Şampiy10
Magazin
Gündem

“Kilo veremiyorum” mu diyorsunuz belki de ‘Calcium Carbonicu’sunuz!

Sosyal fobiler de kilo aldırıyor!

ABONE OL
Vatan Haber

Homeopatiyi son zamanlarda çok sık duyar oldum. Bu yöntemden yararlanarak tedavi olanlar, kilo verebilenler var. Benim konumla da yakında ilişkisi olduğuna göre bir homeopati uzmanıyla görüşmenin zamanı geldi diye düşündüm.

* Dr. Levent Buda kimdir? Önce sizi tanıyalım...

1991 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. Mediko Sosyal Hizmetler Ünitesi’nin Başhekimliğini ve Sağlık Kültür Spor Dairesi Başkan Yardımcılığı yaptım. Almanya’da yaşamakta olan kuzenimin Alman eşi bana sürekli homeopati öğrenmem konusunda telkinde bulunuyordu. Avrupa Homeopati Enstitüsü’nden burs aldım ve üç yıl süre ile burslu olarak Wiesbaden Almanya’da homeopati eğitimimi tamamladım. Bu eğitim Almanya Tabip Odası, ECH (Avrupa Homeopati Komisyonu) ve Dünya Homeopatik Hekimler Birliğince akredite edilmiş bir eğitimdi. Sonrasında Dünya Homeopatik Hekimler Birliği’ne kabul edildim. Her yıl dünya çapındaki kongre ve diğer organizasyonlara katılmaktayım. 2006 yılından beri homeopati eğiticisiyim. Pek çok kongre ve organizasyonlarda konuşmalar yapıyorum.

* Homeopati nedir?

Homeopati bütün dünyada 200 yıldan fazladır güvenle kullanılan bir tıp sistemi. Dünyanın pek çok ülkesinde üniversiteler bünyesinde kürsüleri olan bu tıp sistemi, bütünsel bir tıp yaklaşımı. Hasta bir baş ağrısı ile başvursa dahi, ayağındaki mantarı da dahil olmak üzere, davranışsal ve düşünsel bulguları da birlikte olmak üzere bir bütün olarak değerlendiriliyor. Hastalığa neden olabilecek her şey bir bir sorgulanıp, değerlendirmeye alınıyor.

* Homeopatik muayene farklı mı?

Homeopati bireye özgü bir yöntem olduğu için homeopati uygulayan hekimlerin hepsi bu farklılıkları homeopatik anamnez (görüşme) sırasında yakalayıp değerlendirmeye alır. Bu yüzden de ilk homeopatik görüşme sırasında hekim, hastanın yeme-içme alışkanlığından nasıl uyuduğuna, nasıl terlediğine değin normal fizyolojik fonksiyonlarını ve bunlardaki değişiklikleri, hastanın düşünce sistematiğini ve bunlardaki değişiklikleri, duygusal durumunu tek tek sorgular.

* Standart tıbbi muayene de yapıyor musunuz?

Tabii! Yaklaşık olarak 1,5-2 saatlik bir sorgulama süreci sonunda hasta standart tıbbi muayeneye tabi tutulup objektif bulgular da alındıktan sonra değerlendirme süreci başlar. Böylece hastaya uygun homeopatik ilaç seçilir.

* İlacı neye göre seçiyorsunuz?

İşte bu homeopatinin en temel felsefesidir. Biz homeopatik hekimler ilacı “benzerlik kuralı”na göre seçeriz. Homeopati felsefesini 1796 yılında bir temele oturtan Alman hekim Samuel Hahnemann’dır. Organon adlı eserinde homeopatinin bütün felsefesini paragraflar dizini içerisinde anlatmıştır.

Migrende de jinekolojik hastalıklarda da kullanılıyor

* Nedir benzerlik kuralı?

Benzerlik kuramına bakacak olursak şöyle işler. Mesela herkes mutfakta soğan doğramıştır. Soğan doğrarken gözümüz yaşarır, burnumuz akar, burun kökü ve gözlerimizde yanma hissi oluşur. İşte biz de böyle benzer bir hastalık gördüğümüzde, örneğin alerjik nezle ya da bir üst solunum yolu enfeksiyonu, soğandan yapılmış bir homeopatik ilacı hastaya veririz.

* Peki nasıl işler?

Hastaya ilaçlar bir uyarı şeklinde verilir. O yüzden de çok tekrar edilmeye ihtiyaç duyulmaz. İlaç bedene girdikten sonra bir süreç başlar. Bu tamamen bedenin kendi kendine idare ettiği bir doğal iyileşme sürecedir. Yani zaten bedenimizde var olan ve kendi kendimize iyileşmemizi sağlayan bilgi aktif hale gelir ve kişi iyileşme yoluna girer.

* Hangi hastalıklarda homeopati kullanılabilir?

Bütünsel bir tıp yaklaşımı olduğu için her hastalıkta kullanılabilir. Migrenden, astıma, romatizmal hastalıklara, kronik ağrılı durumlara, mide-bağırsak hastalıklarına, psikolojik bozukluklara, ürolojik, jinekolojik hastalıklara değin geniş bir kullanım alanına sahiptir.

* İlaçlar doğal mı?

Evet. Günümüzde çok büyük firmalarca uluslararası kalite standartlarında ve önceden hazırlanmış regülasyonlara ve genel ilaç üretim standartlarına uygun bir şekilde hazırlanıp, dünyanın pek çok ülkesine gönderiliyorlar.

* Yan etkisi var mı? Herkes rahatlıkla kulanabilir mi?

Yan etkisi yok. Her yaş grubunda, hamilelerde güvenle kullanılabilir.

İngiliz Kraliyet ailesi de faydalanıyor

* Dünyada da yaygın olarak kullanılıyor mu?

Avrupa Birliği’nde çoğu aile hekimi bu yöntemi biliyor; hastalarına reçete ediyor ve Ulusal Sağlık Sigorta Sistemi’nce ilaç bedelleri karşılanıyor. Almanya, Fransa, Benelüx, İsviçre, Avusturya’da çok yaygın. Hemen her eczanede homeopatik ilaçlara ulaşmak mümkün. Ama İngiltere homeopati açısından özel bir öneme sahip. Çünkü Kraliyet ailesi bizzat homeopati’yi kullanıyor, hastalıklarında ilk seçenek olarak homeopatiden faydalanıyor ve gelişimi adına çok destekliyorlar.

* Homeopati pahalı bir yöntem mi?

Laboratuvar ve görüntüleme ücretlerinin bildiğiniz gibi belli bir standartı var. İlaç fiyatlarına ve hastanın ödediği toplam maliyete baktığınızda oldukça ucuz bir yöntem.

* Gelelim kilo vermede homeopatinin nasıl kullanıldığına... Zayıflamak için nasıl kullanıyorsunuz?

Öncelikle kilo almanın sebebi ne, onu bilmek lazım. Eğer metabolik bir bozukluk varsa ona yönelik bir ilacı hastaya reçete edebiliriz. Ama bazı kişilerde kilo almanın sebebi sadece yeme bozuklukları. Bu durumda kişinin genel konstitusyonuna yönelik ilaç seçilerek, irade artışına sebep olabiliyoruz. İş böyle olunca da giren kalori dengesi bir nebze azalıyor. Bu ilaç bir de beslenme rejimi ve egzersiz programları ile desteklenirse kilo vermemek nerede ise imkansız hale geliyor.

* Genel konstitusyona yönelik ilaç ne demek?

Biz homeopati de ilaçları öğrenirken genellikle bir insan tipinden bahseder gibiyiz. Mesela “Calcium Carbonicum tipi hastalar” genellikle kilolarından şikayet ederler. Kilo almalarının sebebi genellikle sosyal fobileridir. İnsanları yakına yaklaştırmamak için (iletişim kurallarındaki mesafeleri düşünürsek) kilo alırlar. Genellikle her şeyi oturdukları yerden kontrol eden insanlardır. O yüzden hareketsizlik ile gelen bir kalori dengesizliği de vardır. Böylece alınan kilolar bir kısır döngü içine girer ve hasta sürekli kilo alır.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. ‘Bahçe şehir’ Singapur’dan esintiler
  2. Bitkisel proteinlerin en güçlüsü: Kinoa
  3. Hindistan cevizi yağı efsanesi çöktü
  4. Her öğünde güçlü protein alın!
  5. Ünlülerin yeni gözdesi: Teff
  6. Ne kadar toksiksiniz?
  7. Hazımsızlığı önlemenin 20 yolu
  8. Defne yaprağı her derde deva
  9. Bulguru sofranızdan eksik etmeyin
  10. Ağlaya ağlaya hafifleyelim mi?

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.