İngiltere kilisesi özür diledi TÜBİTAK sansürlüyor
Bir toplumun laik olup olmadığının en iyi testlerinden biri de “Darwinmetre”dir
Yani Darwin karşısındaki sergilediği tavır, gösterebildiği hoşgörü, genişleyen bakış açısı...
Zira ne ateşli laikler görmüşümdür, “Darwin” dendi mi, “Bırak şu kafiri” diyen...
Tabii Darwin bir toplumdaki fikir ve ifade özgürlüğünün, demokrasinin de en büyük göstergelerindendir.
Ne de olsa, o tüm tek tanrılı dinlerde yer alan “yaradılış teorisi”ni bir kenara koyarak “evrim teorisi”ni ortaya atma cesaretini göstermiştir ve demiştir ki; “İnsan dahil tüm canlı türleri doğal seçilimle bir ya da birkaç atadan gelmiş, evrim geçirmiştir.”
Darwin’in zamanında büyük patırtı koparan bu sözlerine sadece din adamları değil meslektaşları da ateş açmıştır. Hem de Galileo ve Kopernik gibi bilim adamlarının kilise karşısındaki duruşunu destekleyen meslektaşları...
Ama 1930’lu yıllara gelindiğinde bilim dünyası, Darwin’in evrim teorisini kabul edince bu tartışmalar, artık bir başka bilim dalının “popüler tarihin” alanına girmiş oldu.
Nitekim bu yıl, bilim dünyası Darwin’in 200. doğum yılını ve “Türlerin Kökeni” kitabının 150. yılını ABD’den İngiltere’ye uzanan bir coğrafyada sergilerden festivallere dek uzanan bir dizi etkinliklerle kutlamayı planlıyor. Hatta Darwin adına özel paralar, pullar bile basıldı...
Dahası İngiltere Kilisesi de eylül ayında (2008) yaptığı açıklamada 200. doğum yılını fırsat bilerek Darwin’den özür diledi: “Seni yanlış anladığımız, sana karşı gösterdiğimiz ilk tepkide hatalı olduğumuz ve bu sebeple başkalarının da seni yanlış anlamasına yol açtığımız için özür dileriz” dedi...
Mesela diyorum...
Dikkatinizi çekerim; bunu söyleyen kilise... Türkiye’de ise tam adı Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu olan ve “Bilim ve Teknik” adında bir dergi yayımlayan TÜBİTAK, Darwin’i sansürledi... Fikirleri ile modern biyolojinin temellerini atan adamı dergilerinin kapağına layık görmedi! Tıpkı Darwin’in 19. yüzyıldaki yani Kopernik ve Galileo’nun kilise karşısındaki duruşunu destekleyen ama iş Darwin’e gelince geçit vermeyen meslektaşları gibi “fikir ve ifade özgürlüğünü”, laik düşünceyi askıya almakta sakınca görmedi. Acaba “Dünyanın döndüğünü ya da yuvarlak olduğunu söyleyebilirsin ama insan maymundan gelmedir dedirtmeyiz” mi demek istiyorlar?
Ayrıca bunu yaparken, evrim teorisini ilk ortaya atanın Darwin olmadığını, bunun Heraklitos’tan İbni Haldun’a kadar uzanan pek çok bilginin de kafasını kurcaladığını atladılar mı? Bu yüzden “Mesela” diyorum; “TÜBİTAK İbni Haldun’a da sansür uygular mı?”