Sinan Akçıl ile aşk yaşayan Buse Narcı sevgilisiyle olan birliktelikleri hakkında bir konuşmuş pir konuşmuş. 25 yaşındaki güzel oyuncunun 36 yaşındaki bebek yüzlü popçuyla olan ilişkisinde her şey yolunda gidiyormuş. Buse, kusursuz bir vücuda sahip olduğunu söylediği aşkı Sinan’a ‘’Benim Yunan heykelim’’ diye sesleniyormuş. Yıllar önce flört ettiğim bir kız arkadaşım da herkesin içinde bana ‘Padişahım’ derdi. Herhangi bir benzerlikten dolayı değil sadece öyle seslenmekten hoşlandığını söylerdi. Bana fazla iddialı ve abartılı bir hitap şekli olarak gelirdi. Arkadaşlarım da zaten benimle sürekli dalga geçerdi. Belki bu nedenden dolayı beraberliğimiz uzun sürmedi.

Sinan Akçıl sevgilisinin kendisine ‘’Benim Yunan Heykelim’’ diye seslenmesinden hoşnut olabilir. Ancak elinde olmadan havaya girmeye başlarsa her an grizu misali bir ego patlaması yaşayabilir. Sinan’ın Buse ile olan ilişkisinin ne kadar devam edeceğini bilemeyiz. Bildiğimiz tek şey ne Zeus ne Adonis ne de Eros. Artık bundan sonra varsa yoksa popçu Sinanos!

İki cambaz bir ipte oynamaz

Cem Yılmaz oğlu Kemal’in 6’ncı yaş gününü bu akşam Bodrum’daki villasında vereceği bir davetle kutlayacakmış. Ünlü komedyen 4,5 yıl önce boşandığı çocuğunun annesi Ahu Yağtu’yu da partiye davet etmiş. Sadece davet etmekle yetinmemiş aynı zamanda evinde kalabileceğini söylemiş. İddiaya göre 4 aylık sevgilisi Defne Samyeli buna tepki göstermiş. Ahu Yağtu ile karşılaşmak istemediği için partiye gelmeyecekmiş. Yani ünlü çiftin uyumlu giden ilişkilerine nazar değmiş. Ufak çapta bir kriz yaşanmış.

Cem’i aslında kutlamak gerekiyor. Her erkek onun gibi yapamaz. Çocuğunun doğum gününde annesiyle birlikte olmak istediğini bildiği için düşünceli davranmış Ahu’yu çağırmış. Boşandıklarından beri Cem’in oğlunun annesine karşı olan dostça ve son derece medeni tutumu devam ediyor. Bugüne kadar hep birlikte tatillere çıkarak bunu zaten gösteriyor. İki yetişkin kız çocuğu sahibi olan Defne bu durumu çok iyi biliyor. 46 yaşındaki eski sunucu yeni şarkıcının sevgilisinin oğlunun hatırına eski eşine yaptığı jesti olgunlukla karşılaması beklenirdi. Ama o kapris yapmayı tercih etmiş. ‘Ya eski eşin ya yeni’ sevgilin demiş. İki cambazın bir ipte oynayamayacağını göstermiş!

UNDER THE SEA CLUB

Yazın bunaltıcı sıcaklarından kurtulmak için tek çare denize girmek. Hatta mümkünse en dibine çökmek. Tıpkı Burak Sevinç’in yaptığı gibi... Profesyonel bir dalgıç olan 33 yaşındaki oyuncu Fethiye’de denizin altı metre derinliğinde çadırıyla kamp kurup çay içmiş. ‘’Suyun altında özgürlük yaşadım. Herkese tavsiye ederim’’ demiş. Fethiye’nin bir koyunda ‘Hillside Beach Club’ varsa. Denizin altında da Burak’ın ‘Under the Sea Club’ı var!

Sibel Can estetik müdahaleler yaptırdığını ancak ölçüyü kaçırmamaya dikkat ettiğini itiraf etmiş. 48 yaşındaki sanatçı “Yemin ederim botoks bile yaptıramadım. Ama arada bir milim dokunduruyorum’’ demiş. Hüzünlü şarkılar söylerken gergin surat istemediğini, estetiğin hüzünlü ifadeyi aldığını sözlerine ilave etmiş. Bu da bir ilk. Estetik yaptırıp yaptırmamayla ilgili bugüne kadar ünlülerden çok farklı yorumlar duyduk. Ama yüzünde hüzün eksik olmasın diye kusursuz görünmeyi önemsemeyene rastlamadık. Sibel Can mesleğine ve hayranlarına saygısı olan tam bir profesyonel.

Türk Sanat Müziği’nde hüzünlünün hüzünlüsü parçalardan geçilmiyor. Sibel de ünlü bir assolist olarak söylediği parçaların havasına girmek istiyor.

‘Söyleyemem Derdimi’, ‘Gönlüm Yaralı’ gibi şarkıları söylerken hakkını vermesi gerekiyor. Suratında yaprak kımıldamıyormuş gibi sahnede sürekli aynı donuk ifadeyle durursa olmaz. Hüzün yüzünden okunmazsa hüzün sayılmaz!

MEGASTAR BABA İŞTE BÖYLE OLUR

Tuba Büyüküstün tatil için Bodrum’a gitmiş. Annesinin Göltürkbükü’ndeki evine yerleşmiş. Kulüp işletmecisi sevgilisi de Tuba’nın peşinden Bodrum’a gelmiş. İddiaya göre ikilinin arası limoniymiş. İstanbul’da daha önce bir tartışma yaşanmış.

Sevgilisi buzları eritmek için Tuba’nın yanına koşmuş. Ancak umduğu sonuca ulaşamamış. Tuba kendisini 20 dakika evin önünde beklettikten sonra kapıya çıkmış. Asabi bir şekilde konuşmaya başlayan çiftin yüzlerinin asık olduğu gözden kaçmamış.

Bu manzara da krizin aşılamadığı yorumlarına neden olmuş. Sağ olsun magazin muhabirleri Bodrum’da kuş uçurtmuyor. Her şeyden ve her olup bitenden bizleri haberdar ediyor. Ağaçların üstünde damların tepesinde filan saklanıyorlar. Son teknoloji kameralarıyla en uzaktan en yakın plan fotoğraflar çekiyorlar. Sadece karada değil denizde de takipten kurtuluş yok.

Ünlülerin tekneleri varsa onların da Zodyak botları var. Objektiflerden kaçacak koy, açılacak deniz, saklanacak liman, plaj, sahil filan kalmadı. Sezon boyunca Bodrum’da bunaltıcı sıcaklarda 7/24 nöbet gezen muhabirler sayesinde hayatımız renkleniyor. Ünlülerin ve tanınmış isimlerin tatillerinde yaptıklarıyla ilgili merak ettiğimiz ve görmediğimiz bir şey kalmıyor. Tıpkı Tuba Büyüküstün ile sevgilisinin durumu gibi. Gergin aşıklar Bodrum’da. Magazinciler yanı başlarında!

Maalesef olmuyor, olmuyor Hülya Avşar...Gündeme gelme özelliğin geçtiyse ne yaparsan yap amacına ulaşamazsın...

N erede o 80’ler 90’lar hatta 2000’in başı seneler? Eski günler geride kaldı. Sosyal medya magazin haberlerini sildi attı ünlülerimiz için bambaşka bir yön aldı. Ülkenin en tanınmış kadını Hülya Avşar bile gündeme gelmekte zorlanmaya başladı. Avşar Kızı bir zamanlar ne yapsa ne dese anında haber oluyordu. Şimdi ‘Selfi’ adındaki otobiyografik filmi gişede hüsrana uğruyor. Sinema salonlarında parmakla sayılacak kadar az izleyici buluyor. Ancak azimli ve kararlı Hülya reklamını yapmakta yılmıyor. Yazlığında havuza atlayıp yüzerken görüntüsünü paylaşıyor. İlgi çekince arkası yarın pembe diziler gibi devamını getiriyor. Instagram’a yüklediği son videoda arabasından inip dans ediyor. Derken aracı birden hareket edip uzaklaşmaya başlıyor. 54 yaşındaki yıldız otomobilin arkasından koşup yetişiyor. Bunu da video olarak internete yüklüyor.

Tek başına sanki bir reality şov yapıyor. Ama maalesef olmuyor, olmuyor, olmuyor. Dikkat çekmek için ne yapacağını şaşırırsan. Arabadan inip ardından koşmaya başlarsın. Ama gündeme gelebilme özelliğin geçtiyse. Yetişsen bile yine de amacına ulaşamazsın!

Burcu Esmersoy geçtiğimiz Mayıs’ta 1 yıldır aşk yaşadığı iş adamı sevgilisiyle New York’ta dünya evine girdi. Daha önce başından tatsız bir deneyim geçen ünlü sunucu bu kez hayatından son derece memnun görünüyor. 3 ayını doldurmamış evliliğinde aradığını bulduğunu kocasıyla mutlu ve huzurlu olduğunu her fırsatta söylüyor.

41 yaşındaki ünlü güzel bir AVM söyleşinde kendisine yöneltilen ‘’Eşiniz çapkın mı?’’ sorusunu ‘’Beni gördükten sonra sizce çapkınlık yapabilir mi?’’ diye yanıtlamış. Burcu espri yapmaya çalışmış olsa bile fazla iddialı konuşmuş. Bu konuda her zaman tedbirli olmakta yarar vardır. Kendine güvendiğin gibi kimseye güvenmeyeceksin. Ne kadar popüler ne kadar havalı olsan işe yaramaz. El elden üstündür. Ayrıca senden daha güzel, daha çekici, daha gösterişli, daha cazibeli olması da gerekmez.

‘Benim sadık eşim’ diye bağrına bastığın adam bir an boş bulunup seni aldatır, sonra karşında diz çöküp göz yaşları dökerek ‘’Affet beni’’ diye yalvarır. Çapkınlık konusunda erkeklere asla güven olmaz. Gidenin de yeri kolay kolay dolmaz. İnanmıyorsanız Demet Şener’e sorun!

Didem Soydan tuvaletinde iç çamaşırılı ateşli pozlar paylaşırken şimdi havlusuz havuzdan çıkamıyor.

Didem Soydan ülkemizin en gözde mankenlerinden. 34 yaşındaki model ve oyuncunun çarpıcı bir güzelliği var. Podyuma her yürüdüğünde kusursuz fiziğini gözler önüne seriyor. Uluslararası defilelere katılıyor, New York sokaklarında pozlar veriyor, İstanbul trafiğine takılmamak için metroyu kullandığında kokudan rahatsız olup insanların deodorant kullanmasının zorunlu olmasını öneriyor. Didem geçtiğimiz gün tatil için gittiği Çeşme’de kaldığı otelin havuzundan çıkarken objektifleri fark edince arkadaşından yardım istemiş. Beline sardığı havlu gelene kadar da merdivenlerde oturup beklemiş. Neden?

Selüliti, fazla kilosu, vücudunda defolu bir durum yok. Didem bikinisiyle fotoğrafının çekilmesinden rahatsızlık duyabilecek dünyadaki en son kadın.

Evinin tuvaletinde iç çamaşırıyla verdiği ateşli pozları Instagram’da paylaşarak olay yaratmıştı. Şimdi havlusuz havuzdan çıkmaya çekiniyor.

‘’Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’’ derler.

Manisa Tarzan’ı Örümcek Adam’a karşı diyebilirler...

Türk asıllı Alman oyuncu Numan Acar’ın Hollywood macerası devam ediyor. 43 yaşındaki başarılı oyuncu ‘Prison Break’ ve ‘Homeland’ dizileriyle başladı. 2017 yılında yönetmen Fatih Akın’ın ‘In the Fade’ adlı gerilim filminde rol aldı. Önümüzdeki yıl vizyona girecek olan Will Smith ve Naomi Scott ile kamera karşısına geçtiği ‘Aladdin’ adlı filmi yeni tamamladı. Karakter rolleri için piyasanın aranan isimleri arasına giren Numan son olarak başrolünü Tom Holland’ın üstlendiği ‘Spider Man: Far From Home’ filminin kadrosuna katılmış. Numan Acar’ın şansı açıldı. Yakında kendisini başrollerde bile görebiliriz. Hatta senaryoyu değiştirip ‘Spider Man’ filminde onu başroldeki Tom Holland’ın karşısına bile koyabilirler. Filme de ‘Manisa Tarzan’ı Örümcek Adam’a Karşı’ diyebilirler!

Güzel oyuncu Müge Boz, kendisine yatırım yapan bir isim. Dünyada her kadın onun gibi davransa ne kadar iyi olurdu.

Kayıt Dışı’ dizisindeki İdil’i canlandıran Müge Boz birinin sevgilisi olup aşk skandallarıyla beslenen hayat tarzı istemediğini söylüyor.

Giyinip süslenip ortalıklarda kendini göstermektense vaktini değerlendirip kitap okumaya, araştırmaya, kendini geliştirmeye ayırıyor.

‘’Pahalı çantalar ve ayakkabılar almak yerine kitaplar, DVD’ler almayı tercih ediyorum’’ diyor.

34 yaşındaki güzel oyuncu daha önce de sosyal medya yerine tasarım ve elişi ile gibi verimli işlerle uğraştığını açıklamıştı.

Yugoslav göçmeni bir anne ve Egeli bir babadan dünyaya gelen Müge hem güzelliği hem de zekasıyla farkını belli ediyor.

Uzun vadeli düşünüp üstüne başına aksesuarına değil birikimine, gelişimine yani kendisine yatırım yapıyor.

Yoksa hangi kadın çantaya ayakkabıya hayır diyebilir?

Onların yerine kitap okumayı, DVD izlemeyi seçebilir?

Dünyada her kadın onun gibi davransa ne kadar iyi olurdu.

Erkekler için büyük avantaj.

Düşünsenize.

Sevgililerine pahalı hediyeler almalarına gerek yok.

Bir kitap, bir DVD ya da bir kütüphane üyeliği yeter.

Var ya.

Kadınlar Müge Boz gibi olsa.

Erkekler bayram ederdi bayram!