Yaşamayı beklerken
.
Küçük bir çocukken bir an önce büyümek isterdim. Çünkü büyümek demek özgürlük demekti. Kendi kararını kendinin vermesiydi. Gece sokağa çıkabilmek, yiyeceğin yemeğe kendin karar verebilmek, istediğin kıyafeti seçebilmek, demekti. Sonra büyüdüm. Ama bugün fark ediyorum ki, yetişkin bir insan olana kadar geçen bu süreci de bir çocuk gibi bir gün kendi kararlarımı alacağım günü düşleyerek geçirmişim. Üniversite yıllarında, iş hayatına başladığımda, aşık olduğumda, ölümle mücadele ettiğim yoğun bakım odalarında hep "bir gün" demişim. "Bir gün!"
Ve bugün anlıyorum ki, bu "bir gün" hiçbir zaman sadece benim bekleyişim olmamış. Beklemişim, beklemişiz. Daha iyi bir gelirimizin olmasını beklemişiz, güzel tatiller yapabilmeyi, trafikte geçen zamanların biteceği günü beklemişiz. Araç kuyruklarında harcanan bu zamanları işten eve döndüğümüzde sevdiklerimize ekleyeceğimiz günleri beklemişiz.
Oturarak gideceğimiz boş otobüsleri, yazın gölgesinde serinleyeceğimiz ağaçların dikilip büyümesini beklemişiz. Ülkenin dört bir yanında güvenle dolaşabilmeyi, memleketin dağlarına barışın gelmesini beklemişiz. En küçük endişe duymadan çocuğumuzu göndereceğimiz devlet okullarını, ayağımızı burkmadan yürüyeceğimiz kaldırımları beklemişiz. Araçların durduğu yaya geçitlerini, komşularımızla, dostlarımızla buluşup özgürce neşelendiğimiz, her bütçeye uygun restoranları, kafeleri beklemişiz.
İçimizdekini çekinmeden, saklamadan, rahat rahat konuşabileceğimiz günleri, mahallenin çocuklarını hediyelerle şımartabilmeyi beklemişiz. Sıradan bir Avrupa ülkesindeki sıradan bir günü beklemişiz. Ne yazık ki, kendimizi güvende hissedip kendi kararlarımızı alabildiğimiz bir ülkede büyümeyi beklerken hayat da geçip gitmiş, ölülerimizi ve hayallerimizi yanına katarak. Ve gittikçe ne yiyeceğine, giyeceğine, söyleyeceğine bile hakkı olmayan "bodur çocuklara" dönüşmüşüz. Çocuk haklarının "cüce bırakan" yerden budandığı... Sanırım, o yüzden birer ikişer terk ediyor çocuklar bu toprakları, ne çocukluklarını yaşamalarına ne de büyümelerine izin verilmediği için.