Et, süt ve kanla besleniyorlar günde 80 km yürüyorlar...
Uzaklardaydım bu kez... Tanzanya’da Masailerin yaşadığı bölgeye gittim.
Uzaklardaydım bu kez... Tanzanya’da Masailerin yaşadığı bölgeye gittim. Bir Masai köyüne konuk oldum. Ekip-biçmeyen, sadece et, süt ve kanla beslenen bu insanların yaşamlarını, ilginç geleneklerini, beslenme alışkanlıklarını yakından izleme fırsatı buldum.
* Köyü gezerken kabile reisinin oğlu Karani bana rehberlik yapıyor. Babası 95 yaşında. Şef olabilmek için 10 eşiniz olması gerekiyor. Babası köyde değildi, o yüzden tanışamadım. Ama Karani “Hâlâ çok genç” diyor.
* Köye girdiğimizde Masailer bizi kadınlı-erkekli gruplar halinde geleneksel danslarıyla karşılıyor. Danstan çok zıplıyorlar dersem daha doğru olur.
* Doktor olduğumu öğrenince sıraya giriyorlar. Daha çok göz sorunları var. Aşırı güneş, kirli sudan kaynaklanan göz iltihapları... Kızıl Haç zaman zaman kabilelere göz doktoru getiriyormuş. Kendi doktorları da hemen beni görmeye geliyor. Yaşlıca, sevimli bir adam. Elindeki plastik kovada bütün köyü tedavi ettiği yegane ilacı var: Ağaç kabukları, otlar, köklerden oluşmuş bir karışım. Gururla gösteriyor. İki doktor fotoğraf çektiriyoruz.
* 90-100 yaşına kadar yaşayanlar çok fazlaymış. Ama bebek ölümleri ve doğum sırasında ölen kadın da fazla.
En önemli yiyecekleri inek eti, zenginlik inek ve çocuk sayısıyla belirleniyor
* Masailerde yuvayı dişi kuş yapıyor! Kadınların inşa ettiği kulübeler çok küçük. 1,5 m yükseklikte, 3X5 m eninde. Kulübelerine konuk oldum. Ayakta duramıyorsunuz. Dışarısı 35-40 dereceyken kulübenin içinda ateş yanıyor. Kulübelerinde küçükbaş hayvanlarıyla birlikte yaşıyorlar. Ağaç dallarının arasını inek dışkısı, çalı-çırpı ve otla karıştırılmış çamurla dolduruyorlar.
* Kendilerine has bir kokuları var: Bu koku hâlâ burnumda. Döndüğümüzde bavullarımızdan bu koku yayılıyordu.
* İnek eti en önemli yiyecekleri. Ayrıca ineklerin boynundan aldıkları kanı içiyorlar. Bir kişinin zenginliği sahip olduğu inek ve çocuk sayısıyla belirleniyor. Örneğin kabile şefi olmak için en az 10 kadınla evlenmeniz gerekiyor. Her kadını alırken de inek veriyorsunuz.
* Ağaçlardan topladıkları tohumları yiyorlar, ama ekip biçmiyorlar.
* Beni en çok şaşırtan şey: Vahşi hayvan eti yemiyorlar. Oysa etraf kaynıyor. Onları yemeyi değil, birlikte yaşamayı tercih ediyorlar.
* “Masailer balık görünce yılan görmüş gibi olur” dedi şoför-rehberimiz. Yani biz modern dünya doktorlarının o kadar “Sağlıklı, aman yiyin” dediğimiz balığı ağızlarına sürmüyorlar.
* En yakın okul 25 km uzaklıkta. Çocuklar resmi okullara gitmek için günde 50 km yol katediyor.
* Bir savaşçı Masai (moran) günde ortalama 50-80 km yürüyormuş. Bu moranlar o kadar inceler ki. Uzaktan sanki kumaşlara sarınmış iskelet gibiler. Kadınlar köyde vakit geçirdikleri için daha etli butlular.
* Erkekler ergenlik dönemdine sünnet ediliyor. Hem de anestezisiz! Bu bir cesaret sınavı aynı zamanda! Her 10-15 yılda bir, köydeki 12-25 yaş grubundaki erkeklere bir grup adı veriliyor.
* Poliandri de var. Gelin evlendiğinde o yaş grubundaki bütün erkeklerle evlenmiş sayılıyor. Ancak birlikte olmayı reddetmekte serbest! Bunlardan birinden çocuğu olursa, o çocuk yine resmi kocaya ait sayılıyor.
* Yılda en az 2 kez göç ediyorlar. Köylerini olduğu gibi bırakıp hayvanlarını otlatabilecekleri daha sulak yerlere göç ediyor, yeni bir köy kuruyorlar.
* Erkekler köyü daire şeklinde bir çitle çeviriyor. Akşamları vahşi hayvanların saldırılarından korumak için tüm inek ve keçileri orta yerde topluyorlar.
* Toz şeker kullanmıyorlar. Çocuklara sütü şekersiz veriyorlar.
* Fırın ne bilmiyorlar. Ekmek pişirmiyorlar. Ocak kullanıyorlar.
* Kadınların önemli bir gelir yolu da boncuk işleri. Kendilerine has desenlerle boncuk işliyorlar. Masailerde kadınlar çok süslü. Köye yabancı gelecek olursa yaptıkları takıları köyün çitlerine asıyorlar. Her birinin yeri ayrı. Dolaşıp istediğiniz alıyorsunuz. Pahalı değil. 2 çok güzel kolyeye 17 dolar ödedim. Ama erkekler de süs-püste geri kalmıyor! İki ayakları da halhallı, ayak parmaklarında süslü halkalar, kolarında bilezikler var.
Kocalar her geceyi farklı bir eşle geçiriyor, ölenleri yağlayıp sırtlanlara yediriyorlar
* Giysileri 3 adet kumaş parçası. Favori renkleri kırmızı... Kan ve cesaret rengi. Uçsuz bucaksız arazilerde kırmızı uzun ince Masai savaşçıları görüyorsunuz. Hemen seçiliyorlar. Doğada zarif bir ilerleyişleri var.
* Kendilerince adaletli sistem kurmuşlar: Kocalar her geceyi bir eşle geçirmek zorunda. İki eşli Karani’ye “Eşler birbirini kıskanmıyor mu?” diye sordum. “Öyle şey olmaz” dedi.
* Köyün çitlerinin hemen dışında bir anaokulları var. En “yapı gibi yapı”ları da bu zaten. İnce dallardan, temiz derli-toplu büyükçe ve ayakta durabileceğiniz bir yapı bu. Kulübelerin aksine pencereleri de var. Her yaştaki çocuk burada topluca bir bakıcı ve öğretmen eşliğinde eğitim görüyor. Paylaşma duygusu çok gelişmiş. Verdiğim 4-5 sakızı öğretmen eşit biçimde sanırım 20-25 parçaya böldü ve dağıttı.
* Ölenlere tören yok. Ölüleri köyden uzakta çalıların arasına atıyorlar. Sırtlanlar çabuk yesin diye de üzerlerine hayvan yağı sürüyorlar.
* Karani ilgimi ve doktor olduğumu öğrenince “İsterseniz burada kalabilirsiniz” dedi. “Bir dahaki sefer 1-2 gün kalacağım” diye söz dedim. “Tamam da sizi nasıl bulacağım? Adresiniz yok ki?” dedim. Kabilesinin adını defterime yazdı. 1 yıl Masailerle yaşayıp bunu kitap haline getirmek istedim doğrusu... Ama obsesif bir hijyen tutkunu olduğum için bu ortamda kalmam mümkün değil. Modern yaşamdan birinin buradaki koşullarla hastalanmaması bence mümkün değil. Varsa cesareti olan buyursun!
Masailer şehirde yaşamaya başlarsa ne olur?
Birçok Masai misyonerler sayesinde Hırıstiyan olmuş. Örneğin Tanzanya gezimiz boyunca bize eşlik eden şoför-rehberimiz Barikki Masai’ydi. Büyük anne ve büyük babası Hıristiyan olmayı kabul etmiş. O zamandan beri de yerleşik düzene geçmişler. Şehirde yaşamaya başlamışlar. Beslenme şeklileri değişmiş.
İşte sonuç: Şehirli Masai Barikki ve geleneksel yaşayan Karani. Onları beslenme ve yaşam biçiminin insanları nasıl değiştirdiğini size kanıtlamak için yan yana fotoğrafladım.
Masailer kimdir?
Kenya ve Kuzey Tanzanya’da yerleşmiş etnik bir grup. Giyim, kuşam, gelenek ve görenekleri çok ilginç; bu yüzden en çok bilinen grup. Ana dilleri Maa. Ama artık okullarda resmi olarak Tanzanya ve Kenya dili Swahili ve İngilizce de öğreniyorlar. Yaklaşık bir milyon nüfusları var. Tanzanya ve Kenya hükümetlerinin onları göçebelikten uzaklaştırıp yerleşik yaşama geçirme programları var.
Acasia nilotica kabuğundan yapılan çorba en önemli yemekleri
400 genç Masai üzerinde yapılan araştırmada kolesterol düzeyi ne mi bulunmuş? Ortalama bir Amerikalı’nın yüzde 50’si kadar! Masailer acasia nilotica diye bir ağacın köklerini ve kabuklarını kaynatıp çorba olarak içiyor. Enerjik ve korkusuzluklarını buna borçlu olduğunu düşünüyorlar. Bu çorbanın içerdiği bitkisel kimyasalların kolesterolü düşürdüğü sanılıyor.