Gördüğüm en güzel çikolata butiği
“Benim çikolatalarım bir hikaye anlatır”
Bir çokokolik olarak Michel Cluizel’in adını uzun süredir duyuyordum ama çikolatalrını tatmamıştım. Gökte ararken yerde buldum; Paris’te kaldığım otele yürüme mesafesindeydi. Önce büyülenmiş bir şekilde vitrinini seyrettim. Önünde saatler geçirebilir insan. Bakır bir şelaleden habire çikolata akıyor. Enfes bir sunum, şimdiye kadar gördüğüm en güzel, iştah açıcı çikolata butiğindeyim.
“Benim çikolatalarım bir hikaye anlatır” diyor Cluizel. Gerçekten de çikolataları şiir gibi, hangisinden alacağınızı şaşırıyorsunuz. Çikolatalı reçel bile yapmışlar, iyi fikir.
Anne-babası pastanelerinde yaptıkları çikolataları satarak başlamış bu işe. Michel 1947’de onların çırağı olarak işe başlamış. 1987’de de Saint Honore Caddesi’nde 201 numarada ilk dükkanını açmış. Bugün 4 çocuğuyla birlikte, ailece götürüyor işi.
Cluizel dünyadaki en iyi kakao çekirdeklerini bulmaya adamış kendisini. Dünyanın çeşitli bölgelerindeki kakao üreticilerinden kakao çekirdeği alıyor. Benim aldığım çikolata Avustralya açıklarındaki Papua-Yeni Gine adasının kakaosundan yapılmış. Üzerinde bu çikolatadan “baharat, kırmızı üzüm, yeşil muz esintileri, Havana tütün yaprakları aromaları” tatları alacağımız yazılı. Yani Cluizel’in çikolatasını aynen bir şarap gibi keyif alarak, içerdiği aromaları keşfetmeye çalışarak, öğrenerek yiyorsunuz. Çikolatayı bir yiyecek olarak taçlandırıyor. Çikolatalarınını içindeki kakao oranları hep yüksek. Bir çikolatanın içinde kakao çekirdeği oranı ne kadar yüksekse, kan şekerimizi o kadar yavaş yükseltiyor. Kilo vermek ve korumak için kakao çekirdeği yüzde 50’nin üzerindeki çikolataları tercih edin. Çikolatanın nasıl sanata dönüştüğünü görmek isterseniz Chocolat’a bir uğrayın derim.
Chocolat, Michel Cluizel
201, Rue Saint Honore
Paris
Diyetlerde yapılan 40 büyük yanlış
Lütfen elinize bir kalem alın ve aşağıdaki listede genelde yaptıklarınızı işaretleyin. Sonra bunlardan değiştirebileceğiniz yarısını seçin. Hafifleme yolunda önemli bir adım atacaksınız!
1. Yaşam boyu uygulayamayacağınız bir beslenme biçimini zorla uygulamaya çalışmak.
2. Yaşam boyu lahana çorbasıyla yaşayabileceğine inanmak.
3. Sürekli kalori hesabı yapmak.
4. Haftada 1 kereden fazla tartılmak.
5. Yeterli su içmemek.
6. Gazoz-kolalı içecekler, aromalı kahve ve çaylar- meyve suyu içmek.
7. Taze sebze meyve yerine paket yiyecekleri daha çok tercih etmek.
8. Sebze ve meyveleri aşırı pişirerek besin değerlerini azaltmak.
9. Negatif bir tutum içinde olmak.
10. Bir planı olmamak.
11. Tükettiği yiyeceklerin yarar ve zararlarını bilmemek.
12. Doymanıza rağmen tabaktakileri bitirmeye çalışmak.
13. İkinci tabağı almak.
14. Açık büfeleri tercih edip, paranızın hakkını almaya çalışmak.
15. Kahvaltı yapmamak.
16. Bütün gün aç gezerek kilo verebileceğini düşünmek.
17. Tıka basa yiyip her seferinde “yarın başlayacağım” diye kendini aldatmak.
18. Genetik olarak şişman olmaya programlı olduğuna inanmak.
19. Değişebileceğine inanmamak.
20. Herhangi bir ölçüm yapılmamasına rağmen metabolizmasının yavaş olduğuna inanmak.
21. Çekici olmadığını düşünmek.
22. Sık sık fast-food tüketmek
23. Zayıflama hapları- çayları-tozlarının gerçekte olduklarından çok daha etkili olduklarına inanmak.
24. Egzersizi angarya gibi görmek.
25. Egzersizi hayatın bir parçası haline getirmemek.
26. Sık sık alkol almak.
27. Spor yapmak yerine spor olaylarını izlemek.
28. Günde 1-2 saatten fazla televizyon izlemek.
29. Yenilgiyi ve şişmanlığı kabullenmek.
30. Tabaklarda kalanlar çöpe gitmesin diye atıştırmak.
31. Yemek pişirirken atıştırmak.
32. Sık sık kek-kurabiye pişirmek.
33. “Misafirler için” diyerek tatlı alıp, herkesten çok yemek.
34. Çocuklar için çikolata-gofret-bisküvi alıp, kendisi yemek.
35. Her yemekte sebze veya meyve yememek.
36. Yaşam stilini değiştirmek değil, diyet yapmanın kalıcı kilo kaybına yol açacağını düşünmek.
37. Sağlıklı bir yaşam fikrine kendini yabancı hissetmek.
38. Az yağlı yiyecekler yerine tam yağlıları tercih etmek; yağsız et yerine yağlıyı, yağsız yoğurt-süt yerine tam yağlıyı seçmek gibi.
39. Günü en iyi şekilde değerlendirmemek; hep “Zayıflayınca yapacağım” diye düşünmek.
40. Şimdi başlamak yerine yarını beklemek!
Hep ince kalma isteği uyandıran bir marka Shiatzy-Chen
Küçük bedenler buraya! “Yüzde 80 doluncaya kadar ye” kuralına uyanlardansanız eğer buradan giyinebilirsiniz. Herkesin birbirine benzediği ve bunun marifet sanıldığı günümüzde Uzak Doğu modacıları çok özgün rüzgarlar estiriyor. Tayvanlı bir modacıya ait Shiatzy Chen. “Çin’in Yeni Görünüşü” anlamına geliyor markanın adı. Moda akımlarını körü körüne takip etmeye karşı çıkıyor. “Nasıl farklı olabilirim”e yanıt işte burada aslında. İngiltere’de uzun süre kaldım. Giyim-kuşamları, tazları, saçları-başları sıkıcıdır İngilizlerin, bir ilham alamazsınız. Paris’te herhangi bir kafede çevrenizde oturan kadınlara şöyle bir bakın; her birinde kişiliğinin ipuçlarını veren ayrı bir stil, farklı bir duruş, ilginç bir takı göreceksiniz. Diyet takıntıları da yoktur, ama hep incedirler.
Shiatzy Chen 262, Rue Saint Honore, Paris
Badem likörlü portakal
Malzemeler:
n 2 adet portakal
n 50 ml badem likörü (1 shot bardağı)
n 1 yemek kaşığı esmer şeker
Hazırlanışı:
n Portakalların kabuklarını derin soyun ve ince dilimleyin.
n Esmer şeker ve likörün yarısını portakalların üzerine serpiştirin.
n Fırının üstteki ızgarasında karamelize edin.
n Fırından çıkınca sıcakken kalan badem likörünü de ekleyip servis edin.
• Bu tarif Bozcaada’daki Tenedos Restoran’ın üniversiteli genç aşçısı Alp Çekici’den. Ada’da şimdiden, ünlenmiş likörlü höşmerim tatlısı kalmamıştı. Hayal kırıklığımı görünce hemen bu tatlıyı benim için yapıp getirdi ve mest etti. Başka meyvelerle de deneyeceğim. Yanına bir top vanilyalı dondurmayla hafif, şık bir yaz tatlısı olur.