Çılgın Türkler'in çılgın transferleri
Gün geçmiyor ki bomba bir transfer haberiyle çalkalanıp, coşmayalım! Hele bu hafta, bombalar üst üste patladı, imzalar havalarda uçuştu. Global ölçekteki bu teklif ve transferlerin altında ise hep çılgın Türkler'in imzası vardı.
Fenerbahçe S.K: Geçen sezon şampiyonluğu kaptıran futbol takımı için kulüp hemen her gün bomba bir transfer yapıyor. Futbol severler daha Nani transferinin heyecanını bastıramamıştı ki bu hafta Robin Van Persie'nin de sarı-lacivert renklere bağlanması akılları baştan aldı. Uzun zamandır bir dedikodu olarak kabul edilen ve futbol camiasının "bilirkişi"leri tarafından "imkânsız" olarak kabul edilen RVP transferi büyük şok yarattı ve belli ki bu şok dalgası uzun süre devam edecek. Manchester United'tan yapılan iki dev transfere Josef de Souza, Simon Kajer gibi diğer transferler de eklenince, Fenerbahçe yaklaşık 35 milyon Euro gibi bir bonservis bedelinin altına elini koymuş olacak. Üstelik henüz macera sona ermiş değil. Her an Chelsea'den Ramires'i de Sarı Lacivert forma içinde görebiliriz. Taraftarların sevinci bir yana, futbolu gerçekten seven tüm izleyiciler için sezon boyu dünya starlarını ülkemizde izleyecek olmak, dünya gözüyle seyretmesi belki hayal olan futbolcuları tribünlerimizde alkışlamak, onlarla ortak bir heyecanı ve rekâbeti yaşayacak olmak büyük keyif verecek doğrusu.
Arda Turan: Tam anlamıyla "bomba" bir transfer. Robin Van Persie'nin Türkiye'ye gelmek üzere Fenerbahçe ile ön protokol imzalamasından duyulan heyecan nefesleri keserken bu sefer de ülkemizin önemli oyuncusu Arda Turan'ın Barcelona ile beş yıllık sözleşme imzalaması büyük fırtına kopardı. Bir yandan ülkemize dünya futbol starları gelirken, bir yandan da ülkemiz sporcularının dünya starları arasına katılma haberleri ile coşuyoruz. Hele, Arda'nın Barcelona yolculuğu, zaten İspanya Ligi'ni ve Avrupa futbolunu yakından tâkip eden ülkemiz futbol severlerinin ağızlarını iyice kulaklara vardırdı. Bir "Barça" hayranı olduğum için geçen ay Şampiyonlar Ligi final maçında, Barcelona'yı tribünlerde seyretme şansını yakalamıştım. Şimdi ise, Messi ile birlikte Arda'yı da izleyebilecek olmak kat be kat heyecan ve keyif vaadediyor önümüzdeki sezon için. Yolun açık, başarın bol olsun Arda.
Enes Kanter: Siyasi meseleler sebebiyle Milli Takım kadromuzda forma bulamaması herkesçe mâlum olan, NBA oyuncusu Enes Kanter de bu hafta aldığı rekor transfer teklifiyle tarih yazdı. Portland Trail Blazer's, Enes Kanter'e 4 yıl için 70 milyon dolarlık bir teklif yaptı. Söylenene göre; Kanter, bu teklifi kâbul ederse, Türk spor tarihinin en çok kazanan oyuncusu olacakmış. Bir diğer ihtimâl de, Enes Kanter'in geçen sezonki takımı Oklahama City Tunder ile yola devam etmesi. Ki bu da büyük ihtimalle Oklahama'nın da 23 yaşındaki basketbolcuya, Portland'ın 70 milyon dolarlık teklifini yinelemesiyle mümkün olacak. Siz bu satırları okurken Enes Kanter'in de karar verme süresi dolmuş olacak. Takımı ne olursa olsun, genç yıldız 70 milyon dolarlık imzayla, Türk spor tarihine adını yazdırmış olacak. Yolun açık, basketin bol olsun Enes Kanter!
Bayramda Konstantiniyye Oteli’ni okuyun...
Konstantiniyye Oteli: Zülfü Livaneli'nin bu yeni romanını henüz okumadıysanız mutlaka okuyun. Gerçekle hayali birbirine ustaca kaynaştıran romandaki herkes tanıdık ama herkes bir o kadar hayali. İsimler başka ama kişiler yakınımızda. Buram buram İstanbul kokan ama Türkiye'yi anlatan bir roman. Okuyucuyu bir ânda bin yıl öncesine götürüp, âni bir virajla yolunu "Gezi" olaylarıyla kesiştiren , içinde bulunduğumuz coğrafyanın tarihsel bir yol hikâyesi. Masal ile gerçek arasındaki en kısa yolda kurulmuş bir dünya. Livaneli'nin ustaca kurduğu bilmecesini çözmek, hayali isimlerin altındaki gerçek kimlikleri deşifre etmek ise okuyucu için farklı bir okuma deneyimi yaratıyor. Hem Bizans'a uzanmak, hem içinden geçtiğimiz bu garip döneme kuşbakışı göz atmak isterseniz, Konstantiniyye Oteli, kendiniz için şahane bir bayram hediyesi olabilir..