Mayıs ayı İstanbul'un iştahını kabarttı
.
Bir yandan laleler öbür yandan festivaller... İstanbullu'nun aklı nasıl havada olmasın?
Şu İstanbul'un 10 ay kahrını çekeriz ama 2 ay bize cenneti yaşatır. Nisan lale sümbül biçerek gelir, bahar dalları sarar sonra ve hemen ardından Erguvanlar, şehir-i İstanbul'u , tarifi mümkün olmayan rengine boyar. Duymuşsunuzdur Erguvan ağacının efsanesini, Hz.İsa'ya ihanet eden havarisi Yahuda, pişman olunca kendini bir ağaca asar, ağacın bembeyaz çiçekleri vardır ama insanoğlunun ihanetinden çiçekler utanır ve mor desen değil, kırmızı desen değil,pembe desen değil, eşi benzeri olmayan ve artık ağacın adıyla anılacak olan bugünkü rengine bürünür. Nisan giderken, erguvan rengine salkımın moru karışır, tatlı bir rayiha havaya yayılır. Mayıs ise güllerin içinden gelir. Gül kokusu karşısında, tüm çiçekler eğilir. Hıdrellez'de altına dileklerimizi bıraktığımız gül ağaçları, İstanbul'a aşkı getirir. İstanbullu'nun aklı havadadır baharda...Erguvan dallarında, mor salkımlarda, güllerin rayihasında...Eh havada bunca güzel koku, gözümüzün önünde rengarenk bir şölen varken , iştahlar da kabarıyor elbette. İstanbul, baharın coşkusuna cevap verircesine, birbiri ardına damakları şenlendirecek festivallere ev sahipliği yapıyor. Eğer siz de yemek için yaşayanlardansanız, hem birbirinden lezzetli tatlar hem müzik ve eğlence vadeden bu festivalleri kaçırmayın.
5-6-7 Mayıs Tatlı Fest: Tatlı düşkünleri Küçükçiftlik Park'taki festivali kaçırmasın. 3 gün sürecek olan etkinlikte, yüzlerce tatlı deneme imkanının yanı sıra çeşitli gurme atölyeler, söyleşiler ve eğlence de var. Biletler biletix
11-14 Mayıs Gurmefest: Adı üstünde gurme lezzetlere ev sahipliği yapacak olan bir etkinlik. Sarıyer Event Garden'da gerçekleşecek olan festivalde yine atölyeler ve sohbetler var. Festivalin bir başka cazip yanı, konuklarına her gün bir konser sunması. İlk gün Grup Art İstanbul, ikinci gün Özge Fışkın, 3.gün Zeynep Casalini ve kapanışta da Ayhan Sicimoğlu ve Latin All Stars grubu sahne alacak.
Penguen Dergi hayatımızdan kayıp gidiyor mu?
Bu haftanın en çok konuşulan ve sosyal medyada paylaşılan konusu, Penguen mizah dergisinin, 4 sayı daha çıkarıp yayın hayatını noktalayacağı haberi oldu. Sebep tabii ki maddi. Çok sevdiğim arkadaşım Erdil Yaşaroğlu'nu hem "Hayırlı olsun" demek hem de "Bu kampanyalar işe yararsa kapatmaktan vazgeçerler mi?" diye sormak için aradım. Elbette bu sahiplenişten mutluydu ama belli ki bu karardan dönme ihtimalleri de yoktu. Artık basılı olan dergileri alıp okuma alışkanlığının kaybolduğundan ve böyle kampanyaların ancak geçici çözüm olabileceğinden söz edip, dergiyi bu şekilde ayakta tutmaya çalışmanın "yaşam ünitesine bağlı" hayatta tutmaya benzeyeceğini söyledi. Yani, kararları kesin.
İyi haber şu ki, Penguen dijital olarak yine yoluna devam ediyor. Biraz garip görünse de, artık cep telefonlarına bakarak kahkaha atacağız. Tek sıkıntı, fikir-i mülkiyet haklarının ihlali. Yaşaroğlu en çok bu noktaya hassasiyet gösteriyor. Çünkü Penguen'in karikatürleri Facebook hesabından çok paylaşılıyor. Dergiye sahip çıkmak istiyorsak, ücretsiz uygulamasını telefonlara indirerek karikatürleri resmi hesabından takip etmeliyiz ki dergi reklamını alıp ayakta kalsın.