Hava değişiyor bağışıklığınızı güçlendirin!
.
Eylül ayıyla birlikte hava sıcaklığı aniden düşmeye başlıyor, gündüz gece arası sıcaklık farkı çoğalıyor. Ne giyeceğimizi, gece ne örteceğimizi şaşırıyoruz. Bir de okullar açıldı. Çocukların diğer çocuklarla toplu olarak, kapalı ortamlarda bir araya gelmesi çeşitli mikropları kapmaları ve eve taşıma olasılığını arttı. O yüzden bağışıklığı güçlendirmenin vaktidir!
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için avuçla destek yutmak yerine doğal yöntemlerden yararlanıyorum. Yararını çok gördüğüm bir yöntem Apiterapi.
Apiterapi arı ile tedavi demek. Bal arısı ürünlerinin sağlık amaçlı kullanımı. Arı ürünleriyle hastalıkların tedavisi ve direnci artırma geleneğinin tarihi aslında binlerce yıl öncesine dayanıyor.
Balla iyileşip 100 yaşını geçmişler...
Eski Yunanlılar balı hem çok yer, hem de tıbbi amaçla kullanırmış. Tıbbın babası Hipokrat balı ülser ve yaralar için öneriyor. Filozof Aristo düzenli bal yiyenlerin daha uzun yaşadığını iddia ediyor. Filozof Democritus da Aristo’ya katılıyor. Herkesin çok genç yaşta öldüğü bir çağda Democritus bal ve zeytinyağı sayesinde 110 yaşını bulmuş! İranlı ünlü fizikçi ve filozof
Al-Razi deri sorunları ve diş eti sorunları için bal ve sirke karışımı kullanmış. İslam dünyasında bal öyle değerli ki Kuran-ı Kerim de balın konu edildiği ayetler var. Çin tıbbında bal öne çıkartılmış. Binden fazla bitkisel ilaç hazırlamış olan Li Shizhen ilaçlarının etkisinin artması için balla kavrulmasını önermiş.
Bal nasıl iyileştiriyor?
Bal iyileşmeyi hızlandırıyor. Balın içindeki düşük nem ozmotik bir ortam sağlıyor, içeriye giren her sıvıyı uzaklaştırıyor. Bu şekilde yaranın içindeki sıvıyı da emiyor, yaranın çabuk kurumasını sağlıyor, ödemi ve yangıyı azaltıyor. Eğer bakteri girerse yaşayamıyor, ölüyor. Bakteriler için uygun olmayan bir ortamı var. Ayrıca antiseptik maddeler içeriyor.
Bağışıklığı doğal yoldan güçlendirmek için Apiterapi’den faydalanın
Apiterapi’de kullanılan ürünler bal, polen, propolis ve arı sütü. Önce bunların ne olduğuna bakalım:
Propolis
Bal arılarının ağaçlardan, çiçek saplarından ve diğer bitkisel kaynaklardan topladıkları reçinemsi bir karışım. Arılar bitkilerden topladıkları maddelerle propolis yapıyor ve bununla kovan ve petek gözlerini sterilize ediyor, kovana giren zararlıları öldürdükten sonra mumyalıyor, kovanın açık ve çatlaklarını kapatıyorlar. Propolis arı ürünleri içerisinde yüksek antioksidan kapasitesi ile en bilineni! Nar suyu ile kıyaslandığında 62 kat, domates ile kıyaslandığında ise 120 kat daha yüksek antioksidan içeriğe sahip.
Polen
Çiçeğin erkek üreme birimi. Çiçektozu. Koloni beslenmesinde protein kaynağı olarak önemli, adeta bir vitamin-mineral deposu. Polenin antioksidan kapasitesi domatese göre 4 kat, böğürtlene göre
3 kat daha fazla.
Arı sütü
6-15 günlük işçi arıların yutak üstü salgı bezlerinden salgıladıkları bir madde. Kraliçe arı bununla besleniyor. Hem işçi arıların 2-3 katı kadar büyük, hem de en az 50 kat daha uzun yaşıyor. Arı sütünün doğurganlık üzerinde etkisi olduğu da düşünülüyor.
Nereden alınmalı?
Bal dışındaki arı ürünleri polen, propolis, arı sütü eğer soğuk ortamda saklanmazlarsa etkinliklerini kaybediyor, bozuluyorlar. Yani tedavi edici özelliklerini kaybediyorlar. Bu yüzden normal sıcaklıkta, açıkta satılanları almak doğru değil. Doğrusu eczanelerden almak; eczanelerde soğuk zincire uygun bir şekilde korunuyor. Alır almaz beklemeden evinize getirin, buzdolabınızın kapak içi raf bölümünde saklayın.
Nasıl kullanılmalı?
İsteyen kendi karışımını da hazırlayabilir. Ancak bunun oranını tutturmak, malzemeyi ayrı ayrı bulmak ve güvenilirliğinden emin olmak zor. Bu yüzden hazır karışımı tercih ediyorum. Her gün 1 yemek kaşığı polen-propolis-arı sütü ve bal karışımını kahvaltıda yiyorum.
Çocuklara arı sütü-propolis-polen-bal karışımı ne kadar verilmeli?
Çocuklara kilo başına 0.3 gram verebilirsiniz. 3 yaş altındaki çocuklarda kullanmadan önce doktorunuza danışmalısnız.
 3-7 yaş arasındaki çocuklara 1 çay kaşığı.
 7-12 yaş arasındaki çocuklara 1 tatlı kaşığı.