80’inci yaşta 80’inci kitap
.
Üç kuşak onun kitaplarıyla büyüdü ve büyüyecek. Çünkü 80 yaşındaki Gülten Dayıoğlu, “genç bir yazar” gibi heyecanla yazmayı sürdürüyor...
Çocuklar da okurdur. Hatta yetişkinlerden daha iyi ve sadık okurlardır. Yeter ki, onlara yönelik kitaplara ulaşabilsinler. Neyse ki son yıllarda çocuk edebiyatı ve yayıncılığının değeri fark edildi de çocuklar anne-babalarının “küçültülmüş“ kitaplarından kurtuldular. Ama Türkiye’de bir isim var ki, memlekette “çocuk edebiyatı“nın ç‘si bile yokken çocuklar için yazdı. Onlara ulaşmak için okul okul dolaştı, imzalar yaptı ve hep çok sevildi. (Yanlış hesaplamıyorsam) üç kuşak onun kitaplarıyla büyüdü ve büyüyecek. Çünkü 80 yaşındaki Gülten Dayıoğlu, akıp giden zamanın bıraktığı yorgunluklara inat “genç bir yazar” gibi heyecanla yazmayı sürdürüyor. Hatta 80’inci yaşını 80’inci kitabıyla kutluyor: “Yoksa Sen misin?” Sanırım onun yazarlığını bu denli dinç kılan okuma ve yazma açlığı ile büyüyen bir kuşaktan geliyor olmasından kaynaklanıyor. Çünkü öyle bir dönemde büyüdü ki bu kuşak, okuyacak kitap bulmaları sanki mucizeydi. Şöyle anlatmıştı yazma tutkusunu VatanKitap’ın 10’uncu yılı için yazdığı yazısında:
“Kompartıman dolu ama yolcuların hemen hepsi kadın ve çocuk. Sadece bir erkek yolcu var. Adam gazeteyi bitirdi. Tam cebine koyuyordu ki, ‘Amca, dedim, gazeteyi okuyabilir miyim?’ Adam gazeteyi bana uzattı. Gazeteyi okumaya giriştim. Adam bu olup bitenleri görüyor, işitiyor. Bir ara: ‘Kızım sen bu gazete okuma merakını nasıl edindin? Yaşın daha pek küçük’ dedi. Hemen makineli tüfek gibi konuşmaya başladım… Adama ‘Ben büyüyünce yazar olacağım. Şimdiden öyküler yazmaya başladım bile’ deyince, adam: ‘Ben Afyon’da gazeteciyim. Öykülerinden birini gönderirsen, belki gazetemizde yayınlarız’ demesin mi? Hemen gazetenin kenarına adresi yazdı. ‘Hikâyeyi daktilo ile yazman gerek. İki sayfayı geçmesin emi!’ dedi. Birkaç gün sonra öykülerimden birini alıp arzuhalciye götürdüm. Öyküyü ben okudum, o daktilo ile yazdı. İki lira istedi. Öyküm, 1950 yılı Mayıs ayında, Afyon Kudret gazetesinde yayınlandı.”