Şampiy10
Magazin
Gündem

Ürik aside dikkat!

Son zamanlarda özellikle erkek danışanlarımda sık sık ürik asit yüksekliği görüyorum. Çoğu bunun ne olduğunu bilmiyor. “Protein yememem gerek” diye düşünüyor.
Ürik asit vücudumuzun pürin denilen bir maddeyi metabolize etmesi, yani yıkması sonucu oluşan bir kimyasaldır.
Pürinler bazı yiyecek ve içeceklerde bulunuyor. Ürik asit normalde kanda eriyor, kanla birlikte dolaşıyor böbreklere gidiyor, oradan da idrarla atılıyor. Bunu atamadığımız zaman hastalanıyoruz. Ürik asit aşırı arttığı zaman gut hastalığına yol açabiliyor.
Gutun en tipik belirtisi nedir?
Ağır ve özellikle de alkol alınan bir akşam yemeğinden sonra sabah ağrılı, parlak, kırmızı şiş bir ayak başparmağıyla uyanmak...


Dikkat edilmezse veya tedavi edilmezse ne olur?

n Kan damarlarına sürekli yüksek dolan ürik asit kristalleri damar yapısına zarar verir, kalp-damar hastalığı riskini artırır.
n Gut hastalığına yol açabilir.
n Böbreklerde birikip böbrek taşlarına yol açabilir.
Ürik asit yüksek ise nelere hayır?
n Alkollü içecekler (özellikle şarap ve bira)
n Et-sakatat
n Şarküteri ürünleri (sosis-sucuk-salam...)
n Baklagiller (kuru fasulye-mercimek-barbunya-nohut gibi...
n Mantar
n Ispanak
n Karnabahar
n Kuşkonmaz
n Hamsi-sardalya gibi balıklar
Nelere evet?
n Kompleks karbonhidrat grubu (tam tahıllı ekmekler, kepekli pirinç-makarna gibi)
n Zeytinyağı
n Soya ürünleri
n Özellikle somon-ton gibi balıklar
n Meyve
n Keten tohumu yağı
n Balık yağı


Bradley Mutfağı: Yalnızca bir yemek kitabı değil

‘Gelecek Yiyeceklerde’ adlı kitabım Türkiye’ye döndüğüm yıl, 2002’de çıktı ve hemen best-seller oldu. Ardından danışanlarım yemek kitabı da istedi. ‘Bradley Mutfağı’ adlı kitabı onlar için hazırladım. Kitaptaki tarifler sağlıklı bir mutfağı yansıtıyor. Tariflerin altına da küçük açıklamalar, beslenme bilgileri, anılar ekledim. Sadece bir yemek kitabı değil bu! Kitabı basan İnkilap Yayınevi üstelik bir bahar indirimi de yapmış durumda. Köşemde verdiğim tariflerin de beğenildiğini gelen maillerden anlıyorum. “Kitaplaştırmayacak mısınız?” diye soranlarınız var. O da sırada....


‘Gelecek Yiyeceklerde’ adlı kitabım Türkiye’ye döndüğüm yıl, 2002’de çıktı ve hemen best-seller oldu. Ardından danışanlarım yemek kitabı da istedi. ‘Bradley Mutfağı’ adlı kitabı onlar için hazırladım. Kitaptaki tarifler sağlıklı bir mutfağı yansıtıyor. Tariflerin altına da küçük açıklamalar, beslenme bilgileri, anılar ekledim. Sadece bir yemek kitabı değil bu! Kitabı basan İnkilap Yayınevi üstelik bir bahar indirimi de yapmış durumda. Köşemde verdiğim tariflerin de beğenildiğini gelen maillerden anlıyorum. “Kitaplaştırmayacak mısınız?” diye soranlarınız var. O da sırada....


Malzemeler:
n 1 litre portakal suyu n 1 bardak su
n 4 poşet Stevia tozu (veya 2/3 bardak toz şeker) n 3 yemek kaşığı mısır nişastası n 1 avuç soyulmuş badem
Hazırlanışı:
n Portakal suyu, su ve şekeri, şeker eriyinceye kadar ısıtın. n Sonra içinden aldığınız suyla nişastayı bir kasede eritin.
n Süzgeçten geçirerek içine ekleyin.
n Kaynarken bademleri atın.
n 10-15 dakika daha kaynatın.


85’inde bile güzel olacak

Bu sözü hayranı olduğum İngiliz yazar Oscar Wilde, dönemin ünlü oyuncusu “kafa koparıcı” Lillie Langtry için söylemiş. Lillie Langtry Kraliçe Victoria’nın oğlu Prens Edward’ın sevgilisiymiş o zamanlar... Sonra da bütün ünlü ve zengin erkekleri basamak taşı olarak kullanmış. 74 yaşında ölene kadar da hep güzel kalmış. Formunu neye mi borçluymuş? Her gün jogginge! Beline bakınca ne çok çaba gösterdiği anlaşılıyor zaten, değil mi?


Kalori nedir?

Kalori; 1 gram suyun sıcaklığını 1 derece yükseltmek için gerekli enerji miktarıdır. Beslenme ve sağlık alanında kalori terimi yiyeceklerdeki enerji ve vücudumuzun kullandığı enerjiyi tarif etmek için kullanılır. Yiyeceklerde kalori 3 besin grubu halinde bulunur. Karbonhidratlar, yağ ve protein. Sindirimle yiyeceğin içindeki enerji açığa çıkar, kan dolaşımına katılır, glukoza veya kan şekerine çevrilir. Trilyonlarca vücut hücresi işte bu glukozla çalışır. Bu sayede yürüyoruz, konuşuyoruz, gülüyoruz, yiyoruz, içiyoruz. Eğer bu enerjiyi kullanmazsak daha sonra kullanılmak üzere depolanıyor.


Bazal metabolizma hızı ne demek?

Bazal metabolizma hızı isteğimiz dışındaki vücut işlevlerimizin yürütülmesi için gerekli enerji miktarıdır. Vücudumuzun dinlenme anında harcadığı enerjidir. Kalbimizin atması, soluk alıp-vermek, terlemek, vücut ısısınız ayarlanması, organlarımızın çalışması gibi tüm işlemler için kullanılan enerji miktarıdır.


Metabolizma hızını artırmak mümkün mü?

Evet, doğru beslenme ve düzenli sporla mümkün! Yaşımız ilerledikçe metabolizma hızımız azalıyor. Yaşla birlikte hızla kilo almamızın ana nedeni bu. Burada en önemli faktör de azalan kas dokumuz. Çünkü yağ hücresi yağ yakmıyor. Kas hücresi yağ yakıyor. Oysa yaş ilerledikçe kasımız önemli oranda azalıyor.
Ne kadar fit olursanız olun 45 yaşlarına geldiğinizde her yıl kas ağırlığınızın yüzde 1’ini kaybetmeye başlıyorsunuz. 20’li, 30’lu yaşlarda ağırlıkla çalışmaya başlamalısınız. Bu hem kemik erimesini önler, hem kas kütlenizin artmasını sağlar. Böylece daha çok yağ yakabilirsiniz, metabolizmanızın aşırı yavaşlamasını engellemiş olursunuz.

Yazının devamı...

Yaz kapıda!

Herkeste bir telaş, bir telaş... Çok yakında bikiniler, mayolar çıkacak ortaya, tabii vücutlar da! Kış giysilerinin altında fazlalıkları saklamak çok kolaydı da, yazın incecik giysilerin neresine saklanacağız? Genel-geçer bilgileri tekrarlamayacağım, ama bir an önce kilo vermek istiyorsanız özellikle dikkat etmeniz gereken noktalar şunlar:

Miktarı azaltın.
Çoğumuz vücudumuz için gerekli olandan çok daha fazlasını yiyoruz, ama farkında değiliz! Herhangi bir diyeti uygulamadan, yalnızca porsiyonları küçülterek kilo vermek de mümkün. Aslında bu yöntemle diyet psikolojisine girmeden, mutsuz olmadan çok da rahat kilo veriliyor.

Hareketi artırın.
Fazla kalorileri yakmanın en iyi yolu. En kolayı da yürümek! Sokakta biraz daha hızlı yürümek, evde hareketi artırmak, sabah veya işten dönünce akşamüstleri 30 dakikalık yürüyüşler... Hepsi işe yarıyor.

Ara öğünleri sakın atlamayın!
Saat 10-11 gibi bir ara öğün kullanın. 4-5 light bisküvi öğlen yemeğinizde abartarak yemenizi önler. Özellikle de 5 çayını sakın atlamayın. Danışanlarımda dikkatimi çeken bir nokta var: Akşamüstü tatmin edici bir yiyecek yemeyenler akşamları normalde yiyeceklerinin birbuçuk-iki katını yiyor!

Oysa bu saatte kan şekeri dengesi sağladığında akşama çok daha az yiyorlar. Böylece çok daha rahat, zorlanmadan kilo verebiliyorlar. Bu saat için önerilerimden örnekler vereyim:
1 paket light bisküvi+ Çay
1 /2 paket light bisküvi+ 30 gr. light peynir + Domates-salatalık
1 küçük kutu light yoğurt+ Yarım paket light bisküvi
Light bisküvilerle yapılmış mini pudingler...

Daha fazla su için!
Hiçbir sağlıklı yaşam biçimi günde en az 8 bardak su içmeden sağlanamaz. Su çok önemli bir “kilo verme yardımcısı”dır. Mideyi doldurur. Böylece daha çabuk tokluk hissederiz. Tamamen zararsız bir iştah azaltıcıdır. Eğer kilo vermek istiyorsanız günde en az 1,5 litre su için.

Frene basmayı unutmayın.
Bugün fazla mı kaçırdınız? İnsanız, zaaflarımız var ve hepimiz arada sırada kaçırabiliyoruz. Ertesi gün frene basın.

Pozitif düşünün.
Beyniniz vücudunuzu hakimiyeti altına alınca, kilo sorununuzu çözmek daha da kolaylaşacak. Daha hızlı kilo vermeye başlayacaksınız. Depresyonda, mutsuzluklarda kilo almak çok kolaylaşır, bilirsiniz. Bırakın beyniniz ele geçirsin tüm vücudunuzu, kesin karar verin “Ben bu işi yapacağım” diye, gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.

Domuz gribine karşı direncimizi artırmak için nasıl beslenelim?

Siz bu yazıyı okurken belki de domuz gribine ülkemizde de rastlanmış olacak! Ülkelerarası çok uçtuğum için bu grip çıkınca “Eyvah!” dedim. “Haziran sonu Londra’da konferans var. Nasıl uçacağım?”
Tıp doktoruyum, bir grip salgınının nasıl korkunç bir şekilde yayılabileceğini biliyorum. “Bir şey olmaz”cı değilimdir. İşim beslenme olduğu için de, hemen beslenme şeklimi direncimi en yüksek düzeyde tutacak şekilde değiştirdim, daha dikkatliyim.
Her hastalıkta olduğu gibi gribi önlemede veya yakalanırsak iyileşme sürecini hızlandırmada yiyeceklerin büyük önemi var.
Mevsim geçişlerinde vücudumuz hemen uyum sağlayamıyor ve direnç düşebiliyor.
Vücut direncimiz zayıfladığında ise gribe yakalanmak daha kolay. Bu yüzden dikkat:
Bağışıklık istemini güçlendirici vitamin-mineralden zengin yiyecekleri bol tüketin.
Meyve ve sebzeyi artırın.
Vücutta antikor; yani savunma elemanı üretiminin hammaddesi proteindir.
Et, tavuk, balık, yumurta gibi güçlü proteinlere ağırlık verin.
Doktorunuza danışarak direnç artıran C vitamini, çinko minerali, ekinezya ve sarmısak kapsülleri alabilirsiniz.
Şimdi biraz tarihe göz atalım; neden çok dikkatli olmamız gerekli, daha iyi anlaşılacak.
Son 300 yılda dünyada 3 önemli grip salgını olmuş:
İspanyol Gribi (1918-20) Ölü sayısı: 50 milyon
Asya Gribi (1957) Ölü Sayısı: 1,5 milyon
Hong Kong Gribi (1968) Ölü sayısı: 1 milyon
İspanyol gribi “Vebadan sonra dünya tarihindeki en korkunç kıyım” olarak nitelendirilmiş. Bu grip beklenenin aksine direnci daha düşük olan 70 yaş üzerindekileri ve 2 yaş altındaki çocukları değil, 20-40 yaş arasındakileri götürmüş.
El sıkışmıyoruz, öpüşmüyoruz!
Dünyanın en güçlü ülkesinin başkanının (Obama) el sıkıştığı profesör domuz gribinden öldü, biliyorsunuz. Ben domuz gribine karşı önlem almaya, danışanlarımı uyarmaya çoktan başladım. El sıkışmıyoruz, öpüşmüyoruz. Ben gördüğüm kişiler arasında bulaşma olmasın, mikrop taşımayayım diye çok sık dezenfektan sabunla el yıkayan biriydim zaten. Şimdi bunu yaymaya, şu domuz gribinden kurtuluncaya kadar daha dikkatli olmaya çağırıyorum.


1 çay kaşığında kaç kalori var?

1 çay kaşığı bal. .....................................21 kalori
1 çay kaşığı marmelat............................16 kalori
1 çay kaşığı esmer şeker........................16 kalori
1 çay kaşığı toz şeker.............................15 kalori
1 çay kaşığı stevia tozu...........................0 kalori


İrmikli puding

Malzemeler:
1 litre light süt
7 kaşık irmik
2 yemek kaşığı Stevia tozu
(veya yarım bardak toz şeker)
10 adet light tatlı bisküvi
Şekersiz marmelat
File badem
Hazırlanışı:
Süt, irmik ve şekeri orta ateşte karıştırarak pişirin. Pudinginiz hazır olsun.
Dikdörtgen bir cam kaba irmikli pudinginizin yarısını dökün.
Üstüne bisküvileri ara kalmayacak şekilde dizin.
Her bir bisküvini üzerine şekersiz marmelattan 1 çay kaşığı koyup yayın.
Pudingin diğer yarısını da dökün. Bisküvilerin üzeri kapansın.
Soğuduktan sonra file badem serperek servis yapın.

Ben tatlılarımı az şekerli yapıyorum. Artık damağımı eğittim. Size yeterince tatlı gelmiyorsa stevia tozunu veya şeker miktarını artırabilirsiniz.



Turp


Kök sebze.
Avrupa’da patatesten çok daha önce beslenmede önemli bir yere sahipti.
Romalılar’ın sevdiği bir yiyecekti.
C vitamininden çok zengin.
Yaprakları A vitamini, folik asit, C vitamini, K vitamini ve klasiyum içeriyor.
Karaciğerin temizlenmesine yardım ediyor.
Liften zengin; kabızlığı gidermeye yardımcı olur.
100 gramında 20 kalori var.

Yazının devamı...

40 yaşında nasıl böyle görünüyor?

Ama Peru’lu annesinden aldığı egzotik hatlarıyla hâlâ ortalığı kasıp kavuruyor. Üstelik “25 yaşında olduğumdan daha iyi görünüyorum” diyebiliyor. Nasıl mı? Oturarak değil...
Haftada 2 kez boks yapıyor. Düzenli olarak koşuyor.
İstediğini yiyor. Hızlı bir metabolizması olduğunu da itiraf ediyor.
DIŞARIDA KOŞMAK MI KOŞU BANDI MI?
Bu soru bana çok sık sorulur.
Yanıt: Dışarıda koşmak.
Koşmak kilo vermenin en iyi yollarından biri...
Dışarıda koşmak -aynı hızda olduğunu varsayarsak- koşu bandına göre yüzde 5 daha fazla kalori harcatıyor.
Dışarıda koşan kişi rüzgarın direncine karşı koyuyor. Koşu bandının kollarına tutunma gibi bir lüksü de yok.
Dışarıda koşan kişi öne doğru hareket etmek için toprağı itmek zorunda. Koşu bandında altaki zemin sürekli dönüyor. Koşan kişi sert bir zemini itmek zorunda kalmıyor.
Ancak dışarıda koşanlarda kas-kemik zorlanmaları, stres kırıkları yüzde 50 daha fazla görülüyor.


Kilo almanızın nedeni menopoz mu, beş çayları mı?

Menopoza girmiş kadınların yüzde 99.9’unun yakınması kilo almak... Bazıları hayatlarında ilk kez kilo sorunuyla karşılaşıyor ve bana çok şaşkın, ne yapacağıını bilemez halde geliyorlar.
MENOPOZ KİLO ALDIRIYOR MU?
Evet! Çünkü yaşla birlikte hormon düzeyleri değiştikçe metabolizma hızımız; yani enerjiyi kullanma hızımız da yavaşlıyor.
Peki tek sorumlu menopozla birlikte değişen hormon dengesi mi? Hayır!
Benin gözlemim şu: Menopoz çağlarındaki kadın çalışıyorsa, o yaşlarda genelde emekli olmuş oluyor, arkadaşlarına daha fazla vakit ayırmaya başlıyor. Evlerde veya kafelerde buluşmalar sıklaşıyor, ritüel haline geliyor. Eskiden ‘gün’ denirdi, artık bu söz eskidi, ‘toplanma’ deniyor. Bu beş çayı toplanmalarında herkes hünerlerini döktürüyor; gelsin kekler, pastalar, börekler... Bir kek dilimi 300-400 kaloriden başlıyor.
Bir günde 1600-1700 kaloriden fazla almaması gereken bu gruptaki kadınların çoğu bir oturuşta bu miktarın çoğunu alıyorlar zaten!
Önerim mi? 5 çaylarına bayılırım. Kaldırmak mı? Asla!
Bence çözüm; Bu toplantılarda düşük kalorili yiyecek seçeneklerini şık tepsilerde sunmak. Örneğin; dilimlenmiş meyveler, light bisküviler, minicik tabaklarda tadımlık kuruyemişler... Aranızda karar alıp ‘tek çeşit kek-börek’ yapmak yerine çok çeşitli ama sağlıklı-hafif yiyecekler sunabilirsiniz.

Açık büfelerden hoşlanmıyorum. İnsanı hep daha fazla yemeye itiyor. Mümkün olsa herkes ceplerine bile yiyecek dolduracak. Açık büfelerin olduğu tatil yerlerine de gitmemeyi tercih ediyorum. Gözüme ilişen yeni bir araştırmayı sizinle paylaşmak istiyorum.
Fazla kilolu ve normal kilolu insanlar arasında açık büfeye yaklaşım konusunda önemli farklar var.
Yemeden önce bak: Normal kilolu kişilerin yüzde 71’i tabağına almadan önce yiyeceklere bakarken, şişmanlarda bu oran yüzde 33.
Doğru sandalyeyi seç: Normal kiloluların yüzde 73’ü sırtları büfeye dönük otururken, şişmanlarda bu oran yüzde 58.
Her lokmayı 15 kez çiğne: Normal kilolular ortalama bir lokmayı 15 kez çiğnerken, şişmanlar 12 kez çiğniyor.
Artıkları tabağında bırak: Normal kilolular tabaklarına aldıkları yiyeceğin onda birini bırakırken, şişmanlar bunun daha da azını bırakıyor.


Alerji sezonu başladı

Amerika’da tütün endüstrisinin bir numaralı şehri Winston-Salem’da kaldım. Geldiğimin ertesi günü burnumun ucu kaşınmaya başladı ve de arkasından hapşırıklar geldi! Aynen nezle olmuş gibiyim. Tipik alerji belirtisi. Sonraki birkaç gün müthiş bir kafa doluluğuyla dolaştım. Bana “Winston-Salem’e hoşgeldin!” dediler, gülerek. Tv’de alerji ilaçları reklamından geçilmiyor. Hemen önlemlerimi aldım. Benim gibi polen alerjiniz varsa eğer şunları uygulamasınız:
Üşüttüğünüzü sanmayın. Eğer burnunuz tıkanıyor, akıyorsa ama ateş yoksa, sümük renkli değilse, boğazınız ağrımıyorsa bu bir alerji olabilir.
Alerjiler ailenizde varsa, sizde de olabilir.
Halılara dikkat! Buharlı temizleme aletleri halılardaki alerjenlere karşı etkili olabiliyor.
Eğer dışarıda çok vakit geçirdiyseniz giysilerinizi değiştirin ve yıkayın.
Bazı yiyecekler alerjiyi artırabiliyor. Örneğin; çim poleni, şeftali, kereviz, kavun ve domates... Yabani ottaki protein kavun, muz, ayçiçeği çekirdekleri, kabak ve salatalıktaki bazı kimyasallarla ilişkiye geçiyor.
Her hafta yatak çarşaflarınızı yıkayın.
Eve girmeden önce ayaklarını paspasa silin.
Kaynamış suya bir tutam tuz karıştırıp burnunuza çekip temizleyebilirsiniz. Bunu günde 3-4 kez tekrarlayabilirsiniz.
Her gün bir-iki kase probiyotik yoğurt tüketin. Bu yoğurdun içindeki bakteriler alerjiyle daha iyi savaşmanızı sağlıyor.


Kakolu bisküvili puding

Malzemeler:
n 1 litre light süt
n 3 yemek kaşığı kakao
n 3 yemek kaşığ mısır nişastası
n 2 yemek kaşığı stevia tozu (veya 1 avuç esmer toz şeker)
n 1 çay kaşığı tarçın
n 1 paket light tatlı bisküvi (max. 10 adet)
n 1 yemek kaşığı hindistancevizi
Hazırlanışı:
Bisküvileri kenara ayırın. Tüm malzemeyi karıştırarak orta ateşte pişirin, kakaolu puding elde edeceksiniz.
Dört köşe bir cam kaba pudinginizin yarısını dökün. Üzerini bisküvilerle kaplayın. Pudingin kalan kısmını da bisküvilerin üzerine dökün. Soğuduktan sonra hindistan ceviziyle süsleyin.

Sepetteki Sağlık

Kepek
Bitkilerin hücre duvarında bulunan bir tür karbonhidrat türü.
Tahılların dış kabuklarından elde ediliyor.
Suda çözülmüyor.
Kabızlığın en ucuz ilacı diye de biliniyor.
Suyla birlikte şişerek, dışkıya hacim katıyor.
100 gramında 216 kalori var.

Yazının devamı...

Amerika patlamak üzere!

ABD’nin en ünlü tıp fakültelerinden biri olan Wake Forest’dayım. Öğlen kantinde yemeğimi aldım ödeme yapmak için sıramı bekliyorum. Önüm, arkam, sağım, solum sobe! Herkes obez (şişman) veya aşırı şişman! Önümdeki iki kişinin de tepsilerini inceliyorum: Hamburger, patates kızartması, şekerli bir içecek ve mutlaka paket bir ürün. Bu pakette genellikle yağlı-tuzlu cipsler oluyor. Çaktırmadan arkamdakini inceliyorum: Pilav-tavuk, yine şekerli bir içecek ve yine paket bir ürün. Benimkinde ne mi var? Fırında balık, haşlanmış tereyağlı bezelye ve mısır, tatlı olarak da bir kutu mavi böğürtlenli donmuş yoğurt. Yani isterseniz daha sağlıklı seçenek de var. Cımbızla seçseniz de!

Ucuz yiyecek= Şişmanlık

Bu yıl Amerikalıları ve beslenme sistemlerini uzun bir süre gözleme fırsatı buldum. Bence burada şişmanlığın en önemli nedenlerinden biri de yiyeceğin çok bol oluşu ve ucuz olması... Özellikle paket yiyecekler arasında o kadar güzel tatlar var ki bağımlı hale geliyorsunuz. Çoğunda tuz ve şeker bir arada kullanılmış. Tatlı bisküvi diye aldığınızın içinde bol tuz da var. Bu da sizi susatıyor. Gidip bir şekerli veya gazlı içcek alıyorsunuz. Sonuç: Gelsin kaloriler! Nerede ucuza bol yiyecek var orada şişmanlık da var. Amerika’daki Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi verilerine göre Amerika’nın bazı bölgelerinde nüfusun yüzde 30’undan fazlası şişman. Bir harita yayımlamışlar. Ülkenin en şişman yeri Mississippi. Fakirliğin olduğu yer de burası! En zayıf yeri ise Colorado; kayak merkezleriyle ünlü zengin bir eyalet... Üşenmedim araştırdım; 2007 verilerine göre en zengin eyalet Maryland’de aile başına yıllık gelir 65 bin dolarken, Mississipi’de bu 34,5 bin dolar! İnglitere’de beslenme danışmanlığı eğitimi alırken şu bilgiyi de vermişlerdi, umutmam: Özellikle Pakistanlı ve Bangladeşliler’de şeker hastalığı oranı çok yüksekti. Çünkü gelirleri daha azdı, ucuz paket yiyecekleri, en çok da şekeri fazla tüketiyorlardı.


Sağlıklı bir aile için geri sayım: 5-4-3-2-1-0

Amerikan televizyonlarında sık sık gösterilen bir eğitim şeması var. Sağlıklı bir aile için geri sayıyorlar:
5- Günde 5 porsiyon meyve-sebze yemeye çalışın.
4- Haftada 4 öğünü çocuklarınızla birlikte yemeye çalışın.
3- Günde 3 öğün yiyin.
2- Günde en fazla 2 saatinizi bilgisayar ve TV önünde geçirin.
1- Günde 1 saat egzersiz yapın.
0- Şekerli-gazlı içecekleri tüketmeyin.


BAKLA

n En eski tarım bitkilerinden biri.
n Eski Roma’da tatlıların içine bir bakla tanesi saklanır, kim bulursa günün yıldızı ilan edilirmiş.
n Eski Yunan ve Roma’da oy vermede kullanılırdı. Beyaz bakla tanesi ’evet’ kara bakla tanesi ’hayır’ demekti.
n L- dopa adlı kimaysaldan çok zengin. Bu madde Parkinson hastalığının tedavisinde de kullanılıyor.
n Tuz ve yağdan fakir.
n Tansiyonu düşürücü
etkisi var.
n Liften çok zengin; kabızlığa iyi geliyor.
n Nadir de olsa favism denilen bir hastalığa yol açabiliyor; bazı kişler baklaya aşırı alerjik reaksiyon gösterebiliyor. Sicilya topraklarında bir dönem hiçbir tahıl yeşermemiş. Bir tek bakla büyümüş ve insanları açlıktan kurtarmış. Günümüzde İtalya’da bakla tanesi taşıyan kişinin hiç yokluk çekmeyeceğine inanılıyor. 100 gramında 80 kalori var.

Yazının devamı...

Şerbetli Amerika

Bence bu ülke nüfusunun en az yarısının idarında şeker var. 15 günlüğüne Amerika’dayım. 54 kiloyla geldim, 54 kiloyla geri dönmeye söz verdim.
Nitekim bir süredir Amerika’da olan 2 haftada 3 kilo almış olan eşim “Sen geldin, göbeğim hemen inmeye başladı bile” dedi. Sırrım şu: Kahvaltı ve öğlen yemeğini iyi yiyorum. Akşam yemeğinde tek çeşit, çok küçük bir tabak yemek alıyorum. Bu da genellikle sebze yemeği veya salata+meyve veya meyve+probiyotik yoğurt oluyor.
Yüzde 100 eminim; bütün Amerika 1 hafta bu şeklide beslense bilmem kaç ton eksilir. Bana da sigorta sistemlerine katkımdan ötürü şeref madalyası takarlar.


Ispanak salatası

Malzemeler:
n 1 demet ıspanak n 1 tatlı kaşığı nar ekşisi
n 1 tatlı laşığı limon suyu n 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
n 1 avuç kiraz domates n 1 tatlı kaşığı çam fıstığı n 1 yemek kaşığı lor peyniri
Hazırlanışı:
Ispanak yapraklarını ellerinizle iri parçalayın.
Lor peyniri ve çam fıstığı hariç malzemenin tümünü karıştırın. Lor peyniri ve çam fıstığıyla süsleyin.
Çok lezzetli bir bahar salatası bu. Ben genelde lor peyniri yerine 1 k utu probiyotik yoğurtla karıştırıp üzerini çam fıstıklarıyla süslüyorum. Benim gibi peynirin fazlası dokunuyorsa bu yöntemi deneyebilirsiniz.

Ispanak

K vitamini için en iyi kaynaklardan biri; K vitamini kanın pıhtılaşması ve kemik sağlığı için önemli.
Beta karoten, lutein, zeaxhantin gibi karetonidlerden zengin; kalp hastalığına ve bazı kanser türlerine karşı koruyucu etkileri var. Özellikle lutein ve zeaxhantin, gözü kataraktan koruyor. İçerdiği B6 ve C vitaminleri sayesinde düzenli olarak ıspanak yiyenlerin depresyona girme olasılığı azalıyor; Bu iki vitaminin de dopamin ve seretonin gibi keyif veren, depresyonu engelleyen sinir hücresi ileticilerinin üretiminde rolü var. Bebeklerin anormal doğumunu engelleyebilecek folik asitten çok zengin. Folik asit aynı zamanda rahim ağzı ve akciğer kanserini önlemeye de yardımcı.
Güçlü kemikler ve kalp sağlığı gerekli olan magnezyum mineralinden çok zengin.
100 gramında 25 kalori var.

Yazının devamı...

Seks egzersizle yaşamı uzatmak

Seksin kalp-damar hastalığı riskini azaltabileceği, kansere iyi gelebileceği, yaşam süresini uzatabileceği belirtiliyor.
NHS sitesindeki habere göre; orgazm sırasında salgılanan endorfin denen keyif hormonları bağışıklık mekanizması hücrelerini uyarıyor. Bağışıklığımız arttığında hastalıklara yakalanma riskimiz de düşüyor. Bu sistemin tetiklenmesi kanser üzerinde bile etkili. Ayrıca orgazm kırışıklıkların derinleşmesini de engelleyebilir. Endorfin artışı cildinizi yumuşatır, saçınızı parlatır, ağrılarınız azalır. Östrojen ve testesteron üretimi kemik ve kaslarınızı da güçlendirir. Hem içte, hem dışta müthiş hissedersiniz!
Seksüel sağlık uzmanları NHS’nin seks-sağlık ilişkili yazısını olumlu karşılıyor. “Seksin zihin sağlığına kanıtlanmış olumlu etkileri olsa da, kansere bile etki edebileceğini söylemek fazla ileriye gitmek olur” diyorlar.
Hepiniz farketmişsinizdir, insan üzülünce en basitinden dudağı uçukluyor, nezle-grip oluyor. Ben bir doktor olarak insanı mutlu kılan her şeyin ömrünü de uzatacağına, hastalıkları erteleyebileceğine, varsa gelişmesini engelleyebileceğine yürekten inanıyorum. (Sigara-alkol hariç!)


Alüminyum içermeyen deodorant

Alüminyum içeren deodorantların kadınlarda meme kanserinde rolü olabileceğine dair kuşkular olduğunu daha önceki yazılarımda yazmıştım. Bu konuda hâlâ mailler geliyor. Kullandığım deodorantları soruyorsunuz. Benim kullandığım 2 marka var:
Aloe - Ever Shield (Forever Living Products ) Maille sipariş verebiliyorsunuz.
Bionsen (İngiltere’den alıyorum).


Domates ekmeye gidiyorum

5 yıl önce Kapadokya bölgesinde dolaşırken yörenin yerlisi rehberimiz çok güzel, doğru bulduğum bir şey söyledi: “Buralarda kanserden ölen çok arttı. Ama şaşırmamak lazım! Eskiden domatesi sadece yazın yerdik. Şimdi her mevsim yiyoruz. Her mevsim her sebze meyveyi yersen olacağı budur.”
Haftasonu ilk görüşte aşık olduğum, yıllardır aşkımın katlanarak büyüdüğü Bozcaada’ydım. Bahçıvanımıza sebze bahçesi için yer belirlemeye gittim. Amacım bol bol Çanakkale domatesi ektirmek. Geçen yaz kabızlık sorunu çeken tüm hastalarıma avuç avuç yedirmiştim. Büyük domateslere göre üzerinde daha fazla deri var; bu yüzden bağırsağı çok hareketlendiriyor. Kalorisi meyveden daha düşük; kilo vermeye de yardımcı oluyor. Hiç ilaçsız yetiştiriyoruz. Şekli bozuk oluyor ama tatları muhteşem. Bahçeniz varsa ekin, kendi domatesinizi yiyin!


Yiyecekleri birleştirerek gaz probleminden kurtulabilirsiniz

Gaz ve şişkinlik özellikle kadınların en büyük sorunlarında biri. Çoğu kadın ancak karnı düz olduğunda kendini mutlu ve kilo vermiş hissediyor. Yiyecekleri doğru birleştirdiğiniz zaman gaz-şişkinlik sorunundan da kurtulabiliyorsunuz.
Önce grupları tanıyalım...
Grup 1 Proteinler: Et, tavuk, balık peynir, yumurta, süt, kuruyemiş. Bunlar yavaş sindirilir.
Grup 2 Karbonhidratlar: Tüm tahıllar ve bunlardan yapılan yiyecekler. Ekmek, makarna, müsliler, un, bisküviler, nişastalı sebzeler; patates, mısır.
Grup 3 Salatalar: Nişastalı olmayan sebzeler, kökler, tohumlar, bitkiler, baharat, kuruyemiş ve tohum yağları.
Grup 4 Meyveler: En hızlı sindirilen grup budur.
Nasıl birleştireceğiz?
Grup 1 ve 2’yi beraber yemeyin.
Grup 3, 1 ve 2 ile birlikte yenebilir.
Grup 4 diğerlerinden 30 dakika sonra kendi başına yenmeli. Ben genelde meyveyi sabahları yemeyi tercih ediyorum. Meyveyi yemekle birlikte veya hemen sonrasında yerseniz fermente olacaktır; yani mayalanacaktır. Rahatsızlık verir.
Karbonhidrat yedikten en az 2 saat sonra protein yiyin.


Guacamole ve yalancı ekşi krema
Malzemeler:
n 22 olgun avokado
n 1 avuç kıyılmış maydanoz
n 1 tatlı kaşığı limon suyu
n 1 kutu probiyotik yoğurt
Hazırlanışı:
Avokadoları soyup çekirdeklerini çıkartın.
Etli kısımlarını maydanozla birlikte robottan geçirin.
Karışımı bir kaba koyup buzdolabında dinlendirin.
Ekşi kremayı hazırlamak için probiyotik yoğurtla limon suyunu karıştırın. Bunu da buzdolabında bekletin.
Guacamole ve ekşi kremayı birlikte, yanında dilimlenmiş sebzelerle servis edin. Kereviz sapları, havuç ve salatalık çok iyi gidiyor.


Pazı
n Ispanakgillerden, anavatanı Akdeniz.
n Yunan filozof Aristo M.Ö. 4. yy’da pazıdan bahsetmiş.
n Önce Yunanlılar, sonra Romalılar ilaç olarak kullanmış.
n Koyu yeşil tüm sebzelerde olduğu gibi antioksidan gücü çok yüksek.
n Sindirimi çok kolay.
n Bol lif içeriyor; kabızlığı çözmeye yardımcı.
n Sindirim sistemi kanserlerini önlemeye yardımcı.
n A vitamininin bitkisel şekli olan Beta-karoten bol; kataraktı önlemeye yardımcı.
n Yüksek magnezyum mineraliyle sinir sistemi ve kas sistemini düzenliyor.
n C vitamininden zengin; hasatalıklardan ve yaşlanmadan korur.
n Saça iyi geliyor.
n Kilo verme programlarının baş tacı.
n 100 gramında 20 kalori var.


Yazının devamı...

Sağlıklı ve keyifli uzun yıllar için...

Yoksa, sağlıklı olduğunuz için şükredin lütfen ve korunma yollarına daha çok önem verin. Kontrollerinizi zamanında yaptırın. Danışanlarım genelde refah seviyesi üst grupta kişiler olmalarına rağmen düzenli olarak mamografi ve smear yaptırmıyorlar. Oysa erken teşhis hayat kurtarıyor! Çoğu kadın kötü bir şey çıkar korkusuyla kontrollerini aksatıyor. Evet doktorum, ama ben de korkuyorum. Her yıl mamografi ve pap-smear zamanımda huzursuzlaşmaya başlıyorum. Her seferinde “Bu yılı da atlattık” duygusu hakim oluyor. Ancak kontrollerimi hiç aksatmıyorum.


Doktorlar her saat başı 2 kolon kanseri tanısı koyuyor

Kolon yani kalın bağırsak kanseri çok sinsi ilerliyor. Sağlık Bakanlığı bu yıl özellikle kalın bağırsak kanserinden korunmak ve erken teşhis için taramaya büyük önem verecek. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer’le görüştüm:
n Kalın bağırsak kanseri ülkemizde de yaygın mı?
Ülkemizde de her yıl 5 bin yeni kolon-rektum kanseri tanısı konuyor. 2.500 kişi ise yaşamını kaybediyor.
n Dünyadaki oranlar nasıl?
Her yıl 1 milyon kişi kolon-rektum kanserine yakalanıyor ve yılda 500 bin kişi ölüyor. Kanserler arasında görülme sıklığı olarak üçüncü sırada.
n Önlenek için neler yapabiliriz?
Doğumdan itibaren bu önlemler paketi başlamalı. Anne sütünün önemi büyük. Anneden gelen ilk süte kolostrum adı verilir. Anne sütünün ilk 6 ay tek başına devam edilmesi, 2 yaşa kadar anne sütünün sürdürülmesi, bebeklik döneminde kolik sancıları nedeni ile gelişigüzel kolik giderici damlalar kullanılarak kabızlığa zemin hazırlanmaması çok önemli.
n Erişkinler ne gibi önlemler almalı?
50 yaş ve üzeriyseniz her yıl dışkıda gizli kan testi yaptırın. Lifli besinler tüketin (Sebze, meyve ve tahıllar) Bol su için. Yeterince kalsiyum ve D vitamini alın. Günlük 1200 mg kalsiyum alımı önerilmektedir. Bu da günde 3 su bardağı süt veya süt ürünü anlamına gelir. Egzersiz yapın, şişmanlamayın, sigara ve alkol kullanmayın.
n Belirtiler nelerdir?
Dışkılamada değişiklik, kabızlık, bağırsakların tam boşaltılamadığı hissi, aşırı zayıflık, dışkıda kan, dışkının zorlanarak kalem gibi çıkması.
n Büyük şehirlerde kabızlığın iki nedeni var, katı gıdalar ve stres...
Doğru bir saptama. Vücudun kendini kanserden koruyacak mekanizmaları var. Stres bunları zayıflatıyor.


Yaza kaldı 2,5 ay... Bikini giymeye hazır mısınız?

Haziran ortası okullar kapanacak, tatil-deniz mevsimi başlayacak. Yani kaldı 2,5 ayımız. Bikini ve mayolar bizi bekliyor. Bu yüzden de özellikle kadınlarda şu sıralarda müthiş bir kilo verme telaşı var. Dikkat edin, her yıl bu zamanlarda reklamlar başlar: “Falanca kilo verdiriyor. Filanca metabolizmayı hızlandırıyor.” Bütün bunlara inanan, parasını harcayan o kadar çok kadın var ki! Artık hayal kurmayı bırakın lütfen! Kilo vermek için ağzınızın fermuarını kapamak ve spor yapmaktan başka çare yok. Bunu yalnız yapamıyorsanız bir uzmandan yardım alın, ideali doğru beslenmeyi öğrenmek. Sürekli diyet yapamazsınız. Kullandığı bilmemne extresiyle zayıflayıp, bu zayıflığını hep koruyan var mı? Ben hiç görmedim, okumadım.
Biraz moralinizi düzeltmek için bir tüyo vereyim. Yaza hazırlanırken haftada 2-3 akşam uygulayabileceğiniz bir sistem.
Kahvaltı ve öğlen yemeğinde istediğiniz gibi yiyin. Akşam yemeğini saat 5-6 gibi yiyin ve sadece çiğ yiyeceklerle beslenin. Yani; büyük bir kase salata ve 1 tabak taze meyve (2-3 adet olabilir) gibi... Ertesi sabah kendinizi tartın. Farkı görün...


Limon ve zeytinyağı
Malzemeler:
n 2-3 yemek kaşığı limon suyu
n 1 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
n 1 bardak su
Hazırlanışı:
Tüm malzemeyi karıştırıcıyla 1-2 dakika çırpın.
Sabah aç karnına için.


Tarçın
Ana vatanı Sri Lanka.
En iyi tarçın buradan
çıkıyor.
M.Ö 2000’li yıllarda Çin’den Mısır’a getirilmiş. Roma İmparatoru Neron MS. 65’te karısı Sabina’nın cenaze töreninde bir yıllık tarçın stoğunu yaktırmış.
Antioksidan gücü çok yüksek.
Anti mikrobiyal özellikleri de var. Şeker hastalığı ve insülin direnci tedavisinde kullanılıyor.
Düzenli tarçın çayı içmenin hücre yaşlanmasını azaltabileceği düşünülüyor.

Yazının devamı...

Michelle Obama’nın kollarını istiyorum

Gazetelerin magazin sayfalarını ve moda dergilerini en çok süsleyen ise Michelle Obama’nın kolsuz elbiseli fotoğrafları... Amerikan kadını Angelina Jolie’nın dudakları unutulmuş, ilgisini başka bir tarafa yöneltmiş. Yeni ikon Michelle Obama olmuş gibi görünüyor. Şimdiye kadar hiçbir first lady kollarını bu kadar büyük bir güvenle sergilememişti. Yıllardır Madonna’nın kollarına da hayranlıkla bakıyor Amerikalılar, ama onunki üzerinde aşırı çalışılmış duruyor, gerçeküstü görünüyor. Michelle Obama’da ise ne bir model yüzü var, ne de bir model vücudu, ama sağlam duruşlu bacak kasları, özellikle de kollarıyla dikkat çekiyor. Bu kollarla sanki hayattaki sağlam duruşuna da bir gönderme yapıyor. Amerikalılar çalışan, iki çocuğu olan, üstelik de iyi görünen, giydiklerini yakıştıran Michelle Obama’yı çok daha gerçek buluyor. Fitness salonlarında şu aralarda en çok ne mi istek alıyor? Michelle Obama’nın kolları!


Probiyotik besinler hakkında en çok merak edilenler

Şu sıralarda bana en çok probiyotikler konusunda soru geliyor. En çok sorulan soruları yanıtlıyorum:
Probiyotik besinler sindirim sistemine nasıl yardımcı oluyor?
Çok basit! Mayasındaki probiyotikler sayesinde. Günlük temponuz değişince vücudunuzdaki probiyotiklerin miktarı azalabilir, bu da sindirim düzenini bozabiliyor. Halbuki vücudunuzdaki probiyotik miktarını, probiyotik yoğurtlarla kolayca destekleyerek sindirim sistemi şikayetlerinizi azaltmanız mümkün.
Bu ürünlerin içinde vücuda zarar verebilecek bir şey var mı?
Hayır. Probiyotik yoğurtlar sağlık sunan özel yoğurtlar. İçerisinde vücudunuza zarar verebilecek maddeler yok. Ayrıca ilaç ya da koruyucu katkı maddesi de içermiyorlar.
Probiyotik yoğurtlar alışkanlık yapar mı?
Yapabilir, çünkü tadı çok güzel. Siz probiyotik yoğurtları kullandıkça, günbegün, mayalarındaki probiyotikler ile vücudunuzdaki probiyotik seviyesini desteklemiş olursunuz. Bu, zaman alan ama vücudunuzu zorlamadan, zarar vermeden işleyen doğal bir süreç.
Probiyotik yoğurtların normal yoğurttan farkı nedir?
Probiyotik yoğurtlar da bildiğimiz yoğurt gibi süt ve mayadan yapılıyor ancak, probiyotik yoğurtların içerisinde normal yoğurdu mayalarken kullandığımız mayaya ek olarak probiyotikler bulunuyor.
Sadece probiyotik besinleri kullanarak sindirim sistemimi düzene sokabilir miyim?
Ne yazık ki yeterli değil. Düzenli bir sindirim sistemi için probiyotik besinleri tüketmenin yanı sıra dengeli ve yeterli beslenmeye, düzenli olarak fiziksel aktivite yapmaya da özen göstermelisiniz.
Probiyotik besinleri çocuğuma verebilir miyim, erkekler de kullanabilir mi?
Sağlığına dikkat eden herkes bu ürünleri kullanabilir. Bir yaşından büyük çocuklar da dahil olmak üzere ailenin tüm bireyleri güvenle tüketebilir.


Havuçlu kek

Malzemeler:
n 12 yemek kaşığı yulaf ezmesi
n 12 yemek kaşığı buğday kepeği
n 2 küçük kutu light yoğurt (veya 2 kase)
n 3 orta boy havuç n 1 avuç ceviz
n 1 avuç kuru üzüm n 2 yemek kaşığı zeytinyağı n 1 yemek kaşığı tarçın
Hazırlanışı:
Havuçları rendeleyin.
Cevizleri bıçakla küçük parçalara bölün.
Tüm malzemeyi güzelce karıştırın.
Sıvı yağla yağladığınız kek kalıbının veya muffin kalıplarının içine dökün.
Fırında 160-170 derecede yaklaşık
1 saat pişirin.


Ay çiçeği çekirdekleri

n Sağlıklı olmamız için gerekli yağları içeriyor.
n B grubu vitaminler bol; sinir sistemine iyi geliyor.
n E vitamini ve çinko mineralinden zengin, cildi güzelleştiriyor.
n İçerdiği D vitamini vücutta kalsiyumun kullanılmasını kolaylaştırıyor.
n Protein içeriği yüksek.
n Liften zengin; bağırsak hareketlerini hızlandırıyor.
n Enerji veriyor.

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.