Şampiy10
Magazin
Gündem

Hiç bitmeyen tatil organize etmişler

.

ABONE OL
Vatan Haber

Efendim ülkenin birinde üç belediye başkanı, esnafın “battık efendim, bittik efendim” sözlerini duyunca çabucak çözüm bulmak istemişler. Hikâyeye göre de bu başkanlık ettikleri belediyeler cennet gibi yerlermiş. Masmavi denizi, sıcacık iklimi ve sokaklarında dolaşan hurileri ile ülkenin pek gözde sayfiyeleriymiş. Tek sıkıntıları fazla gelirleri olmayışıymış. İnsanlar buraları doldurup ziyaret edecekmiş ki bölgedeki esnafın da karnı doyacakmış.. Üç kafadar başkanlar, düşünmüş, taşınmışlar ve “ah şu okullar olmasa” sonucuna varmışlar. Koşarak bu cennet gibi peri ülkesinin sultanına pardon başbakanına durumu anlatmışlar. Hep birlikte bir arpa boyu daha düşünüp, zaten bir arpa boyu eğitimi olan ülkede öğrenimi biraz daha ertelemeye karar vermişler. Sanmışlar ki, okullar olmasa, gittikçe fakirleşen ülkenin hiç de sâkin olmayan sakinleri koşarak kendilerini denize ve eğlenceye vuracak. Sanmışlar ki, o sırada buram buram savaşa kesmiş ülkenin bombalardan sokağa çıkamayan vatandaşları ateşkes yapıp, içlerindeki dinmeyen yangını buz gibi sularda son bulacak. Sanmışlar ki...

Çocuklar tatile çıkarsa

Vallaha ne sanmışlar bilmem, ama masal olsa çocukların inanmayacağı olaylar yaşıyoruz şu günlerde! Sayfiye belediye başkanlarının, Milli Eğitim’i idare ettiğini de gördük ya artık bizi hiçbir şey şaşırtamaz bizi. Gerçi büyük konuşmayalım; ne de olsa “bu kadarı da olmaz” dedirten türde mevzuularda oldukça yaratıcıyız. Meselâ; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve tâkip eden 1 Kasım erken seçimi de yaz tatiline eklenebilir bu mantıkla. Velhasıl kelâm; gene “hayatta olmaz” dediğimiz oldu ve “iç turizmi canlandırmak” gerekçesi ile Avrupa genelinde eğitim seviyesi son sıralardaki yerini her yıl biraz daha aşağı çeken ülkemiz, okulların yaz tatilini, bayram tatili ile birleştirdi. Böylelikle 3,5 aylık süreyi aşan tatille, eğitimde yakalayamadığımız birinciliği tatil konusunda elde etmiş hatta belki de “en uzun yatan öğrenciler” kategorisinde bir de rekor kılmış olduk. İşin garibi; okulların tatil olmasının iç turizme nasıl bir katkı sağlayacağını anlayana rastlamadık. Okullar tatil edilince anne-babaların işleri de tatil mi ediliyor yoksa! Ya da değerli büyüklerimiz, çocuklarımızı yalnız başına tatile göndermemizi mi öneriyor? Hani maksat, memlekette turizm kalkınsın gerekirse askere yollar gibi küçük çocukları da marşlarla tatile yollarız. Tabii bir de bütçe meselesi var. Herkes geçen kıştan tatil planını yaptı, gerekli krediler alındı, borç-harç tatile çıkıldı. Şimdi bir ikinci yaz tatili bütçesi için acaba büyüklerimizin teklifi nedir, bilmek isteriz. Hani gerekirse, vatan-millet aşkına var olan gediklerin çapını genişletiriz. Eller havaya yapıp, “Birimiz, hepimiz; hepimiz iç turizm için” deriz. Her şey iç turizm için kendimiz için bir şey istiyorsak namerdiz!

İç turizmi kalkındırmak için yaz tatilini, bayram tatili ile birleştirip tatili 3,5 ay yapma kararında emeği geçen belediye başkanlarından, ülkemiz Başbakanı‘na tüm muhterem yöneticilere soruyorum, kararı verirken şunları hesaba kattınız mı?

- Devlet okulları 28 Eylül’de açılacakken, özel okulların gene de 7 Eylül’de açılacağını ve muhtemelen asıl iç turizme para bırakacak kesimin çoktan evlerine dönmüş olacağını.

- Liseden, üniversite girişe kadar, milyonlarca öğrencinin bir sınav takvimine tabii olduğunu ve tatili uzatarak devlet okullarındaki öğrencinin çalışma süresinden çaldığınızı.

- Pisa’da sonunculuk için yarışan eğitim sistemimize, zaten uzun tatillerimize tatil katarak pek de yardımcı olmadığınızı.

- Şirket CEO’su bile olsa kafasına göre kimsenin izin yapamadığını, dönüp de “pardon mektepler tatil ben yavrumla yüzmeye gidiyorum” demenin mümkün olmadığını.

- Ailesi çalışan çocukların tatile yalnız başlarına çıkamayacağını.

- Okulları tatil edince, anne-babaların da “hükmen tatil” sayılmayacağını.

- Çalışan annelerin, tüm tatil takvimlerini çocukların okul takvimine göre yaptığını ve böyle âni değişikliklerde çocuğunu bırakacak yer bulamayan hanelerin ev düzeninin yerle yeksân olacağını.

- Bu uzatmaların bir tek yazlık sahiplerine yaradığını, onların da semt pazarları dışında esnafa para bırakmadığını.

- Esnafın zor durumda olmasının asıl sebebinin terör sebebi ile yabancı turistlerin ülkemizden elini eteğini çekmiş olması ve iç turizmin bu durumu kurtaramayacağını.

- Dolar seviyesi 3 liraya gelmiş bir ülkenin vatandaşının, bu saatten sonra geçmiş yazın peşinde değil gelecek kar kış masraflarının derdinde olacağını.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Müslüm filmine dair...
  2. Kızkardeşlik duvarı
  3. Gelecek bize nasıl gelecek
  4. Yoksa siz “Tarihin sıfır noktası”nı hala görmediniz mi?
  5. Nafaka...
  6. Okullar açılırken veli dilekleri
  7. Geç gelen yaz geç gider
  8. Nobel Akademisi’nde kriz
  9. “Y” ile “Z” kuşağı yetersiz ve mutsuz
  10. Çocukları kandileriyle başbaşa bırakın

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.