle paylaşmamış Dr. Oliver. Rivayet o ki; ölmeden hemen önce yardımcısına 10 çuval kaliteli buğday unu ve 100 pound bırakmış. Yardımcısı bir fırın açmış ve çok zengin olmuş.
19’uncu yüzyıl sonlarında Bath Oliver bisküvileri ‘dünyadaki tek mayalı bisküvi’ olarak tanımlanıyormuş. 1900 yılına gelindiğinde günde 80 bin bisküvi yapılır olmuş.
Turistlerin gözdesi
Bath’a her gelen turist bu bisküvilerden alıyor, tadıyor, hediye olarak götürüyor. Düşündüm de; tüm şehirlerin böyle sağlık amaçlı, taşınabilecek, kuru bir kek, kurabiye , tatlı, tuzlu gibi bir ürünü olmalı. Aklıma ilk gelenler Bolu çikolatası, Selanik kurabiyesi. Güzel İstanbul’umuzun kendisine yakışır bir kurabiyesi veya bisküvisi yok. Var mı?...
TOK TUTUYOR
Bisküviyi kendimde denedim. Tok tutuyor. Bir oturuşta en fazla üç adet yiyebildim, yetti. Ancak dikkat; hem kallavi yemek yiyip, hem de bunlar diyet içinmiş diye bisküvi yemeye başlarsanız değil kilo vermek, kilo almaya başlarsınız. Dr. Oliver’ın yöntemi gibi olursa işe yarar. Bir öğün seçip, o öğünde sadece çayla birkaç bisküvi yemek gibi.