En 'Moda' kahvaltı mekanları
.
Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı
Cemal Süreya
Kızarmış ekmek, zeytin –ama muhakkak üzerine altın rengi sızma zeytinyağı gezdirilmiş olacak- beyaz peynir –tercihen ezine-, varsa eski kaşar hatta Gönen kelle peyniri, kayısı kıvamında haşlanmış yumurta, domates, salatalık, biber ve illaki tavşan kanı demlenmiş, ince belli cam bardakta servis edilen çay…
Bir güne bundan daha güzel başlanabilir mi?
Bu yüzden yurtdışına gittiğimde eksikliğini hissettiğim şey bu olur; Türk kahvaltısı ve çay. Kabul ediyorum; İtalyanlar’ın nefis ve keyifli, Fransızlar’ın sofistike, Çinliler’in de başdöndürücü bir mutfağı var.
Ama bizim gibi kahvaltı kimsede yok.
Hatırlar mısınız, Ferzan Özpetek de “Hamam” filminde de Doğu-Batı kültürleri ayrımını işlerken kahvaltıyı bir metafor olarak kullanmıştı. Batı’nın sabahları hızla içilen kahvesine karşı Doğu’nun ehli keyf kahvaltısını koymuş, seyirci de film sonrası soluğu ilk sucuklu yumurta yapan mekanda almıştı.
Ancak…
İş hayatı, artan trafik, modern hayatın yoğun ve hızlı temposu bizi bu güzel cennetimizden alıkoyuyor. “Beş dakka daha” diye diye ertelediğimiz alarmlar bir türlü kahvaltı için çalmıyor ve kahvaltıya dair tüm hayaller haftasonuna bırakılıyor. Her gibi bunu da bu “iki güncüğe” sığdırmaya çalışıyoruz. Hem güzel bir kahvaltı yapalım, hem dostları görelim hem de dışarı çıkalım istiyoruz. Bu yüzden de dışarıda kahvaltı yapmak Türkiye kent hayatının yeni alışkanlıklarından biri oldu.
Peki nerede kahvaltı yapalım?
Son yıllarda Cihangir’in çok öne çıkması ve “herkesin gittiği”, pahalı bir yer haline gelmesiyle Moda’nın yıldızı yükselmeye başladı. Hele hele kahvaltıcılarıyla.
Üstelik Moda’nın diğer semtlerle kıyaslandığında ışıl ışıl bir deniz manzarası, Kalamış’a dek uzanan harika bir yürüyüş ve bisiklet parkuru var. Bir de tabi mütevazı ve demokratik bir kültürü. Hal böyle olunca son yıllarda burada birbiri ardına küçük küçük dükkanlar, mekanlar açılır oldu. Kahvaltı mekanları ise başdöndürücü mönülere ve atmosfere sahip. İşte bunlardan bazıları:
1) BEŞ BÖLGENİN KAHVALTISI (Naga Putrika)
Naga Putrika Hintçe, “Dağın kızı” demek. Mekanın en önemli özelliği tüm ürünlerini üreticisinden, köylüden alması. Ürünlerin ağırlıklı Antakya’nın Vakıflı Köyü ve Çanakkale’nin Nusraltı Köyü’nden getirlidiği mekanda elbette İzmir tulumu İzmir’den, kaşar peyniri de Kars’tan geliyor. Kestane balı Artvin’den Çam balı da Karadağ’dan… Ve liste böyle uzayıp gidiyor.
Hal böyle olunca da mevsimine göre yiyip mevsimine göre içiyorsunuz. Bu da yenilen her şeyi hem daha lezzetli hem de sağlıklı kılıyor.
Naga Putrika’nın bir diğer güzel şeyi ise mönüsü. Köyceğiz, Çiçekdağı, Söğütçük, Velika (Boşnakça Büyük demek) ve Hewsel isimlerini taşıyan beş mönü çıkıyor karşınıza. Her biri isimlerinden de anlayacağınız üzere Türkiye’nin beş farklı lezzet bölgesinin tatlarından oluşuyor. Mesela Hewsel’de kavurmalı yumurta varken, Velika’da Boşnak böreği…
Ama Naga Putrika’nın lezzet sınırları hiç katı değil. İsterseniz bölgeleri birbiriyle harmanlayabiliyorsunuz ki, ben her defasında Köyceğiz ile Hewsel’i birleştiriyorum. İnanın İzmir ve Diyarbakır lezzetlerinin birleşiminden bir başka Türkiye tadı çıkıyor.
(Caferağa mah. Moda cad. 161/a Kadıköy/İstanbul
Tarif: Tarihi Moda İskelesi’ne inen yokuşun hemen başında, solda. Tel: 0216- 337 99 62)
2) BİRİ VAN KAHVALTISI MI DEDİ?
(Moda Van Kahvaltıcısı)
İşte başlı başına bir kahvaltı uzmanı. Hiç uzatmayın ve ortaya serpme kahvaltı söyleyin. Ama en az iki kişilik bu kahvaltı. Tek başınaysanız Van Kahvaltı tabağı daha iyi olur. Şimdiden söyleyeyim en az dört çeşit peynir yiyeceksiniz. Hem kaymağın üzerine bal sürecek hem de ekmeğinizi tahin pekmeze banacaksınız. Kavut, Murtuğa, Jaji gibi yöresel lezzetler ise işin “tanrım sana geliyorum” kısmı. Tabii artık sucuklu yumurta mı istersiniz, menemen mi orası kalmış…
(Caferağa, Moda Cd. No:163, 34710 Kadıköy/İstanbul
Telefon:(0216) 418 3887)
3) KAHVALTI MÖNÜNÜ KENDİN HAZIRLA
(Dodo)
Dondurmacı Ali Usta’nın önünden aşağı doğru yürüyün ve sonra sağa kıvrılın. Birazdan sağınızda küçük küçük kafeler belirecek. Meşhur Kırıntı da burada. İsterseniz buraya da çökebilirsiniz veya pek sevilen Dodo’ya da gidebilirsiniz.
Dodo aslında çok ama çok eski bir mekan. 2001’de adını Dodo olarak değiştiren ve 35 yıllık bir maziye sahip Pub Rally’ydi eskiden burası.
Dodo’nun kahvaltısının en güzel yanı ise yiyeceğiniz kahvaltılıkları seçebiliyor olmanız. Mönüden seçtiklerinizi –buna peynir, zeytin bile dahil- işaretliyorsunuz ve seçtikleriniz yanında bir termos çayla geliyor. Böylece yenmeyen yiyecekler çöpe atılmamış oluyor.
(Caferağa Mahallesi, Moda Caddesi, Ferit Tek Sokak, No 23/B, Kadıköy, İstanbul)
4) BİR MODA KLASİĞİ
(Moda Teras)
Harika bir deniz manzarası ve yılların Moda Teras’ı. Güzel müzikler, nezih bir ortam. Bir kahvaltıdan ne ararsanız var. Haftasonları mönü daha da büyütülüyor. Daha doğrusu cumartesileri açık büfe kahvaltısı, pazarları da brunch veriliyor. Ama ben en çok hafta arası, kalabalıklaşmadan, kitabım ve bilgisayarımla gitmeyi çok seviyorum. Önce güzel bir kahvaltı, ardından okuyup-yazma…
(Caferağa Mahallesi, Moda Caddesi, Ferit Tek Sokak, No 23/B, Kadıköy, İstanbul
5) EKŞİ MAYA EKMEĞİN ADRESİ (Naan Bakeshop Adres)
Ekmek sever misiniz? Ben çok severim. Mesela yurtdışından en çok ekmek getiririm. Malum Avrupa ekmek konusunda çok gelişmiş. Çeşit çeşit ekmekler insanın aklını alıyor. Ne yazık ki, eskiden köylerde ekşi maya ve tam tahıllı un kullanılırken bugün fırınlarımız tuz oranı yüksek beyaz ekmekte ısrar ediyor. Kepek ve çavdar ekmeğinin raflarda yerini alışı bile o kadar yeni ki.
Naan Bakeshop Adres, işte bu eksiği fark etmiş mekanlardan. Çünkü burada ekşi mayadan ekmek yapılıyor. Yani burası bir çeşit fırın. Ama aynı zamanda çok da güzel serpme kahvaltısı var. Tavsiye ederim, çünkü her şeyden önce nefis kokuların arasında yemek yiyorsunuzb
Naan Bakeshop adres: Caferağa Mh., Moda Cd No:113 34200 Kadıköy/İstanbul
6) NEFİS ÇAY VE MANZARA
Moda denince akla gelen, en güzel yeri en sona bıraktım; Moda çaybahçelerini. İster köyedeki simitçiden simit ve Kadıköy pazarından eski kaşarınızı gelin ister Moda’nın birbirinden güzel pastanelerinden (Pasifik, Elif ya da Komşufırın gibi) poğaçanızı, böreğinizi… Hatta isterseniz evden güzel sandviçler yapıp çantanıza atın. Hatta minik bir piknik sepeti bile hazırlabilirsiniz… Çünkü buraya dışarıdan yemek getirmek serbest. Çay ise harika, kahveler bol köpükle. Manzara ise şahane.