Şampiy10
Magazin
Gündem

Nobel Akademisi’nde kriz

.

ABONE OL
Vatan Haber

Nobel Akademisi kriz üzerine kriz yaşıyor bildiğiniz gibi, dünyanın en prestijli ödüllerinin sahibi Akademi, 1901’den beri ilk kez böyle bir itibar kaybı yaşıyor. Çıkar çatışması tartışmalarından tutun, cinsel taciz söylentilerine kadar pek çok skandal gündeme gelince, Akademi üyeleri bu sene Edebiyat ödülünü verecek durumda olmadıklarını, 2019 yılında 2 senenin ödülünün birden verileceğini açıkladı. Oysa, ilk ödülün verildiği 1901 yılından bu yana sadece İkinci Dünya Savaşı döneminde 6 yıllık bir kesintiye uğramıştı Nobel ödülleri. Önümüzdeki dönemde Akademi, itibarını yeniden kazanmak, İsveç Kralı Carl Gustaf da üyelerin isteği üzerine bazı kurallı değiştirmek için çalışmalar yapacakmış, söylentilere göre.

İsveç Kraliyet Akademisi’nin skandallarla sallanması sırasında alternatif bir oluşum doğdu. “Yeni Akademi” adı verilen yeni oluşum, ortaya çıkan boşluk için hemen devreye girdi ve bu sene verilemeyecek olan ”edebiyat“ alanında kendi adaylarını belirleyip, halk oylamasına sundu. Sonuçları değerlendiren jüri, Alternatif Nobel Edebiyat Ödülleri için 4 kişilik aday listesini şöyle belirledi; Haruki Murakami, Neil Gaiman, Maryse Condé ve Kim Thúy. Murakami zaten yıllardır Akademi’nin gedikli adayı. Bana kalırsa yaşayan en muhteşem yazar. Her sene aday gösterilip, sonra sürpriz bir isme ödülün gitmesi, edebiyat çevrelerince şüpheyle yaklaşılan bir durum haline dönüşmüştü. Dolayısı ile Murakami’nin, alternatif Nobel’de de aday olması şaşırtıcı değil. Neil Geiman ise daha çok kitap kurdu kızım Ada’nın favori yazarlarından biri olması sebebi ile tanıyıp takip ettiğim bir isim. Çizgi roman, bilim kurgu ve fantezi türünde popüler olan bir yazar Geiman ve bu noktada oldukça “alternatif” bir aday olarak karşımıza çıkıyor.

Yeni Akademi ile alternatif ödül

Gelelim benim dikkat çekmek istediği konuya... “Yeni Akademi”nin, Alternatif Nobel Edebiyat ödülü için aday gösterdiği diğer iki yazar, Maryse Condé ve Kim Thúy, bilmediğim, okumadığım iki isim olarak çıktı karşıma. Bu adayları ilk duyduğumda bir edebiyatsever olarak kendimden utandım önce, ancak şöyle bir baktığımda Condé’nin dilimize çevrilmiş bir kitabı olmadığını, Thúy’un da sadece “Ru” isimli bir kitabının Türkçe olarak yayınlanmış olduğunu gördüm ve ne kadar eksik olduğumuzu bir kez daha fark ettim. 4 yıl önce Nobel ödülü alan Fransız yazar Modiano’nun da en fazla 2 kitabını bulabilirsiniz, dilimizde. Hele “Nobel”den önce tek bir çocuk kitabını bulabilirdiniz de sonradan bir tane daha eklendi raflara, güçlükle...
Bu örnekleri istediğiniz kadar çoğaltabilirim size... Düşünün ki, dünyanın “en iyi” sayılan yazarlarına ulaşamıyoruz. Zaten kitap okuyan kesimin günden güne sayıca azaldığı ülkemizde, bir de kitap severleri mahrumiyet içinde görmek ayrıca üzücü. Ülkenin ilerlemesi için kitap okumanın teşvik edilmesi gerektiği bu günlerde, biz içimizdeki kitap kurtlarını doyuracak olanakları sağlayamıyoruz. Kaldı ki kağıda gelen son zamlardan sonra kitap fiyatları iyice fırladı, yabancı dildeki kitaplar dövizle olduğu için yeni gelen romanlar 60 liradan 80 liraya zıpladı.
Yayınevleri, çevirmek konusunda titizliği bıraktı, her dil bilene, öğrencilere, ucuz yoldan roman çevirileri verilmeye başlandı. En büyük yazarların dahi kitaplarını okumanın tadı tuzu kalmadı. Kütüphanecilik anlayışı deseniz bir türlü oluşmadı!
Özetle, hem kitap almak için maddi gücü hem okuma hevesi olanlar bile gönlünce edebiyat ile iç içe olma imkanı bulamıyorsa, dünya edebiyatını takip edebilme olanağı bulamıyorsa bu ülkede, bir de daha yakacak zamlarını düşünüp, kitap okumaya lüks mesafesinde kalan kesim ne yapsın? Sonra “kitap okuma alışkanlığı nasıl gelişir*”, “ülkemizde kitap okuma oranı niye binde 1” diye hayıflanmak nafile! Önce okur-yazarlık için uygun zemini tesis etmek gerek ülkemizde. Yeni nesil ille de bizim istediğimiz kitaplara meyletmiyor diye onları zorlamak yerine, kendi dünyalarını yaratabilecekleri geniş bir seçki sunabilmek gerek çocuklara ve gençlere. Daha çok çeviri, daha çok yazar, daha çok tür, daha çok kitap hepimize ve herkesin ulaşabileceği şekilde...

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Müslüm filmine dair...
  2. Kızkardeşlik duvarı
  3. Gelecek bize nasıl gelecek
  4. Yoksa siz “Tarihin sıfır noktası”nı hala görmediniz mi?
  5. Nafaka...
  6. Okullar açılırken veli dilekleri
  7. Geç gelen yaz geç gider
  8. Nobel Akademisi’nde kriz
  9. “Y” ile “Z” kuşağı yetersiz ve mutsuz
  10. Çocukları kandileriyle başbaşa bırakın

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.