Bu bir mucize!
“70 kilo vermek için özel hiçbir şey yapmadım! Sadece Türkiye’ye taşındım!”
Jordan Duquette 25 yaşında, İngilizce öğretmeni. Türkiye’ye 3 yıl önce gelmiş.
“Bütün arkadaşlarım Türkiye’de kilo aldı. Kilo veren bir ben varım. Üstelik de 60 kilo!” diyor. Tipi Brad Pitt’le Kıvanç Tatlıtuğ arasında dolaşıyor. Hatta sırf Kıvanç Tatlıtuğ’a aşırı benzetilip, rahatsız edildiğinden saçlarını kestirmiş. Karşımda çok fit, incecik belli, kaslı bir genç adam oturuyor. Son 3 yılda içinden benden çok daha büyük bir kütle çıkarttığını düşünerek başladım sorularıma.
Ne zaman geldiniz buraya?
3 yıl önce. Ondan önce Amerika’da 10 kilo vermiştim.
Çocukluğunuzdan beri mi şişmandınız?
Yok, 12 yaşıma kadar ince bir çocuktum. Kaliforniya’dan Iowa’ya taşınınca depresyona girdim. İstanbul’dan Kayseri’ye taşınmak gibi bir şeydi! Kilo almaya başladım. 22 yaşına kadar “Obez Jordan” şeklinde devam ettim. Taa ki Türkiye’ye gelinceye kadar!
Ailenizde şişman kişiler var mı?
Annem de, babam da obez. Babam beni görünce heveslendi, o da kilo vermeye başladı. Annem de egzersize başladı.
En önemli bölüme gelelim şimdi.... Nasıl kilo verdiniz ?
Türkiye’ye ilk geldiğimde hiçbir şey yapmadım. Amerika’da arabayla gidiyordum her yere. Hep işlenmiş, paket yiyecekler tüketiyordum. Burada yiyecekler doğal. Evet yağlı belki, ama naturel... Bir de burada porsiyonlar daha küçük!
Bana porsiyonlar büyük geliyor. Japonlar gibi yesek hiç şişman kalmayacak!
(Gülüyor)
Nasıl bir beslenme biçimiyle kilo verdiniz? Profesyonel yardım aldınız mı?
Hayır, kendi kendime yaptım! 5 öğün yedim, her şeyden ama yarım porsiyon yedim. Günde 1 öğün et ve yarım tabak pilav yedim. Meyve ve sebzede sınır koymadım. Yarım ekmek de yedim! Ama içini çıkartarak! Son yemeğim hep salataydı.
Amerika’da şişmanlığın aşırı yayılma nedenlerinden biri olarak kolalı ve gazlı içecekleri görüyorum. İçecek ne vardı diyetinizde?
Kolalı içecekleri bıraktım. Yüzde 100 meyve suyu ve su içtim yalnızca...
Ya tatlılar? Hiç mi yemediniz?
Hiç! Şeker ihtiyacımı meyve ve meyve suyuyla karşıladım.
Spor da yaptınız mı?
Arabam olmadığı için her yere yürüyerek gittim. Ayrıca bir spor salonuna kaydoldum. Haftada en az 4 kez gittim, ter attım!
Şimdi neler yiyorsunuz? Çok fit görünüyorsunuz. Aynı katılıkta devam etmiyorsunuz artık, değil mi?
Hayır! 3 öğün yiyorum, ama porsiyonlar yine çok büyük değil. Artık eskisi kadar kırmızı et yemiyorum. Haftada bir kez çikolata yiyebiliyorum. Ama gofret türü şeyleri artık vücudum istemiyor. Örneğin; künefe favorim. İşlemden geçmiş bir ürün olan gofret yerine künefe yemeyi tercih ediyorum...
Destekleri alırken dikkat
Desteklerle ilgili kafalarda pek çok soru var. Çoğu kişi bir doktora danışarak kullanmak yerine “arkadaş önerisiyle” kullanıyor. Ama yarar yerine zarar verebilirler. Gelin, neler yaratabilirler bakalım:
A vitamini
300 mikrogramın üzeri hamile kadınlarda toksik etkili.
Beta-karoten (A vitaminin bitkisel şekli)
Fazlası cildinizi sarıya boyar. Sarılıkla karıştırmayın. Sarılıkta gözün beyaz kısmı sarıya döner. Beta karoten fazlasında, örneğin avuç içleriniz turuncu-sarı arası bir renk alır.
B2 vitamini
İdrarınızı koyu sarıya boyar.
B3 vitamini
100 mg veya üzerindeki dozlar kızarmalara, sıcak basmalarına, kaşınıtıya neden olabilir.
C vitamini
Laksatif etklidir. Yani bağırsaklarınızın daha fazla çalışmasına neden olur.
Antibiyotikler vitamin ve yararlı bakteri ihtiyacını artırıyor. Antibiyotik alırken mutlaka günde 1-2 kutu probiyotik yoğurt tüketmenizi öneririm.
Tatile çıkıyorsanız...
Gerçekçi olalım, tatilden kilo almadan dönen kaç kişi var? Ben bile, bu işi yapmama rağmen son tatilimden 600 gram alıp döndüm. Genellikle 1 haftalık tatilde çoğu kişi 1-2 kilo alıp dönüyor. Moraller bozuluyor. Önerim:
1- Yanınızda mutlaka spor ayakkabılarınızı götürün. 1 haftalık bir tatilde 3 gün, sabah veya akşamüstü 30-40 dakika açık hava yürüyüşleri yapın. Veya otelde iyi bir spor kompleksi varsa burayı kullanın. Biz büyükler denizde çok kalmıyoruz, çocukluğumuzdaki gibi hareket etmiyoruz. Egzersiz yapıp yerimize oturduktan sonra bile vücut 10-12 saat daha hızlı çalışıyor. Hızlı çalışma, akşam açık büfede yediklerinizi daha iyi yakmanızı, tatilden kilo almadan dönmenizi sağlayacaktır.
2- Akşam yemeğinde deniz ürünleri, salata, otlar, 1 kadeh içki, 1 porsiyon meyve veya 1 top vanilyalı dondurmayla sınırlayın.
Türkiye yarın tam dumansız!
Tıp fakültesindeyken akciğer kanserliler koğuşunda dosyaları tek tek incelemiştim. Hepsi yaşamının bir döneminde sigara içmişti veya hâlâ içerken kansere yakalanmıştı. Sigaranın ne büyük bir bağımlılık olduğunu biliyorum, annem babam hiç içmedikleri halde kardeşlerimden bağımlı olanlar var. Sigaradan, sigara kokan ağızlardan nefret eden, dumanına alerjisi olan benim gibiler için yarın bayram günü...
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı’nın bir açıklaması ulaştı elime. Bazı bölümlerini sizlerle paylaşmayı bir görev biliyorum:
“19 Temmuz günü yaklaşırken sigara endüstrisi halk sağlığı kanununun önünü kesmeye devam ediyor. Kanunun yürürlüğe girmesini istemeyen bazı kesimler, kanunun İspanya modeli şeklinde değiştirilmesini ve organik sigara satışını istemektedirler. Organik ve doğal kavramı sigara endüstrisi tarafından 1910’lardan beri denenmiş bir pazarlama taktiğidir. Organik tarımla üretilen türün ürünleri de hastalık yapıcı ve öldürücüdür. ”