Şampiy10
Magazin
Gündem

İnsan tatilde karakola gider mi?

.

ABONE OL
Vatan Haber

Bayram tatilinde ben de soluğu Ege kıyılarında alanlardandım. Bu kez denizinden hep övgüyle bahsedilen Gündoğan’a gideyim dedim. İyi yaptım mı? Evet. Sahiden harika bir koy burası... Karakolu da güzel... "İnsan tatilde karakola gider mi?" demeyin. Türkiye’deyseniz gidersiniz. Çünkü pek çok yerdeki şezlong sorunu burada daha açık yaşanıyor. Beldenin en işlek yerlerine belediye “Beldemizde otoparklar, şezlonglar, şemsiyeler ücretsizdir. Tüm sahiller kamuya açıktır” uyarı tabelaları yer alsa da dinleyen kim!

Kimi otel “10 TL havlu parası”, kimi “adam başı en az 25 TL harcama yapacaksınız” diyerek şezlongları kiralıyor. Oysa o sahil de, iskeleler de, üzerindeki şezlonglar da kamuya açık. Kimsenin böyle bir hizmeti dayatmaya hakkı yok. Belediye sezon başında tüm otellere sormuş “şezlong ve şemsiyelerden ücret alıyor musunuz?” diye hepsi “almıyoruz” demiş.

Tabii bunu vatandaş nereden bilecek, oteller de buna güvenerek zorluk çıkartabiliyorlar. Yani uğraş dur... Benim de öyle oldu. Bir otelin önünden denize girmek istedim ve hemen havlu parası istendi. “Şezlong buna dahil mi?” dedim, mırın kırın... Kavga edemeyecek kadar yorgundum, kabul ettim. Ancak az sonra bir başkasının “Bana zorla bir hizmet dayatamazsınız, bu şezlonglar kamuya açık” dediğini, personelin de lafı dolaştırıp durduğunu duydum. Hemen arkamdaki iki kadın da personele destek vermez mi? Şaşırıp kaldım. Tartışma uzadı da uzadı... Personel, kadının ayağının üzerinden şezlongu çekip aldı. Oysa kadın omurgasından büyük bir ameliyat geçirmişti, izleri her şeyi anlatıyordu. Personelin tüm davranışlarını ve sözlerini destekleyen o kadınlar da otelin sahibi çıktı. Tam ben kendimi absürt bir oyunda hissederken zabıta geldi. Otele aynı suçtan ötürü ikinci ceza kesildi. Daha önce de vukuatları varmış. Ama tam “hak yerini buldu” diyecekken otel sahibi, zabıtayı çağıran hakkında hakaretten ötürü suç duyurusunda bulunmasın mı? İşte o zaman ben de vatandaşlık hakkımızı koruyan onun lehine tanıklık etmek için karakolun yolunu tuttum.

Ancak ertesi gün bir başka otelde, bir başkası aynı şeyi yaşarken, o otel de başka bir kurnazlıkla yoluna devam ediyordu. Bu yüzden belediyelerin bu soruna başka bir yöntem bulmaları gerek.


Elbette her otel böyle değil. Bazıları önce saygınlık diyor. Örneğin, Bodrum Sundance, Bavul Ajans’la beraber edebiyat günleri düzenlemeye başladı. İlki 8-9 Eylül’de gerçekleşecek olan etkinliğin ilk konukları Tuna Kiremitçi ve
Canan Tan...

Haftanın TARTIŞMASI

O zaman neden burjuva müzesi?

Orhan Pamuk, “Türk burjuvazisinden tiksiniyorum” demiş. Olabilir. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Hatta nefret de edebilir. Ama gerekçesi tartışılır. Ben Pamuk’un gerekçesine hiç katılmıyorum. Hele son 10 yılda burjuvazi tamamen kimlik değiştirmişken bu açıklama biraz demode oldu. Neyse bu çok uzun bir tartışma... Benim asıl aklıma takılansa başka bir şey... İlk röportajda da soracağım: “Türk burjuvazisi sizi bu kadar rahatsız ediyorsa o zaman neden, bir dönemin Türkiye burjuvazisini anlatan, ona sevgiyle yaklaşan hatta masum bulan bir roman yazıp müzesini açtınız? Zira Masumiyet Müzesi, Türkiye burjuvazisinin geçirdiği değişimi anlatan ve buna güzelleme yapan bir müze!”

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Kuyudan çıkan insanlık...
  2. Hayat...
  3. 2017 dileklerim
  4. Bir Henry Miller kitabı
  5. Pınar Kür’den on yıl sonra yeni roman
  6. Rock ve modern şefkatin sezonu
  7. Esnek, estetik bir vücut için çare pilates
  8. Sanat ve outlet merkezi
  9. Sanatın ve modanın cenneti; Milano
  10. Vedat Türkali'nin “Güven”i

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.