Şampiy10
Magazin
Gündem

Dövüş Kulübü’ne eksik etek okuma

.

ABONE OL
Vatan Haber

Chuck Palahniuk’un “Dövüş Kulübü” için “dünya erkeklerinin dengisini şöyle bir tıkırdatmıştır” dersek abartmayız. Malum, erkekler pek bir sever “erkek kulüpleri”ni. Hem de bu sadece bizim gibi erkek-erkeğe, kız-kıza takılan toplumlarda değil karma toplumlar için de geçerli. Tabii şimdi haksızlık yapmalım, bu kulüplerin hepsi aynı değil. Bazıları kapitalizmin bir sonucu olan statü kaygısı olarak karşımıza çıkarken, bazıları da kişiye yeni yıllar açabiliyor. Ama “Dövüş Kulübü”nün bakış açısıyla bakarsak, hiçbirinin birbirinden farkı yok ve hepsi sıradan, renksiz hayatlarımıza katlanmamazı sağlıyor, o kadar. Bu yüzden de Dövüş Kulübü’nde bir araya gelip hem birbirlerini hem de sinirlerini zıplatanları döverek bu kimliklerinden sıyrılmaya çalışıyorlar. Ama yine de geriye hep bir kimlik kalıyor; benzemek istemedikleri, reddettikleri diğer tüm kulüplerdeki gibi: Erkek kimliği.

Zaten bir süre sonra görüyoruz ki, anlatıcı-kahramanın içindeki Tyler’a sarılmasının asıl nedenin de kadın korkusuymuş. Zira erkek yazarlara göre (buna Nazım Hikmet ve Oğuz Atay da dahildir) kadınlar erkekleri küçük burjuva hayata hapseden varlıklardır. İşte “Bahçesi ebruli küçücük ev” meselesi falan...

Ama Palahniuk bir çizgiroman olarak yazdığı “Dövüş Kulübü 2”de bu korkuyu bir adım daha öteye taşımış ve meseleye kadın tarafından da bakmış. Sebastian’ı (evet bu arada anlatıcı-kahramanımızın adı buymuş) bir psikiyatri kliniğinde tedavi görmüş, ilaç kullanan, evden-işe, işten-eve gidip gelen iyi bir baba ve iyi bir eş olarak görüyoruz. Yani herkes kadar mutlu, herkes kadar mutsuz bi olarak. Ama asla Marla’dan daha fazla değil.

Kadın hareketi dünyanın hatırı sayılır bir bölümünde siyasal ve hukuki haklar elde etmiş olabilir. Ancak tarih boyu tüm üretim araçlarını ve iktidarı elinde bulunduran erkekler bu değişim karşısında hala şaşkınlar. “Dövüş Kulübü” benim için başından beri “kadın korkusu”nun ve bu korkuyla baş etmeye çalışan erkeklerin romanıydı. Yanılmamışım, Palahniuk çizgiromanın ilk iki cildinde bunun iyice çizmiş.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Kuyudan çıkan insanlık...
  2. Hayat...
  3. 2017 dileklerim
  4. Bir Henry Miller kitabı
  5. Pınar Kür’den on yıl sonra yeni roman
  6. Rock ve modern şefkatin sezonu
  7. Esnek, estetik bir vücut için çare pilates
  8. Sanat ve outlet merkezi
  9. Sanatın ve modanın cenneti; Milano
  10. Vedat Türkali'nin “Güven”i

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.