Kranberi ye sistit olma!
.
Havuzların açılmasıyla birlikte bazı ürolojik hastalıklar da arttı. Özellikle biz kadınlar bazı hastalıklara erkeklerden daha fazla yatkınız. Bunların başında da sistit; yani mesane iltihabı geliyor. Ürolog Doç. Dr. Haluk Kulaksızoğlu ile konuştum.
Doktor Bey, havuz mevsimini açtık. En sık hangi şikayetlerle karşılaşıyorsunuz?
Havuz mevsimi geldiğinde en sık karşılaştığımız sorunlar sistit adı verilen idrar torbasının iltihabı, böbrek taşları ve buna bağlı ağrı durumlarıdır. Aslında taş oluşumu direk havuzdan çok havuz kenarında kaybedilen sıvının yerine konmaması nedeni ile böbreklerde taş oluşumu ile ilgilidir. İnsanlar havuz içinde susuzluk hissetmezler. Ancak su içinde de vücudumuz ciddi oranda sıvı kaybeder. Bu sıvı yeteri kadar yerine konulmadığında böbreğin belirli bir oranda atmak zorunda olduğu kalsiyum kristalleri yoğunlaşarak birbirleri üzerine çökerler . Sonra da bu kristaller birleşerek de böbrek taşı oluşumuna yardım ederler.
Neden sistit oluyoruz?
Sistit normalde mesaneye girip yerleşmemesi gereken mikropların buraya girerek çoğalmaları ve buna karşı vücudumuzun verdiği cevabın sonucu … Bu mikropların bir kısmı zaten vücudumuzda özellikle makat bölgesinde yerleşmiş olan mikroplar , bir kısmı da dış kaynaklardan gelebilmektedir.
Vücudumuzun çeşitli savunma mekanizmaları vardır. Bunlar erkeklerde ve kadınlarda farklılıklar gösterir. Sistit olabilmesi için patojen adı verilen bu zararlı mikropların vücudun savunma mekanizmalarını aşarak mesaneye girmesi ve yerleşmesini gerekiyor.
Erkekler neden daha az sistit oluyor?
Erkeklerde anatomik olarak idrar kanalın daha uzun, bu iltihap riskini azaltıyor. Ancak sünnet olmamış erkek çocuklarda da risk yine yüksek olabiliyor. Kadınların idrar kanalı kısa ve makat bölgesi ile yakın olduğundan mikropların girmesi daha kolay. Bu kısalığa rağmen herkeste enfeksiyon görülmemesinin ana sebebi vajen girişinde yer alan bizim “iyi mikroplar” olarak tanımlayabileceğimiz floranın olmasıdır. Bu iyi mikroplar ( laktobasiller) dışarıdan başka mikrobun girip yerleşmesini engellemektedirler. Aynı şekilde vajen içindeki asit dengesi de mikropların rahatlıkla yerleşmesini engelleyecek tarzdadır. Bu korunma mekanizmalarının dengesinin bozulması kadınlarda sistit ile sonuçlanabilir. Bu tip iltihaplar aşağıdan yukarı çıkabildiği gibi böbreklerde taş veya tıkanıklık olması gibi durumlarda da yukarıya yerleşmiş mikropların aşağı idrar yollarına inmesi sonucunda da sistit yine görülebilen bir sağlık sorunudur.
Sistitin belirtileri neler?
Sistit çok rahatsızlık verici bir durumdur. Sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, göbek altında bir dolgunluk ve ağrı hissi, idrarın yanma hissi, idrar renginde koyulaşma veya kanama olması, koku ilk baştaki şikayetlerdir. Genellikle basit sistit olgularında ateş yüksekliği beklemeyiz. Ancak enfeksiyon ilerler ise ve böbrek de etkilenmiş ise o zaman ateş ortaya çıkabilir. Kişide genellikle ciddi halsizlik de mümkündür.
Belirtileri fark eder etmez hemen doktora başvurmalı, değil mi?
Sistit için ilk yapılması gereken ilk sıradaki şey bol su tüketmeye başlamaktır. Daha sonra doktora başvurarak tahlil ve gerekli incelemeler yapılmalı.
Doktor kontrolünde gerekli incelemeler yapılıp tedaviler düzenlenmediğinde iki durumla karşılaşabiliyoruz: Yetersiz tedavi veya aşırı tedavi... İkisi de oldukça ciddi sorunlara yol açabiliyor.
KRANBERİ YÜKSEK ORANDA C VİTAMİNİ İÇERİR
Tedavisi nasıl?
Genellikle sistite neden olan mikropların ne oldukları bilindiğinden doğru antibiyotik seçimi bizim açımızdan bellidir. Hatta bu amaçla tek dozluk antibiyotik tedavileri önerilmektedir. Bireylerin dikkat etmesi gereken en önemli nokta bol miktarda sıvı alınmasıdır. Bol sıvı alındığında idrar yoğunluğu mikropların çoğalmasını engeller. Bunun yanısıra yine idrar asit derecesinin değerlendirilerek asit yönde tutulmaya çalışılması gerekir. İdrarı asit tutmanın en kolay yolu bol miktarda C vitamini alınımıdır. C vitamini vücutta birikmeyen ve idrar yolu ile atılan bir maddedir. Atılırken idrarın yapısını asite doğru çektiğinden mikropların yerleşmesini engeller. Yine tuvalet alışkanlıkları büyük önem taşımaktadır. Özellikle taharetlenmenin doğru yapılması ve iç çamaşırlarında mümkün olduğu kadar emici özellikte olan pamuklu tercih edilmesi ve sık değiştirilmesi önerilmektedir.
ABD’de bazı doktorların sistiti kranberi suyuyla tedavi ettiği bilgisi var. Bu yöntem ülkemizde de deneniyor mu?
Kranberi ilginç bir meyve aslında. C vitaminini yüksek oranda içeriyor. Diğer çok önemli bir özelliği ise; yapısal olarak mesane içinde koruyucu bir film tabaka oluşturarak mikropların buraya yerleşip çoğalmalarını engellemesidir. Bu açılardan sıklıkla kullanmaktayız. Ancak bu etkiler de tedavi edici değil, koruyucudur. Bu nedenle sistit ile ilgili tedavi ile birlikte veya sonrasında başlanması gerekir.
Kranberi suyu mu, meyvesini mi?
Kranberi suyu konsantre olduğundan kranberiyi çiğ yemekten daha etkili olabilmektedir.
Şeker hastaları gibi içeriğinde şeker bulunduğundan kullanamayanlar veya çok şekerli meyve yemek istemeyenler için yine doğal olarak hazırlanmış tabletleri de bulunuyor.
SİSTİTİN TEKRARLAMAMASI İÇİN NE YAPMAK GEREKLİ?
- Bol su içmek  Doğru taharetlenme
- Havuz kullanıyorsak bunun temiz olduğundan emin olmak
- Islak mayo ile kalmamak / çıkar çıkmaz mayonun değiştirilmesi
- Böbrek taşı veya idrar yollarını ilgilendiren başka rahatsızlıklar varsa bunların tedavisini tamamlamak
- C vitamininden yüksek gıdaları tüketmek
- Cinsel aktif kadınlarda hijyene dikkat etmek
SEPETTEKİ SAĞLIK
KRANBERİ (CRANBERRY)
- Süper meyvelerden biri.
- Kızılderililer tıbbi amaçlarla kullanıp yetiştirmişler, suyuyla kumaş da boyamışlar.
- Bol C vitamini içeriyor.
- İdrar yolları enfeksiyonları için kullanılıyor.
- İçerdiği bileşikler idrar yolarındaki hastalık yapıcı bakterilerin atılmasını sağlıyor. 2004’de Fransa’da cranberry suyunun idrar yolları sağlığına yardımcı olduğu onaylandı.
- Antioksidan gücü yüksek; kanseri önlemeye yardımcı.
- Meyve suyu, sos, kurutulmuş meyve olarak tüketiliyor.