6-7 çiftten biri gebe kalamıyor!
Ülkemizde evlenen 6-7 çiftten biri gebe kalamadığı için hekime başvuruyor. Peki nedeni ve çözüm yolları neler? İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nden Prof. Dr. Bülent Baysal ile konuştum. İşte kendisinin önerileri...
Son yıllarda doğurganlık azalıyor mu? Gebe kalmak için tedavi olmak zorunda olanlar artıyor mu?
Bu soruya net sayılarla cevap vermek mümkün değil. Fakat bazı verilerden bir sonuç çıkarmak mümkün olabilir. Ülkemizde her yıl tüp bebek tedavisi uygulama sayıları artmaktadır. Bunun sebebi sadece gebe kalmakta güçlük olmayabilir. Çünkü bir kısım sorun tüp bebek tedavisi olmadan giderilip gebelik sağlanabilir. Bunun yanında tedaviye güvenin artması ve bilinirliğin artması talebi de artırmıştır.
Daha çabuk gebe kalmak için bu yöntemi kullananlar da var, değil mi?
Evet. ‘Tüp bebekle daha çabuk çocuk yapalım’ önerisi çiftlerden gelebilmektedir. Dünyada 5 milyondan fazla bebek bu tedavi ile doğmuş ve özel bir soruna sebep olmadan sağlıklı çocukların doğduğu son 25 yılda görülmüştür. Hatta tüp bebek ile doğanlar çocuk sahibi olmaya başlamışlardır.
Günümüzde erkeklerde sperm sayısı azaldı mı?
’Erkek sperm sayıları eskiye göre azaldı’ şeklinde sürekli haberler çıkıyor. Doğru mu?
Bunda farkında olmadan günlük yaşamda karşılaştığımız toksik maddeler, ilaçlar, madde kullanımı, alkol ve sigara kullanımının etkileri olduğu söylenebilir. Ayrıca cinsel yolla bulaşan hastalıklara da özel bir paragraf açmak gerekir.
Bariyer yöntem (kondom) kullanmadan cinsel ilişkide bulunmak ve çok partneri olmak, kadın ve erkekte sorunlara yol açar. Belirti bile vermeden kadında yumurtalık kanallarının tıkanmasına sebep olabilir, rahim içi zarında (endometritis) olumsuz değişikliklere sebep olabilir ve yardımsız gebe kalmasını güçleştirebilir veya imkansız kılabilir. Erkekte ise spermin dışarı çıktığı kanalların daralmasına veya tıkanmasına sebep olarak eşinin gebe kalmasını sağlayacak spermin dışarı çıkışı mümkün olmayabilir.
Çocuk sahibi olabilmek için şartlar
Bir çiftin çocuk sahibi olmasına yetecek asgari koşullar olduğunda; bunlar şöyle özetlenebilir;
1-Kadının düzenli yumurtlamalarının olması
2-Erkekte, yani menide mililitrede 15 milyon spermin çıkıyor olması (eskiden 20 milyon iken Dünya Sağlık Örgütü 15 milyon olarak değiştirdi)
3- Kadında rahmin normal ve yumurtalık kanallarının açık olması gereklidir.
Bütün bunlar olduğunda kadının gebe kalma hızı bir yılda yaklaşık yüzde 85’ tir. Bu hızı, diğer bir deyişle gebe kalma şansını etkileyen faktörlerin başında kadın yaşı gelmektedir!
Çocuk sahibi olmak istiyorsanız fazla gecikmeyin
* Peki bir erkekten hiç sperm çıkmıyorsa yine de çözüm var mı?
Hiç sperm çıkışı olmayan erkeklerde bile mikroTESE operasyonu ile testislerden sperm elde ederek mikroenjeksiyonla çocuk sahibi olma şansı elde edilmektedir.
* Çocuk sahibi olmak istiyorsanız fazla eğlenmeyin diyorsunuz.
Kesinlikle! Çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara ötelemeyin derim.
Yaşlı primipar sayısı arttı!
Yaşlı primipar sayısı arttı doktor bey. ( Tıpta 32 yaşından sonra doğum yapan kişiye yaşlı primipar ; yani ilk doğumunu yapacak kişi deniyor) Günümüzde neredeyse tüm kadınlar yaşlı primipar oldu!
Doğru! Çalışma hayatı, kariyer ve ekonomik koşullar çiftlerin evlenme planlarını daha ileri yaşlara bırakmalarına neden oluyor. Kadınlarda yaşlanmaya bağlı olarak yumurta rezervi azalıyor. Bu süreç 37 yaşından sonra daha hızlanıyor ve gebe kalma şansı hızla azalıyor.
Sınır 37 yaş mı yani?
En ileri tekniklerle tüp bebek yapılsa ve en kaliteli embriyolar transfer edilse bile genel olarak ay başına gebe kalma şansı azalmaktadır. Yumurta rezervini bazı kan testleri gösterse de, kolaylıkla ultrason ile her iki yumurtalıktaki toplam yumurta adayları sayılabilmektedir. Bu sayı bize kadında o ay gelen yumurta grubunu gösterir. Bu gruptaki yumurta sayısı aşağı yukarı izleyen aylarda da aynı gider ve rezerv hakkında bize bilgi verir.