Arşivden çıkan çikolata formülü
.
DÜNYANIN bu yarısında yaşayanların tarihi ve talihi bana biraz hüzünlü gelmiştir. Çünkü modernizmin ve keşiflerin beşiği olsa da Avrupa’nın mutluluğun formülü olan çikolatayla tanışması hepi topu ancak beş asırcıktır. Oysa Güney ve Orta Amerika halklarının durumu öyle mi? MÖ 1500’lerden beri çikolata bu halkların hayatlarında hep olmuş. Bu kıtanın halkı, çikolatayı bazen balla bazen de çeşitli baharatlarla karıştırmışlar, soğuk veya sıcak içmişler. Belki de bu yüzden, Latin Amerika halkları hep gülümser, umutludur ve devrimcidir.
Ne yazık ki, bizim durumumuz Avrupa’dan da beter. Çünkü en sakin insanı kendinden geçiren, kahırdan öleceğini sananların bile yüzüne tatlı bir tebessüm konduran, kadınların “acil durum kiti” olarak çantalarında itinayla bulundurdukları çikolata gündelik hayatımıza ancak II. Abdülhamit döneminde girmiş. Gerçi, çikolata Osmanlı topraklarına bu tarihten önce girmiş girmesine ama ne zaman gelmiş nerelerde bulunmuş, nasıl yenmiş pek bir bilgi yok. Çünkü kullanımı yaygın değilmiş.
Ancak II. Abdülhamit döneminde hayatımıza girdikten sonra da her alanına lezzet katar olmuş. Şimdi bu lezzetin hikayesi tarihçi, yazar ve harika bir çevirmen (ve benim arkadaşım da olan) Saadet Özen’in kılı kırk yaran ve keyifli araştırmalarının sonucunda “Çukulata: Çikolatanın Yerli Tarihi” adıyla kitaplaştı. Daha önce sergisi de düzenlenen ve Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitabın sponsoru ise Nestle. Çünkü Saadet, bir lezzet yolculuğuna dönüştürdüğü araştırması sırasında, elini ne zaman bir belgeye atsa hep karşısına Nestle çıkmış. Hem de birbirinden ilginç hikaye ve belgelerle. En ilginci de, Nestle’nin bir çikolata formülünü bulmasıyla yaşanmış. Çünkü bu Nestle yetkililerinin bile bilmediği, kullanılmayan bir formülmüş. Tabii böylesi bir keşfi boşa çıkarmamış hemen uygulamışlar da. Ancak karşılarına çıkan lezzet, nasıl desem, onları pek ikna etmemiş. Fazla şekerli, tatlı olmuş bu çikolata. Bu yüzden bu formüle bir türlü anlam verememişler. Taa ki, bir süre sonra Saadet’in elinde bir ba∫ka eski belgeyle çıkıp geli∫ine dek. Bu belge, Osmanlı döneminde Nestle’nin piyasaya yeni sunduğu yeni bir çikolatanın reklamıymış ve bu reklamdan anlaşılana göre, bu çikolatanın ekmek arasına konarak yenilmesi tavsiye ediliyormuş. Yani bugünkü Chokella’nın katı hali, atasıymış söz konusu formüldeki çikolata!