Şampiy10
Magazin
Gündem

Bir iç çekiş gibi

.

ABONE OL
Vatan Haber

Kanadalı yazar Mary Lawson’un Gölün Kıyısında adını taşıyan romanı bir iç çelişkinin hikayesi

Hepimizin büyüdüğü bir gün vardır. Çocuk halimizle bile bir şeylerin olup bittiğini, havadaki tedirginliği hissettiğimiz. Ayakaltında dolaşmamak için silikleştiğimiz. Geçmişi eğip bükerek anlatmayı sevenlerimizin bile farklı bir yorum getiremediği bir gündür bu, iş oraya geldi mi, “Bu kadar anı yeter” deyip günlük meselelere sığındığı. Bir ilk kırılmadır bu. Bir şeylerin içimizde “çıt” ettiği... Derin bir iç çekişle hatırlanan.


Gölün Kıyısında/ Mary Lawson/ Çev; Kutlukhan Kutlu/ Domingo Yayınevi/ 18 TL

Kanadalı yazar Mary Lawson’un “Gölün Kıyısı”nda adını taşıyan romanı işte böylesi bir iç çekiş.

Uzun bir günün akşamında, belki akşam güneşi tavana vururken, birden günlük hayatın seslerinin duyulmaz olup insanın kendi içinde kısacık geziler yaptığı o iç çekişler gibi. Nasıl anlatılır böyle bir iç çekiş? Annemin, yemek yaparken, hep birlikte gülüp neşelenirken birden kızaran burnu, yaşaran gözleri nasıl anlatılır? Çünkü romanda dendiği gibi “Bir şeyin başlangıç noktasını bulmaya çalışırken ne kadar geri gidilebileceğine dair bir sınır yok”tur… “Gölün Kıyısında” böylesi bir anımsama, kaçma, kaçamama hikayesi. Aslında bildik bir konusu var romanın. Hele kırsaldan şehre göçün çok güçlü olduğu, insanların bir parçasının hala toprakta olduğu bizim ülkemiz için.

Buz tutmuş bir göl

Kanada’da, kuzeyde bir yer. Bir okul, bir dükkân, bir kilise ve çiftlik evlerinin olduğu; Kuzgun Gölü. İki kız, iki erkek dört çocuğu olan bir aile. Herkesin rolü belli. Tatmin etmese de herkes halinden hoşnut. Ev. Aile. Bir yuva.

Kate ile Matt arasında 10 yaş var. Kate’nin çocukluğuna dair hatırladığı anıların çoğu onunla ilgili. Matt’in onu omzuna alıp göletlere gitmeleri ile… Bir göletin kıyısında ellerini çenelerine dayayarak saatlerce suyun içine bakmaları, balıkları gözlemlemeleri, Matt’in ona bunların özelliklerini anlatmaları ile ilgili… Hepimizin büyüdüğü bir an, bir gün vardır. Kate, Matt, Luke ve belki Bo’nun da... Kate’in “çıt” ettiği. Dışarıdan bakıldığında fark edilmeyen. Sevgilisi Daniel’in mesleğine, ailesinin akademik kariyerine, köklü yapısına baktığımızda bile kırığın boyutunun görüldüğü.

Bir ailenin yaşadığı travmayı ve sonrasını anlatan romanın konusu belki çok bilindik. Hatta bir üçüncü sayfa haberinin açılımı ancak bir sonraki romanı ile Man Booker Ödülü’nü alan Mary Lawson’ın kaleminde tüm bunlar yalın ve derin bir romana dönüşmüş. Bunda yazarın psikolog olmasının yanı sıra bu roman üzerinde, beş yıl boyunca kelime kelime uğraşmasının katkısı elbette çok büyük. Bu uğraşıyla, romanını daha katmanlı, bilmeceli kılmak için değil de en akademik olanı bile samimi bir dille anlatmak istemiş. Başarmış da. Öyle ki, sonunda karşımıza henüz yeni buz tutmuş bir göl çıkmış. Buzun üzerine uzandığınızda dibini hatta içindeki balıkları bile görebildiğiniz…

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Kuyudan çıkan insanlık...
  2. Hayat...
  3. 2017 dileklerim
  4. Bir Henry Miller kitabı
  5. Pınar Kür’den on yıl sonra yeni roman
  6. Rock ve modern şefkatin sezonu
  7. Esnek, estetik bir vücut için çare pilates
  8. Sanat ve outlet merkezi
  9. Sanatın ve modanın cenneti; Milano
  10. Vedat Türkali'nin “Güven”i

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.