"Soul Kitchen"in mutfağı!
.
Fatih Akın sinemasıyla Antalya Altın Portakal Film Festivali"nde tanışmıştım. Filmin adı gibiydi sineması; "Kısa ve Acısız." Bir hamlede kesiyordu. Neşter gibi. (Bu yüzden onun sineması ile Hakan Günday"ın edebiyatı arasında bir doku uyumu görürüm.) Yani ilk uzun filmiyle birlikte sadık bir izleyicisi olmuştum Fatih Akın"ın. Bu sadakatimden ötürü de kendimi hiç aldatılmış, kandırılmış hissetmedim. Teşekkürler! Bu yüzden kapağında "Soul Kitchen" yazan kitabı görür görmez, işi gücü bırakıp sayfalarında gezinmeye başladım ve hatta dayanamayıp yazacağım yazıyı değiştirdim. Şu an 20.15 servisi de gitti, biraz daha buradayım ama mutluyum :) Zaten okuma keyfi de budur. Neyse şu an, kitapla meşgulüm. Önce bunun bir senaryo kitabı olduğunu sandım. Sonra alt başlığı dikkatimi çekti: "Bir Fatih Akın Projesi" diyordu. Haydaaa! Ne demekti şimdi bu? Fatih Akın da mı, son yıllarda moda olan ve bir koyundan çift post çıkarmayı düstur edinen proje insanlarından olmuş, sadakatimi sınıyordu. İyi ki, arka kapak yazısı diye bir şey var, yoksa "Duvara Karşı"daki Sibel"in göbeğine piercing taktırdıktan sonraki o muhteşem dansına rağmen içime kurt düşecekti. Allah"tan elimde tuttuğum kitap filmin bir hediyelik eşyası, yan etkisi de çıkmadı. Ohh!
Üstelik romanın ilginç de bir hikayesi varmış... Biliyorsunuz, filmde her şey Zinos"un içine sıkıntılar veren, gelecek göremediği lokantası Soul Kitchen"a yeni bir şef getirmesiyle başlıyordu. Fatih Akın Yunan asıllı Zinos"u yakın arkadaşı Alan Bousdoukos"dan, Soul Kitchen restoranını da onun tavernası Sotiris"den ilham alarak yaratmıştı. İşte hikaye bununla sınırlı değilmiş.
Meğer Fatih Akın, yine yakın bir arkadaşı olan, Jasmin Ramadan"dan da, bu süre içinde, filmde anlatılanların öncesini anlatan bir roman yazmasını istemiş. Böylece annesi Alman, babası Mısırlı olan Yasmin de ilk romanını kaleme almış. Romanda Zinos başrolü tek başına esas kahraman. Kimseye rol çaldırmamış. Hikaye onun çocukluğundan başlayarak hayatla ilişkisi üzerine kurulu. Daha doğrusu "hayatla baş etme/edememe" meselesi üzerine... Yani kız arkadaşı Şangay"a kaçan, mutfağında kızartmalar yapılmasından sıkılmış, "Ben kimim" "Ne olacağım" veya 1980 sonrası kuşağın repliği ile "Neden ben, neden, neden?" diyen Zinos"un kim olduğu...
Kitabın hikayesi Zinos’un gerçek hayatından
Zinos abisi Illias"la iki zıt karakter. Abi rahatlıkla ilişki kurduğu kızlara işkence etmekten çekinmeyen biri. Zinos ise değil. Abi serseri, bizimki annesini mutfakta izlemekten keyif alan saf biri... Ama hayat onu birden tek başına bırakınca çalışmak zorunda kalır ve kendini bir restoranın kapısında bulur. Jasmin Ramadan, tüm bu hikayeyi yemek yapmanın, yemenin ruhuna uygun olarak tasarlamış. Mesela ilk bölümün adı: "Hayat İçin Gerekli Malzemeler." Ayrıca bölümlerin sonlarında Zinos"un annesinden tarifler görüyoruz. Özetle, afiyet olsun, yolda, uçakta okunmalı.