Madonna tüm gözlükleri toplamış
New York’taki Sanat ve Tasarım Müzesi’nde tanıştığım Anastasia Su, gördüğü tıp eğitiminin yanında moda tasarımcılığı alanında da müthiş tasarımlar yapıyor...
Adı: Anastasia Su. Onunla New York’taki Sanat ve Tasarım Müzesi’nde tanıştım. Tüm ülkelerin en iyi takı- aksesuvar tasarımcılarının katıldığı, ürünlerini sergiledikleri harika bir sergi vardı. Bizden de hayranı olduğum Eren Kaynar harika yüzükleri, kolyeleriyle oradaydı. Gurur duydum.
Anastasia ile hemen kaynaştık. Aaa, sonra öğrendim ki meğer o da tıp fakültesi mezunuymuş. ‘Tıp Fakültesi’nden doktordan başka her şey çıkar “ sözü doğrulandı yine. Anastasia Bosnalı, tıp fakültesinin ardından hep içinde yatan moda tasarımcılığı okumuş. Eşi Martin Lesjak’la birlikte 13 & 9 diye bir firmaları var . Merkezleri Avusturya Graz. Graz UNESCO tarafından tasarım şehri olarak ilan edilmiş bir kent. Çift müthiş tasarımlar yapıyor. Mimar olan eşi Lesjak bu yıl Contract Magazin tarafından Yılın Tasarımcısı ödülü aldı. Gözlük, takı gibi ürünlerin yanı sıra tüm dünyada çeşitli ülkelerde binalar da inşa ediyorlar .
Özellikle gözlükleri dikkatimi çekti. Uzay çağına yakışır! Biraz dedikodu da yaptık Anastasia ile … Madonna sergiye yardımcısını gönderip 5 adet gözlüklerini almış! Madonna’nın beğendiği gözlüklerden biriyle selfie çektik birlikte . Yakında gözümdeki gözlüklerle Madonna’nın fotolarını görürseniz şaşırmayın!
Filler niye bizden daha az kansere yakalanıyor?
Fillerle insanların benzer özellikleri var, bunlardan biri yaşam süresi; 50-75 yıl arası yaşıyorlar. İnsanlardan 100 kez daha fazla hücre sayısına sahipler. Kanser hücre sayısnın hızla anormal biçimde çoğalması olduğuna göre bu iri hayvanlarda da hücre çok daha fazla, o zaman daha çok kansere yakala nmaları gerek diye düşünebilirsiniz. Ama hayır , öyle olmuyor! Fi ller biz insanlardan çok daha az knser oluyırlar. Fillerdeki kanser oranı sadece yüzde 5. İnsanlarda ise bu oran yüzde 11-25 arasında. Utah ve Arizona Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmanın yeni açıklanan sonuçları bunun nedenini ortaya koydu. Üniversitede 14 yıl boyunca filleri incelemişler, otopsi yapmışlar.
Fil ve insanlardan alınan hücreleri DNA bozan radyasyona tutmuşlar ve etkisine bakmışlar. Bilim adamlarının gördüğü şu: Filin vücudu eğer kanserleşme eğilimi olursa bu hücreleri hızla yok ediyor, intihara sürüklüyor. Yeniden yepyeni, sağlam hücre oluşturuyor. Bunu yapmasını sağlayan ise tümör baskılayıcı bir gen: Adı TP53. Bu gen aslında biz insanlarda da var ama fillerdeki kopya sayısı fazla. Onlarda 20 kopya varken bizlerde tek kopya var, yani savaşçımız az. Araştırmacılar P53 genini daha fazla yapmanın doğanın bazı türleri korumasının bir yolu olduğunu düşünüyor.
Yılbaşına kaldı 1 ay!
Yılbaşı gecesine bir ay kaldı. Bu bir ayı iyi değerlendirirseniz yeni yıla çok daha hafif, genç, kendinizden emin, gülümseyerek girebilirsiniz. Her şeyi kısın, sıkı bir diyete başlayın demeyeceğim. Şu depresif ortamda bir de yeme keyfinizden olmayın. Ancak gelin biraz daha ölçülü yiyelim. Şöyle bir yediklerinizi gözden geçirin, nereden kısabilirsiniz? Örneğin; günde 6 dilim ekmek mi tüketiyorsunuz? 4 ‘e inmek mümkün mü? Akşam yemeklerinde daha çok balık-salata tercih etmek? Tatlıları yarım porsiyon yemek? İnanın bunların hepsi işe yarıyor, hemen hafiflemeye başlıyorsunuz. Eninde sonunda eğer bir rahatsızlığınız yoksa hep matematik devrede: Alınan kalori eğer çıkana eşitse aynı kalıyoruz. Çıkan fazlaysa kilo veriyoruz! Haydi gelin, yılbaşı gecesine daha sağlıklı ve hoş girelim!