“Ekonomik Güç” şart!
.
Her yıl 8 Mart yaklaşırken, kadınlara yönelik pek çok sosyal sorumluluk projesi için öneriler gelir. Çoğunlukla, kadına şiddete dikkat çekmeye yönelik olur bu projeler. Duyarsız kalamayacağım bir konu olduğu için de muhakkak birinde yer alırım. Ama bu yıl, vazgeçtim. Evet vazgeçtim! Çünkü bu kampanyaların hiçbir işe yaramadığını görüyorum. Harika fotoğraflar çekiliyor, sergiler yapılıyor, eee?
Kadına şiddet gittikçe artıyor, kadın haklarında eşitlik yok, çocuk gelinlerin sayısı düşmüyor ve kız çocukları hâlâ okula gönderilmiyor! Peki biz bu havalı fotoğraf çekimlerini niye yapıyoruz? Bu fotoğraflar sanırım sadece kendi işimize yarıyor. Basında bol bol yer alıyor ve dikkat çekiyor, ama kime? Fotoğrafı çekilene! Yani iş amacından sapıyor. İki yıl önce, suya kafamızı sokarak “sessiz çığlık“ fotoğrafları ile kadına şiddete dikkat çekmeye çalışmıştık. Olağanüstü fotoğraflar, ben dahil bu projede yer alanlar için büyük sükse oldu ama bu işten çıkar sağlayan bir mağdur kadın oldu mu bilmiyorum!
Şiddeti magazin figürü yapmak
Çuvaldızı önce kendime batırdığıma göre şimdi iğneyi biraz başkalarına batırabilirim. Ünlü erkeklerin kırmızı oje ve makyajla objektif karşısına geçtiği bir başka “Kadınlar Günü” projesi daha var. Asıl amacı neye hizmet etmekti tam olarak anlayabilmiş değilim ama basında “kadına şiddet”e dikkat çekmek için olduğu yazıyordu. Fotoğraflar başarılıydı. Ama topuklu ayakkabı, kırmızı ruj, oje süren ünlü erkekler “hepimiz kadınız” mı demek istiyordu acaba? Kadın denilince akla ruj, oje, rimel geliyordu belli ki. Zaten şiddete uğrayan kadınlar da kırmızı oje olmadan sokağa adım atmıyorlardı ve tek dertleri sürdükleri rujun dayak yerken dağılmamasıydı muhakkak! Eminim, iyi niyetle başlamıştı bu proje de ama bir faydası oldu mu? Sanmıyorum.
Gelelim bu yılın son projesine... 8 ünlü kadının, yüzleri darp olmuş fotoğrafları, magazin basınındaki yerini aldı. Makyaj ve photoshop karışımı biraz da abartılı bu fotoğraflar, fotoğrafı çektiren güzel kadınlara “çirkin görünme” cesaretlerinden dolayı “aferin” dışında ne veriyor? Dayağı ve şiddeti magazin figürü haline getirip, reklam malzemesi yapmaktan başka
ne işe yarıyor?
Somut projeler yapmalıyız
Bırakalım artık bu “sözde” sosyal sorumluluk kampanyalarını. Bizim kadınımızın hayatına değecek, somut projeler gerekli. Kendim de böyle birkaç projede yer almıştım. Bir fayda sağladığını görmediğim için bu yıl hiçbir şey yapmama kararındaydım. Taaa ki telefonun ucunda Bennu Gerede’nin sesini duyana kadar. Sadece üç cümle kurdu bana. “Evet” dedim. Her zaman bu gibi tekliflerden sonra sorduğumuz, “Kimler var” sorusunu hiç sormadım. Çünkü “Kimler var” diye sormak, “Bu iş bana ne kadar yarar“ diye sormaktır aslında. Ve tüm bu sosyal sorumluluk projelerinin altında yatan, gizli hissi açığa çıkarır bir bakıma. Kimseye laf atmak değil maksadım. Ben de sormuşumdur çoğu kez, gizlemiyorum. Ama bu defa, sormadım. Daha geri planda kalacağım, bana bir getirisi olması mümkün olmayan çünkü ucunda havalı fotoğraflar amaçlanmayan, daha meşakkatli ama somut ve hızlı bir şekilde kadınların faydalanabileceği bir proje... Üstelik madem elimde böyle bir sayfada sizinle bilgi paylaşımı şansım var, projeye bir de yazarak destek vermek istedim. Çünkü biliyorum ki somut bir şeyler yapmak lazım.
Önce kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmesi, ekonomik güce kavuşması, bu gücüyle kocasının karşısında daha saygın bir konuma erişmesi, sözü geçer olması, çocuklarını okutması, okuyan kız çocuklarının daha güçlü kadınlar olarak yetişmesi gerek. Ancak o zaman, şiddete karşı durabilen kadınlardan söz edebiliriz. Gelişen Türkiye ancak kadının ekonomik hayata katkısıyla mümkün olacaktır! Kadınlar gününüz kutlu olsun...
Gelin, hep birlikte kadınlarımızı destekleyelim
Bennu Yıldırımlar, balık ağları ören ve balıkçılık yapan Gülbahar Hanım’la buluşmak için Diyarbakır’a gitti.
Sumru Yavrucuk, işini büyüten, çay ocağı ve market işleten İnciser Hanım’ın bir çayını içmek için Muğla’daydı. Ayse Kulin, Trabzon’da Emine Hanım’ı ziyaret etti.
Biz ne yaptık: Girişimci kadınları kendi memleketinde ve kendi yerinde ziyaret ederek birlikte bir gün geçirdik. Bennu Gerede de bu misafirliğin sıcak ve doğal anlarını fotoğrafladı. 7 Mart günü ise bu sefer Turkcell’in organizasyonu ile ev sahibi bizdik. Türkiye’nin dört tarafındaki girişimci kadınlar İstanbul’a geldi ve yine birlikte olduk.
Artık arkadaşız. Benim dileğim gerçek oldu. “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasında gördüğüm günden beri tanışmak istediğimi twitter’da da ilan ettiğim, Erdekli pazarcı Ümmüye Abla’nın evine gittim. Zeka küpü ve bilge bir kadın. Yarın bu sayfada onu daha iyi tanıyacak ve tanıdıkça hem sevecek hem şaşıracaksınız. Gerçi o da bu şaşkınlığa şaşırıyor ya neyse yarının sürprizini kaçırmamak için daha fazla anlatmıyorum. Bu girişimci ve çalışkan kadın da bu platformda desteklerinizi bekliyor.
Nedir bu proje: Girişimci kadınlara destek vermek isteyenler borç veya bağış ile destek olabiliyorlar. Türkiye’de bir ilk... Sosyal Borçlanma... Mikrokredi... Bu sayede kadınlar, becerilerini işe dönüştürüp iş sahibi olabiliyorlar.
Mikrokredi nedir: Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Muhammed Yunus öncülüğünde yürütülen bu programda, her türlü maddi destek, girişimci fon havuzuna akrarılıyor. İhtiyaç sahibi kadınlar, iş kurmak veya iş büyütmek için bu fondan kredi alıyor. 46 haftalık, düzenli taksitlerle geri ödüyor. Siz de bu havuza para yatırarak borç verdiğinizde, ödeme geri alındıktan sonra, 52. hafta paranızı iade alabiliyorsunuz. www.ekonomiyekadıngücü.com sitesinden, destek vermek
istediğiniz girişimci kadını seçip ona borç verebilir ya da “geri ödeme talep etmiyorum” seçeneğini işaretleyerek bağış yapabilirsiniz.
Beyhan Aydıner-İğne oyası
20 yaşında evlendi. 3 çocuğu var. El emeği göz nuru iğne oyası bana hediyesi. Siz de destek olup, Beyhan’ın kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayabilirsiniz.
Meltem Solmaz
Mum
Bir çocuk annesi, gıda mühendisi ama iş bulamayınca mum yapma ve süslemeye karar verdi. 1000 lira mikrokrediyle malzeme alarak işe başladı. 2 bin lira kredi ile atölye açıp seri üretime geçmek istiyor. Bu mum bana kendi eliyle hazırladığı hediyesi. Atölye açması için siz de destek olabilirsiniz.
Emine Algül-Telefon kılıfı
İki çocuğundan evvel sekiz kere doğum yaptı hiçbiri yaşamadı. Yaşadıkları yüzünden ruh sağlığı bozuldu ve tedavi gördü. Mikrokredi alarak dekoratif eşya yapmaya başladı. El işi hem ruh sağlığına iyi geldi hem ailesinin geçimini sağlamasına yardımcı oldu.
Proje adı: Ekonomiye Kadın Gücü
Himaye: T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
Ev Sahibi: Türkiye İsrafı Önleme Vakfı ve Turkcell
Destekçiler: Sizler
Detayları öğrenmek isteyen ve destek vermek isteyenler için: www.ekonomiyekadın
gücü.com
Tüm operatörlerin faturalı hat sahipleri FON yazıp 5886 ya kısa mesaj atarak 5 lira ile katkıda bulunabilirler.