Bugün Anneler Günü, taklitlerinden sakının
.
Mâlum; kutlama günleri saymakla bitmez. Yani, dünya üzerinde bir anlam atfedilmiş her günü kutlamaya kalksak, “bize her gün bayram” olurdu. Gerçi ben, biraz ritüelsever bir kadın olduğum için, bayılıyorum kutlama yapmaya. Her ülkeyle beraber, “yeni yıl kutlaması” yapmak geliyor içimden örneğin. Etrafınızda, “heeey at yılına giriyoruz” diye sevinip, ortalığa at figürleri kondurmaya çalışan kaç deli var? Sanırsızın, büyük büyükbabalarım Çin’den göçmüş! Yapılacak bir şey yok; ben ve benim gibilere “her gün bayram...”
Kadim bir gelenek
Farklı kültürlerden, kâdim gelenekleri kutlamayı çok seviyorum da şu “uydurma” günlerden hazzetmiyorum fazlaca! Misâl; sevgililer günü, dünya günü, “meslekler” günü, hatta şimdi pek çok “baba” kızacak ama babalar günü! Hayır, yanlış anlaşılmasın tabii ki ben de kutluyorum bugünü, ama maksat “adet yerini bulsun” diye. Ama, “anneler günü” öyle değil işte! Şimdi, hemen feminist damgası vurup, kendim de anne olduğum için anneler gününü kayırdığımı düşünmeyin ve önce bana bir kulak verin: Bir kere anneler günü, babalar günü gibi, “yahu annelerin günü var şu babalara da bir gün verelim” şeklinde çıkmış bir gün değil! Tarih boyunca kutlanan kâdim bir gelenek. Antik Yunanlılar, Yunan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna her yıl ilkbahar festivali kutlamaları yaparlarmış. Antik Romalılar ise milattan 250 yıl önce, ilkbahar festivallerini, ana Tanrıça Kibele onuruna kutlarlarmış. İnsanoğlunun, kabul ettiği en büyük “anne” adına, ilkbaharda kutlama yapma geleneği en az 2 bin 300 yıldır var yani. Bu özel gün, ABD’de Anna Jarvis’in kaybettiği annesi için 1908 yılında başlattığı anma günüyle, bugün bizim kutladığımız hâlini almış. 1910 yılında ise, yine Amerika’da bir gazinin kızının, “babalar günü de olsun” girişimiyle “Babalar Günü” kutlanmaya başlamış. Babalar gününün, haziran ayında kutlanıyor olmasının sebebi ise öyle eski bir ilkbahar geleneğinin uzantısı filan değil; hazırlıklar, babasının doğum günü olan 5 Haziran’a yetişmediği için, babalar günü Haziran’ın üçüncü haftası kutlanmış da ondan! Yani, eğer kızcağız hazırlıklarını yetiştirebilseydi, babalar gününü 5 Haziran’da kutluyor olacaktık.
Dünyadaki kutlama günleri çok farklı
Dönelim, tekrar “Anneler Günü”ne... Tarih boyunca, her kültür, anneler gününü binlerce yıldır, kendi âdetlerine göre kutladığından olsa gerek, dünyanın farklı ülkeleri, şubatın ikinci haftasından kasımın sonuna kadar farklı zamanlarda kutluyor anneler gününü... Biz, Amerika, Avrupa’nın çoğu ülkesi, Güney Afrika, Avustralya, Japonya gibi ülkelerle birlikte Mayıs’ın ikinci pazarı kutluyorken, örneğin yine Avrupa ülkesi olmalarına rağmen Fransa ve İsveç, Mayıs’ın son pazarı kutluyor. Aynı kültürün çocukları olan Portekiz ve İspanya için ise Mayıs’ın ilk pazarı anneler günü. Birleşik Krallık ise Büyük Perhiz’in 4’ncü Pazarı’nda kutluyor bu özel günü. Afganistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Moldova’da ise anneler günü ile kadınlar günü ortak; 8 Mart... Bahreyn, Ürdün, Lübnân gibi Ortadoğu ülkelerinin pek çoğu da Ekinoks olan 21 Mart gününü seçmiş, anneleri için.
Aldığınız nefesin değerini hatırlayın
Özetle, Anneler Günü; doğanın uyanışını, yaşamı, doğumu, can vermeyi, hayat bulmayı temsil eder. Hepimiz için, yeniden aldığımız nefesi ve o nefesin değerini bir kere daha hatırlamak için fırsattır. Ve elbette, evrenle aramızdaki bağ olan annelerimiz, bu özel günün kutsalıdır. Kutlanmak en çok annelerin hakkıdır. Bu “gerçekten” özel gün ise taklitlerinden ayrıcaklı tutulmalıdır.
Canım annemin ve kalbi evlâdının canında atan tüm annelerin, “Anneler günü kutlu olsun”.