Şampiy10
Magazin
Gündem

Bana ajandanı söyle sana kim olduğunu söyleyeyim

.

ABONE OL
Vatan Haber

Ben Moleskine’ciyim. Onun sert deri kapakları, birbirinden özel kağıtları ve ihtiyaca göre çeşitlenen tasarımları yüzünden her Aralık ayı kırtasiye kırtasiye gezerim. Bu alışkanlığımı, sanki kutsal bir ritüelmiş gibi korumak için elimden geleni de yaparım. Zira akıllı cep telefonlarının sağladığı türlü türlü kolaylıklar ajandaların varolmasını zorlaştırır oldu. Tahminim o ki, yakın bir zamanda ajanda kullanımı nostaljik bir zevk olacak.

Tam da bu yüzden olsa gerek, ajandalar da hızla kendini farklılaştırıyor. Bize bir akıllı cep telefonunun sunamadığı imkanları vermeyi amaçlıyorlar. Bunun öncüsü ise hiç şüphesiz ki Metis Yayınevi’nin çıkarttığı Metis Ajanda. Bu sene “Beni Siz Delirttiniz” konseptiyle çıkan ajanda, her şeyin akıl ve vicdan dışı bir boyut kazandığı dünyaya “delilerin” ve “deliliğin” gözünden mizahi ve felsefi bir yaklaşımla bakıyor. Murathan Mungan, Kate Millett, Halil Cibran gibi değerli kalemlerin metinlerinden alıntıların yer aldığı ajandayı ben ruhsal ajandam olarak kullanmalı planlıyorum. Yani seyahat planlarım ve okuma listelerim başta olmak üzere (mesela indirimli bilet tarihlerini işaretlemek gibi) yaşam planlarımı Moleskine’ime emanet edip zihinsel ve ruhsal eylemlerim için bu ajandayı kullanacağım. Bakalım ne olacak, sene sonunda anlatırım.

104 yıldır sürekli yayımlanıyor

Bir diğer ajanda ise Kırmızı Kedi Yayınevi’nin çıkardığı “Kedili Ajanda.” Kedilerle ilgili birbirinden keyifli, oyuncul ve hınzır bilgi ve fotoğrafların yer aldığı bu ajandayı da dost meclisi ajandam olak kullanmayı planlarıyorum. Yani arkadaş toplantıları, onların doğum günleri vs. için. Sonrasında da her bir maddeye küçük notlar düşeceğim. Bakalım Kedili Ajandam dostlarımla ilişkilerim konusunda bana nasıl bir sonuç çıkaracak? Bunu da sene sonunda anlatırım.

Bu ajandaların hiçbiri yokken varolan yerli malı Ece Ajandası’nı unuttuğumu da sanmayın. O hala kraliçemiz. Bu ajandanın sadece 104 yıldır kesintisiz yayımlanıyor olması bile benim bu ajandaya bağlanmam için yeterli. Zaten şu sıra Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde Ece Ajandaları’yla ilgili nefis bir sergi de var. 31 Ocak’a kadar devam edecek olan sergide hayatınızın belli dönemlerinde kullandığınız, belki tüm yaşamınızı değiştirecek bir görüşmeyi kaydettiğiniz ajandaların benzerlerini göreceğiniz gibi aynı zamanda bir ailenin ve Türkiye’nin kağıt ve defter tarihine dair ilginç detaylar da bulacaksınız. Sene sonunda onu da anlatırım. Bu arada birden fazla defterin aynı zamanda dağınıklık demek olduğunun farkındayım. Ama endişeye gerek yok, nasılsa akıllı telefon var. O her birinde yazan hakkında gereken uyarıyı yapacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Kuyudan çıkan insanlık...
  2. Hayat...
  3. 2017 dileklerim
  4. Bir Henry Miller kitabı
  5. Pınar Kür’den on yıl sonra yeni roman
  6. Rock ve modern şefkatin sezonu
  7. Esnek, estetik bir vücut için çare pilates
  8. Sanat ve outlet merkezi
  9. Sanatın ve modanın cenneti; Milano
  10. Vedat Türkali'nin “Güven”i

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.