Alüminyum folyo kullanmak sağlığa zararlı mı? Bilinmiyor!
Kap-kacak ve folyolardan sızan alüminyumun gözardı edilebilecek miktarlar olduğu belirtiliyor
1986’da FDA’nın (Amerikan Yiyecek ve İlaç Dairesi) artan tüketici endişelerine karşı araştırma ve açıklaması şöyle: ’Doğal olarak veya dışarıdan alınan alüminyumun sağlığa zarar verip vermediğine dair kesin bir bilgi yok.’ Kap-kacak ve folyolardan sızan alüminyumun gözardı edilebilecek miktarlar olduğu belirtiliyor.
Alüminyum demirden sonra en çok kullanılan metal. Doğal olarak yiyeceklerde ve suda bulunuyor. Ayrıca kozmetikler, diş macunları, deodorantlar, işlemden geçmiş yiyecekler, yiyecek katkı maddelerinde de var. Dışarıdan aldığımız alüminyumun çok küçük bir kısmı bağırsaklardan emiliyor, böbrekler yoluyla dışarı atılıyor. Ancak günde 100 miligramın üzerinde alınırsa vücutta tutulmaya başlanıyor. Özellikle yüksek asiditeli yiyeceklerin alüminyum kaplarda saklanmaması, folyoyla temas ettirilmemesi gerekiyor. Örn: Domates sosu, kesilmiş meyveler...
Kısacası: Dikkati elden bırakmayalım!
Alüminyum Alzheimer’a yol açıyor mu? Belli değil!
Araştırmacılar erken bunamaya yol açan Alzheimer hastalığıyla alüminyumun ilişkili olduğunu düşünüyor. Alzheimerlıların beyin dokularında yüksek oranda alüminyum bulundu. Ancak bunun açıklaması ‘Alzheimerlılar vücutlarında alüminyumu daha fazla tutuyor’ olarak yapıldı. Yani daha çok aldıkları için değil. Bu konudaki araştırmalar hâlâ sürüyor.
Çikolata bağımlısı olanlara keçiboynuzu
Ben bir çokokoliktim; yani çikolata bağımlısı, çikolataya hep bayıldım. Çocukluğumda benden çikolata kutuları saklanırdı. Bağımlılığımdan kurtulmamda keçiboynuzunun çok faydası oldu. Çikolata bildiğiniz gibi kakaodan yapılıyor. Keçiboynuzu bu tadı veriyor size, üstelik kakaonun yarısı kadar yağ içeriyor. İçinde çikolatada olduğu gibi uyarıcılar yok, kafein içermiyor; uykunuzu kaçırmaz. Keçiboynuzu tozunu kakao kullandığınız her yerde kullanabilirsiniz. Günde 2-3 adet keçiboynuzu yiyerek çikolata tutkumdan kurtuldum. Şimdi de havaların soğuduğu, tatlı ihtiyacımızın arttığı şu günlerde 400-500 kalorilik bir tatlı yiyeceğime keçiboynuzunu tercih ediyorum.
Keçiboynuzuyla ilgili bir de ilginç not:
u Arapça adı kırrat.
u Yüzyıllar boyunca çekirdekleri elmas ölçmek için kullanılmış. Elmaslar keçiboynuzu tohumu ile tartılarak satılmış. Karat denilen ölçüye adını vermiş.
u İngilizce adı: Yakup Peygamber’in Ekmeği (St. John’s Bread). Denilen o ki; Yakup Peygamber çölü balla keçiboynuzunu karıştırıp yiyerek geçmiş.
Dr. Bradley’nin light mutfağı
Malzemeler:
1,5 bardak kestane unu
1 küçük kutu light yoğurt
(115 gr)
1/3 su bardağı zeytinyağı
3 yumurta
1 su bardağı keçiboynuzu tozu
1 avuç kuru üzüm
Kaynamış su
Hazırlanışı:
Kuru üzüm hariç tüm malzemeyi mikserde çırpın. Krema kıvamına getirecek kadar su katın. Sonra üzümü de ekleyip tereyağıyla yağladığınız kek kalıbına boşaltın. Üzerini bademlerle süsleyin. 150 derecedeki fırında yaklaşık 1 saat pişirin.
Dişler genel sağlığınız hakkında çok şey söyler
Paketlenmiş, işlemden geçmiş ürünlerle yapılan yiyecekler, şeker, fast-food yiyenlerde diş çürükleri en sık görülen sorunlardan biri. Yanlış beslenmeyle diş sorunlarının büyük ilgisi var. Üstelik bu ilişki daha biz doğmadan başlıyor!
Bebekler 6’ncı aya kadar diş çıkarmasa bile, hamileliğin 7’inci haftasında dişler gelişmeye başlıyor. Hamileliğin 4’üncü ayında ise dişler kemikleşmeye başlıyor. Bu yüzden annenin hamilelik süresi boyunca beslenme şekli çocuğun gelecekteki diş sağlığına etki ediyor.
Doğumdan sonra sağlıklı dişler için en iyi gıda anne sütü. Anne sütüyle beslenen bebekte diş çürümesine daha az rastlanıyor. Sütten kesildikten sonra bebeklere diş minesine zarar verici şekerli yiyecek ve içecek vermekten kaçının.
Flor minerali
Bu mineralin çocuklarda diş çürümesine engel olduğu biliniyor. Flor diş minesine nüfuz ederek mineyi çürümeye karşı güçlendirir. Çocuklarda diş gelişimi sırasında çok daha büyük önem kazanır.
Nasıl beslenmeliyiz?
Sıvımsı, yapışkan şekerler diğerlerine göre dişe daha çok zarar veriyor. Ancak tüm şekerli yiyecekler diş çürümesine neden olan asit oluşuma yol açıyor. Beslenmenize salatalık, kereviz, havuç, marul gibi lifli yiyecekler koymaya gayret edin.
Sık sık şekerli içecek yudumlamak veya şekerli yiyecek atıştırmak ağızdaki asit seviyesinin sürekli yüksek olması demek... Şeker oranı düşük yiyeceklere yönelin. Su ve şekersiz bitkisel çayları tercih edin.
SEPETTEKİ SAĞLIK
YEŞİL FASULYE
u Bol vitamin-mineral içeriğiyle enerji verir.
u İçerdiği inositol adlı madde böbrek ve kalp için yararlı.
u İyileştirici etkisi olan yeşil rengi veren klorofilden çok zengin.
u İdrara çıkmayı kolaylaştırır; ödemi çözer.
u Böbrek taşları olanlara Fransız doktorlar günde yarım bardak fasulye suyu öneriyor.
100 gramında 16 kalori var.
PATLICAN
u Besin içeriği açısından çok zengin değil.
u Ancak tuz-yağ oranı ve kalorisi düşük.
u İdrar söktürücü özelliği var.
u Böbrekler, bağırsaklar, karaciğer ve pankreası uyarıyor.
u Yatıştırıcı etkisiye sahip.
u Anavatanı Hindistan; 16.yy’da İspanyollar tarafından Avrupa’ya getirilmiş.
u Tütünden sonra en fazla nikotin içeren bitki. Özellikle kabuğunda var. Ancak sağlığa zarar verecek düzeyde bulunmuyor. 100 gramında 24 kalori var.