Demi Lovato
.
13 yaşında bir kız çocuğu annesi olarak, yeni neslin starlarını yakından takip ediyorum. Kızımın ittirip kaktırmasıyla da gençliğin koştuğu, hemen her konsere gidiyorum. Benim kızım, Katy Perry hayranı. Büyük bir hararetle, bu pop starın ülkemize geleceği günü iple çekiyor. Hatta, yakın ülkelerin başkentlerini bile olası bir konser için takibe almış durumda. Demi Lovato’yu sevdiğini biliyordum. Hatta iki şarkısını ben de ezbere biliyorum. Geçtiğimiz Pazar günü Ülker Arena’da verdiği konsere Turkcell’den davet gelince, “hadi gidelim” dedim. Meğer, benim provam olduğumu için kızım ses çıkarmıyormuş. Gideceğimizi söyleyince çocuk bir anda delirdi. Konser başlamak üzereyken heyecandan titriyordu. Sadece o mu! Konser başladığında, stadı dolduran binlerce genç, sanki çalışmışlar gibi hep bir ağızdan şarkıları söylemeye başladı. Eminim, Demi Lovato bile bu uzak coğrafyada böyle bir sevgiyle karşılaşacağını tahmin etmemiştir. Oysa; sansasyonu en az, hayatı belki de en olaysız pop ikonu olduğu için günlük gazetelerin her gün manşetlerini süsleyen starlardan değil o. Belki de bu yüzden, yani adını en az duyduklarımdan olduğu için konserdeki çılgın sevgi beni şaşırttı ve bir o kadar mutlu etti. Kendi kendime yıllardır söylediğim şeyi teyit etmiş oldum: Herkesin dedikodu malzemesi olarak dilinde olan şöhretlerle, hayranlarının meraktan değil yürekten sevgisini kazanmış, kemikleşmiş kitleye sahip olan starları birbirine karıştırmamak gerek.
Daha önceki konserlerde gördüğüm seyirci profilinden de çok farklıydı Demi Lovato’yu izlemeye daha doğrusu dinlemeye gelen çoğunluk. Sırf gideceği konser için marka kıyafet alışverişine çıkan ve daha çok görsel bir şov bekleyen gençlik yerine, sadece sevdiği müzik için toplanmış bir çoğunluk vardı stadta. Kotları ve günlük eşofman üstleri, ayaklarında spor ayakkabılarıyla gelmişlerdi. Sosyalleşmek yerine, şarkılarda kaybolmak isteyen bir halleri vardı. Belki de bu yüzden, Demi Lovato çoğu yerde susup, seyircilere şarkıyı söylettiğinde harika bir koro çıkıyordu ortaya.
Demi Lovato seyircisinin, starın güzelliği, yaşamı ya da sahnedeki çılgın şovu için değil; öncelikli olarak müziği için gelmiş olması elbette tesadüf değil. Deri ve metal karışım, günümüzün pop starlarından çok, 80’lerin rock starı havasında sahne aldı Demi Lovato. Şov, dans, gösteri yoktu. Kıyafet değiştirmedi. Elinde gitarı, hem çaldı hem söyledi. Starlık sistemine karşı bir duruşu vardı adeta ve belli ki yeni yetişen nesil içinde bu ruhu taşıyan tahmin etmediğimiz kadar çok genç vardı. Müzikten ve sesinden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayışı, sahnede çok daha güçlü yapıyordu bu genç starı. Ve ben, şimdiye kadar çok daha sansosyonel olarak ülkemize gelen hiçbir genç pop star konserinde böyle bir coşkuya tanık olmamıştım. Moda diye kendini kaptırmış takipçi sürüsüyle değil, müziğiyle kemikleştirdiği bir hayran kitlesiyle ilerliyor Demi Lovato. Uzun yıllar çok şarkısı dillerde olacak buna eminim. Dilerim çizgisini hiç bozmaz ve gençlik için alternatif bir idol olmayı sürdürür.
KONSER NOTLARI:
- Konser toplamda 1 saati zor buldu. Hele 500 liraya varan bilet fiyatları, İstanbul trafiğinde hatta başka kentlerden gelenlerin katettiği onca yol düşünüldüğünde bu süre gerçekten izleyiciyi tatmin edemezdi. Artık bunun bir standarta oturtulması ve organizasyonu yapanların bu koca kente bir küçük mola durağı gibi muamele edilmemesi için gereken maddeleri sözleşmeye koyması lâzım.
- Bu konserlerin asıl kitlesi 10-18 yaş grubu ergenlik çağındaki gençler. Mecburen aileler eşlik etmek zorunda kalıyor. Ebeveynlerin yeni jenerasyonun zevkleriyle imtihanı da burda başlıyor. Daha çok “refakat” görevi kadınlara düşüyor ve genellikle iki çeşit anne profili gözleniyor. Kendini güncelleyerek yeniden o yaşlarına dönüp en az çocuğu kadar eylenenler ya da akıllı telefonunda ektiği çilekleri toplayanlar. Ben, “eğlenen anneler” grubundayım. Eğer siz de biraz çocuğunuzun dinlediği müziğe kulak verirseniz hepsi olmasa da içinden beğendiklerinizin çıkacağını göreceksiniz. Gideceğiniz konserleri de ortak zevkleriniz doğrultusunda seçerseniz bir süre sonra çok eğleneceğinize emin olabilirsiniz. Ama sırf çocuklar arası popüler diye kötü sesleri kabullenmek için kendinizi sakın zorlamaya da kalkışmayın.