Diyet yapmak out fit olmak in!
.
Yaz göz kırpmaya başladı uzaklardan! İstanbul’da bahar mevsimini çok kısa yaşıyoruz. Yaz ışık hızıyla yanıbaşımızda bitiveriyor! Şu sıralarda herkes ya diyette, ya diyete girmeye hazırlanıyor. Malum yakında giysiler incelecek, tüm fazlalıklar ortaya dökülecek. Hepimizin telaşı bundan!
Diyet yapalım tamam ama çoğumuz sonra olduğu gibi geri alıyoruz. Peki diyetler neden işe yaramıyor?
Çünkü;
- Beyin diyet yapmayı bir ceza olarak algılıyor.
- Çoğu diyeti yaşam biçimimize adapte etmek zor.
- Diyet sözcüğü artık insanları irite ediyor.
- Çoğu kişi diyet kısa süreli uygulanacak bir program olarak algılıyor. Doktor veya diyetisyen kontrolünden çıkar çıkmaz kendi beslenme biçimine geri dönüyor.
- Çabuk kilo verdirici diyetler yapılıyor. Bu diyetler metabolizmayı alt üst ediyor.
- Sürekli, yaşam boyu diyette olmak sonuç vermiyor. Psikolojik travma yaratıyor. Diyet yapmak yerine sağlıklı yiyecekleri seçip hareketli olmayı tercih edin. Son moda diyetlerin peşinden koşmayı bıraksak iyi olacak. Ben artık diyet yapmıyorum. Fit olmaya, fit kalmaya çalışıyorum.
Diyet programlarına 10 alternatif!
1 İdeal kilonuzu belirleyip koruyun
Tıp sürekli ilerliyor, kendini yeniliyor. İngiltere-Cambridge’de katıldığım Uluslararası Obezite Konferansı’nda benimsenen ideal kilo tanımlaması hepimizi diyet çılgınlığından da uzaklaştırabilir. İdeal kilo, bir insanın genetik koduna uygun, sağlıklı kan değerlerine ve genel sağlık haline sahip olarak keyifli bir yaşamı sürdürürken sahip olduğu kilodur. Bütün aile balık etliyken, model gibi bir vücuda sahip olmak için kendine eziyet etmek doğru değil.
2 Yeni diyetler peşinde koşmayın!
Niye mi? Yeni diyet olarak lanse edilenler içinde yeni bir şey yok da ondan! Güleceksiniz biliyorum ama ben bile sıkıldım artık bu diyet tartışmasından! Yıllar önce yurt dışında çoktan yazılmış, çizilmiş şeyler biraz allanıp, pullanıp yeniden karşımıza geliyor. Şişmanlığın azaldığı yok. Aksine hepimizle dalga geçer gibi artıyor tüm dünyada. Son istatistiklere göre Türkiye’de her iki kişiden biri fazla kilolu veya şişman. O yüzden vazgeçin artık yeni diyet sevdasından. Sizi değiştire-bilecek olan yeni diyet değil, yenilenen kafanız olabilir.
3 Yağ yaktıran ürünlerden faydalanın
Her yıl sadece bizim ülkemizde değil, dünyada pek çok kişi piyasada rahatça satılan bazı zayıflama karışımları nedeniyle hayatını kaybediyor. Gerçekten kilo verdirdiği bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış, katıldığım besinler şunlar:
Acı Kırmızı biber
- Yağı yakmaya yardımcı. İçindeki kapsaisin vücut ısısını artırıyor. Metabolizma hızını artırıyor.
Yeşil çay
- Farelerde karaciğerde yağ metabolizmasını hızlandırmış, şişmanlamayı engellemiş.
Beyaz çay
- Vücuttaki yağın parçalanmasını sağlayıcı etkiye sahip.
Zerdeçal
- Tufts Üniversitesi’nde yapılan araştırma fazla kiloyu engellediği gösterildi. Fareler üzerindeki deneylerde kolestrolü düşürdüğü ortaya çıkmış.
Su
- Yağ metabolizmasını hızlandırır. Toksin atmanızı sağlar. - Daha az yemenize yol açar. - Su içtikçe açlık duygusu azalır. - Mide iç hacmi 1,5 litre civarında. Hacmi yüksek olan su boş alanı hemen doldurabilir.
4 Gökkuşağının rengiyle beslenin
Taze ve renkli beslenmek gerekiyor. Gökkuşağının tüm renkleriyle beslenin. Her sebze-meyvede farklı bir yarar var. Canlı ve renkli beslenmek önemli... Şehir yaşamında hiç paket yiyecek kullanmamak adeta ütopya gibi. Ama önerim hiç olmazsa mutfağınızın 2/3 ü canlı, 1/3 ‘ü paket yiyeceklerden oluşsun.
5 Altın uçlu üçgen kuralını uygulayın
Bir üçgen düşünün. Tepesi altın uçlu. Günün üç ana öğününden birini bu üçgenin altın ucuna yerleştirin. Önerim; kahvaltı veya öğlen yemeğinizi bu üçgenin tepesine yerleştirmek. Diğer iki uca da kalan iki öğünü koyun. Altın öğünde canınız ne çekiyorsa yiyin. Ancak diğer iki öğünde çok dikkatli olmalısınız. Böylece diyet psikolojisine girmeden kilo vermek veya kilo korumak mümkün olabiliyor.
6 Günde 300 kalori azaltın
1 iri dilim ekmek 100 kalori. Yani günde 7-8 dilim ekmek yiyorsanız 3 dilim eksik yiyeceksiniz. 1 iri avuç çerez 300 kalori olabiliyor. Ne yediğinizin listesini yapın. Bu şekilde kaloriler aklınızda daha çok yer edecektir. Günde 300 kalori eksiltmenin sizi nasıl inceleteceğini gözlerinizle görün.
7 Yediklerinizin kalorilerini öğrenin
‘Çok yemiyorum ama kilo alıyorum’ diyen o kadar çok kişi var ki! Peki nereden geliyor bu kilolar? Herhangi bir hormonal bozukluğunuz yoksa denklem apaçık ortada! Harcayabileceğinizden fazla kalori alıyorsunuz, bunlar da vücutta yağa dönüşüyor. O zaman kalori cetvellerine bakmak gerçekten yararlı oluyor.
8 Günlük hareket kapasitenizi artırın
Özellikle çalışan kadınlar için spor salonuna kaydolmanın nasıl ekstra bir yük olduğunu çok iyi bilenlerdenim. Spor salonlarına bir-iki kez kaydoldum, param boşa gitti. Gidemediğim için suçluluk da duydum. Çözümü evime koşu bandı almakta buldum. Hem bantta yürüyorum. Hem de hareketi çok artırdım. Üşenmeyin:
Spora gidemiyorsanız merdiven çıkın
- Evinizde merdiven varsa sürekli merdiven inip çıkın
- Haftada 2-3 kez dışarıda temiz havada, doğada yürüyün.
- Dans edin. Hareketin en keyifli yolu bence!
- Evinizi temizleyin. O kadar güzel kalori yakıyor ki..
9 Akşam yemeğini mutlaka erken yiyin
Kişisel olarak kışın saat 17.00’de akşam yemeğimi çoktan yemiş oluyorum. Yazın bunu saat 19:00’ a doğru çekiyorum. Kuralımı sadece yurt dışı gezilerimde bozuyorum. Akşam hava karardıktan sonra metabolizma hızı düşmeye başlıyor. Tüm kalorili yiyecekleri gün aydınlıkken yiyin.
10 Şekerden olabildiğince uzak durun
Ne zor bir şey söylediğimin farkındayım! Çoğu kişi gibi benim de iri bir tatlı dişim var, doyurmakta zorlanıyorum. Hayatımda ilk kez bu yaz aşırı stres sonrası yapılan kan tahlilimde şekerim yüksek çıkınca birden paniğe kapıldım. Artık bütün tatlılarımı tatlandırıcıyla yapıyorum.
En çok sorulan soru
Protein diyeti çabuk kilo verdiriyor mu?
Zararlı olabilir mi?
Kesin bir şey var, protein ağırlıklı beslenme hızlı kilo verdiriyor ve tok tutuyor. Ancak dengeli beslenme için tek düze değil, tüm yiyecek gruplarıyla beslenme doğrudur.
4 yıl önce Tanzanya’da bir Masai Kabilesine konuk olup beslenme şekillerini incelemiştim. Sadece et, kan ve sütle beslenen bu insanlar son derece sağlıklılardı, günde ortalama 20 km. yürüyorlardı. Çoğu 90’larına kadar yaşıyordu. Ancak et kendi yetiştirdikleri hayvanlardan elde ettikleri etti ve aşırı hareket halindeydiler. Temiz hava soluyorlardı. Bize gelince... Şehir hayatında yaşıyoruz çoğumuz; bilgisayar, televizyon başında veya arabaların içindeyiz. Dünya Kanser Araştırma Vakfı haftada 300 gram, en fazla 500 gram kırmızı et tüketilmesini öneriyor. Nedeni kolon (kalın bağırsak) kanserinin hızla yayılması ve bunun aşırı kırmız et tüketimiyle de ilişkilendirilmesi... Özetle; bu tarz bir beslenme kararında 1-2 haftalık bir uygulama olabilir ama tümüyle bu tip beslenmeye geçmek zararlı sonuçlara yol açabilir, uyarıyorum.