Şampiy10
Magazin
Gündem

20 TL’lik kitap alana bir Mercedes bedava

.

ABONE OL
Vatan Haber

Geçen yıl, Van’a bağlı Gevaş ilçesi kaymakamı bir okuma kampanyası düzenlemiş, sonuçlarını görmek için beni ve Buket Uzuner’i davet etmişti. Uzuner’le önce (onur konuğuydu) Akdamar Adası’nda düzenlenen okumaya katılmış ardından da soluğu bu ilçenin şirin mi şirin köylerinden Yuva Köyü’nde almıştık. Ve görmüştük ki, “Bu köyde Raskolnikov Tarkan’dan çok daha ünlü!“
Çünkü Gevaş Kaymakamı Tahin Aksu, kitap okuyan kadınlara yönelik pozitif ayrımcı bir kampanya başlatmıştı. Buna göre kitap okuyanlara pasaport veriliyordu. Bu pasaportlarla kadınlar otobüslere ücretsiz bindiği gibi çamaşır makinesi gibi eşyalarla da ödüllendiriliyordu.
Sonuç mu? Yuva Köyü’nde kaldığımız beş saat boyunca Buket Uzuner harika bir imza günü yapmış, okurları ile sohbet etmiş ve birbirinden ilginç sorulara yanıt vermişti.

Asıl amaç okuma zevki kazandırmak

Şimdi benzer bir kampanya İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.’den geldi. Kültür A.Ş. kitap okuma alışkanlığını artırmak için bir promosyon kampanyası düzenliyor. Buna göre 11 Ağustos-15 Kasım tarihleri arasında Kültür A.Ş.’nin İstanbul kitapçılarından 20 TL’lik alışveriş yapan herkes, bir kişinin sıfır km otomobil kazanacağı bir kuraya katılmaya hak kazanacak. Ödüller elbete bununla sınırlı değil. Kura sonucunda diz üstü bilgisayardan motosiklete kadar toplam 3025 hediye dağıtılacak...
Bu satırları okuyan pek çok kişi “İyi de neden böyle bir kampanya, okuma alışkanlığı ya da kitap satışları başka türlü artırılamaz mı” diye sorabilir... Ya da Kültür A.Ş. de Gevaş Kaymakamı gibi “Okumayı pozitif ayrımcılık kılan başka bir yöntem benimseyemez miydi?“ diye. Çünkü “Okuyan Gevaş“ kampanyası okuma üzerine kuruluydu ve “okur olmanın tatlı bir ayrıcalık“ olması üzerine... Kültür A.Ş.’ninki ise “kitap satışı” ve “kura“ üzerine (bir çeşit şans oyunu) kurulu... Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Bayhan ise bu sorunun yanıtını şöyle vermiş kampanyanın tanıtımında: “Kampanyamızın asıl amacı, insanların okuma zevki kazanmasını sağlamak. Bunun için arklı kampanyalar yürütmüştük. Bu ise kitaba yönelik en büyük promosyon kampanyası. Kitapseverler böyle kampanyalar olmadan da kitap okumayı sürdürüyor elbette ama kampanya ile birkaç kişiye daha kitap sevgisi kazandırabilirsek çok mutlu olacağız.”
Ne diyebilirim: Ben de!

ÖKM kapatılmasın

İnsanların hayatını değiştiren mekanlar vardır... Benimki üniversite yıllarıma ait bir mekan: İÜ Öğrenci Kültür Merkezi. Ya da kısaca; ÖKM...
Benim yolum buraya bir arkadaşım sayesinde düşmüştü. “İki Süper Film Birden“, “Aşk Tutulması“ filmleri ile tanıdığınız yönetmen Murat Şeker (tabii o zaman yönetmen değildi) bir gün kolumdan tutmuş ve beni buraya getirmişti. “Eti sizin kemiği benim“ der gibi tanıştırmıştı sinema kulübündekilere beni...
Burası hayatla derdi olan, üniversiteyi derslere girmekle sınırlı görmeyen, dünyayı tanımak isteyen, sanatçı ruhlu öğrencilerin ya da yazar Hermann Hesse’nin dediği gibi “İçinde dışarı çıkmak isteyen bir şeyler olan“ların mekanıydı. Sinema, edebiyat, resim, arkeoloji, fotoğraf, tiyatro kulüplerinde hararetli tartışmaların yaşandığı, sergilerin, festivallerin düzenlenip oyunların sahnelendiği...
Düşünüyorum da kişisel tarihimde bir kırılma olduysa ve böylece “bugünkü ben“e ulaştıysam, bu kesinlikle ÖKM ile oldu. Çünkü dört yıllık üniversite hayatımın çoğunu buradaki kulüplerde (edebiyat, resim ve sinema) geçirdim. Bu yüzden, rahatlıkla, “Bugünkü bilgi birikimimde İstanbul İktisat Fakültesi’nin müfredatından çok buradaki zeki arkadaşlarımın ve üretimlerimizin payı vardır“ diyebilirim. Çünkü Kafka’yla, Boris Vian’la, Tarkovsky’le, Kurosawa’yla, Orhan Pamuk’la ve adını anamadığım yol göstericilerimin çoğu ile burada tanıştım.
Ve şunu biliyorum ki, her kimin yolu buraya düştüyse muhakkak bir şeyler öğrenmiştir. Mesela oyuncu Hasibe Eren de ÖKM’lidir, ressam Hakan Şimşek de! İBB’nin Kültür A.Ş. bölümünde çalışan pek çok arkadaş da...
Ama ne yazık ki geçen gün gelen bir mail ile bu değerli merkezin “Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi“ne mekan olması için rektörlükçe kapatılacağını öğrendim.
Sözlerimin bir anlamı, gücü var mı? Bilemem ama yine de söyleyeyim: “Ne olur kıymayın!”

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Kuyudan çıkan insanlık...
  2. Hayat...
  3. 2017 dileklerim
  4. Bir Henry Miller kitabı
  5. Pınar Kür’den on yıl sonra yeni roman
  6. Rock ve modern şefkatin sezonu
  7. Esnek, estetik bir vücut için çare pilates
  8. Sanat ve outlet merkezi
  9. Sanatın ve modanın cenneti; Milano
  10. Vedat Türkali'nin “Güven”i

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.